GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Günün köşe yazarı Ertuğrul Özkök

Ertuğrul Özkök’ü “Günün Yazarı” seçmemizi sağlayan o yazıyı paylaşıyoruz...

Günün köşe yazarı Ertuğrul Özkök

Hey sen…

Mızıkçı arkadaş…

Sen…

Oku bu yazıyı…

*

Hey sen…

Kavgacı arkadaş…

Oku bu yazıyı…

*

Hey sen…

Acayip “trol” takılan arkadaş…

Oku bu yazıyı…

*

Hey sen…

Kendi mahallelisine bile düşman arkadaş…

Oku bu yazıyı…

*

Sen…

Ben…

O…

Biz…

Siz…

Onlar…

Hepimiz okuyalım bu yazıyı…

*

Bırakalım birbirimizle dalaşmayı…

Bırakalım kavgayı…

Bırakalım gürültüyü…

Bırakalım hırlaşmayı…

Okuyalım bu yazıyı…

*

Bahaneyle…

Yılmaz Erdoğan’ın o mükemmel “Ankara” şiirini de hatırlayalım bu arada…

*

Hangi yazıyı mı?..

Ertuğrul Özkök’ü “Günün Yazarı” seçmemizi sağlayan o yazıyı tabii ki…

O EVİN PENCERESİNE UKALA NAZARLAR ATMAK

19 Eylül 2009 günü yazdığım yazının başlığı şöyleymiş:

“Bazen Ankara’yı özlüyorum.”

Bir bölümünü yeniden aktarıyorum.

* *

Yılmaz Erdoğan’ın “Ankara” şiiri şu dizelerle başlıyor:

“ankara’ya

öyle yakışırdı ki kar...

asfaltlar ışıldar,

buz tutardı resmi yalanlar...”

* * *

Cumhuriyet’in başkentine okumaya gelen çocukları, yani bir zamanların ben’ini, bizlerini, çoğumuzu şöyle anlatıyor:

“hülasa kente hukuk mukuk okumaya mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş anadolu çocukları...”

* * *

Yüksel Arslan’ın ölümünü öğrenince, hayatımın 17 yılını geçirdiğim Ankara’yı düşündüm. Sekiz yıl önce yazdığım gibi şu soru yine aklıma geldi:

“Acaba Ankara’yı özlüyor muyum?”

* * *

Kar gerçekten o şehrin üzerine çok güzel serilirdi.

Çirkinlikler gider, geriye yaprakları dökülmüş ağaçlar altındaki Güniz Sokak kalırdı.

Yani, çirkinlikler ve “resmi yalanlar” örtülünce, geriye “şehir” kalırdı.

* * *

Evet, bazen Ankara’yı özlüyorum.

Arkadaşlıkları, heyecanları, apartman dairelerindeki hayatları, Fransız Kültür Merkezi’nde keşfettiğim albümleri, Jacques Loussier’leri, Leny Escudero’ları özlüyorum.

* * *

Bazen Yalçın Küçük’le, “Yankı” dergisindeki o küçük odada karşılıklı iki masada çalışmamızı bile özlüyorum.

* * *

İsyankâr bir solcu öğrenci olarak, ülkemin başbakanı Demirel’in evinin önünden korkusuzca geçerken, o eve dönüp ukala, hatta fütursuz nazarlar atabilmeyi, sonra da polisler tarafından hiç rahatsız edilmeden, elimi kolumu sallaya salaya sağa dönüp Kuğulu Park’a gitmeyi, orada Tansu’yla buluşmayı özlüyorum.

* * *

TRT dedikoduları yapmayı, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu’ndan iki-üç arkadaşım var diye gurur duymayı, Bulgar Kültür Ataşesi’nin bize hediye getirdiği erik rakılarını içmeyi, “Tavukçu”da yemek yemeyi, sonra bir büyüğümüzün daveti üzerine “RV” restorana terfi etmeyi özlüyorum.

* * *

Erdal Öz’ün “Sergi” kitabevinden “Ant” dergisini almayı, ertesi gün kalan son paramla Tarhan Kitabevi’nden “Melody Maker” dergisini almayı özlüyorum.

* * *

Figen Batur’un “Levni”sinde, Hoca Ali Rıza’nın karakalem çalışmalarını, Yüksel Arslan’ın fallik desenlerini seyrederek ucuz şaraplar içtiğimiz ama keyif aldığımız akşam üzerlerini özlüyorum.

* * *

Zuhal Olcay’ın “Ankara’da Âşık Olmak” şarkısını sevdiğimiz günleri de özlüyorum.

Bazen, hatta sık sık, o sokaklardaki kendimi özlüyorum.

* * *

Öyleyse ben son yıllarda bu şehirden niye bu kadar koptum?

Niye beni hüzünler bastı?

* * *

Tekrar Yılmaz Erdoğan’ın “Ankara”sına dönüyorum.

“hiçbir şey

kapalı bir dükkân kadar

hüzünlü gelmez insana

ankara’da.

yoksa bugün bir hayat

yaşanmayacak mı duygusu çöker bütün bozkıra.”

* * *

Galiba Ankara’ya böyle bir hüzün çöktü...

Artık yaşayamayan, yaşatılmayan bir şeylerin bana verdiği ıstırap bu galiba...

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum
Mustafa Rıfat Öniz

Ertuğrul Özkök'ü günün köşe yazarı yaptın ya aferin sana, tabii ki özlüyordur. O kirli yazıları hatırlamakta, kime hangi tuzağı kursam, kime şantaj hükmünde yazılar yazsam ah ah ne tatlı günlerdi onlar. Eskiden iktidarı destekleyen bir iki gazete vardı onları da dağıtmadığımız için sesleri vızıltı gibi geliyordu. Şimdi öyle mi biraz dokunsam dağ gibi onlarca gazete üstüme geliyor, geceleri kabus görüyorum. Çok mutsuzum, neşeli görünsem de kahroluyorum. Ah Ah nerede o eski günler......

0 0 cevapla
Close menu