MEDYA KÖŞESİ

Günün geyik yazısı! Özkök'e sordu;

Ertuğrul Özkök dün ilginç bir yazıyla bir 'İnanç editörü' aradığını açıklamıştı. Peki nasıl bir şeydir bu 'İnanç editörü'? Kanat Atkaya araştırdı...

Günün geyik yazısı! Özkök'e sordu;

GAZETECİLER.COM

Ertuğrul Özkök dün ilginç bir yazıyla bir 'İnanç editörü' aradığını açıklamıştı. İyi de bu ' İnanç editörü' nasıl bir şeydir, ne yapar, nerden bulunur? Hürriyet yazarı Kanat Atkaya da bu soruların yanıtını merak etmiş ve çıkmış Özkök'ün karşısına. Gerisini kedinisi

Sayın İnanç Editörü helal karikatüre dikkat!

AKLIMI kurcalayan soruların sayısı artınca Ertuğrul Özkök’ü aradım.

Ve soruları sıraladım:

1- Beni İnanç Editörü’ne bağlamayı düşünmüyorsun, di mi?

2- İnanç Editörü titri karşısında, mesela Doğaner Gönen’in kalpağını takarak yazı işlerine gelmesinden ve “Biz gâvur editör müyüz uleyn!” açılımı yapmasından çekinmiyor musun?

3- Ateist var mı gazetede bilmiyorum ama varsa onların durumu ne olacak?

4- İnanç Editörü’ne “Hocam” diye mi hitap edeceğiz?

5- Aradığımız kişi tam olarak kimdir? Entel ilahiyatçı mı arıyoruz? New Age Hippi mi bulmaya çabalıyoruz?

6- Sadetttin Hoca varken Hürriyet’te başkası fetva veremez ayrıca, direniriz! Bunu da mı hesaplamadın?

(...)

Özkök 20 yıllık tarihimizde belki de ilk kez sözümü tamamlamamı bekledi (Umre sonrası bir ferahlık geldi sanırım!) ve “Berlin’e biraz erken git istersen, kafan karışmış senin” dedi.

“İnsan Kaynakları Müdürü Sancak Basa’yı aradım senden önce. CV’ler gelmeye başlamış yazınızdan sonra. Hakikaten nasıl birini arıyoruz bir İnanç Editörü olarak?”

“Konuya hakim, bu tür haberleri, konferansları takip edecek birini arıyorum” dedi.

“Son bir soru...” diyerek sabrını test ettim:

“Bizim yazılara helal kontrolü yapacak mı?.. Yapacaksa Latif’in karikatürlere de yapsın. Güllü’yü çıplak çiziyor, tedirgin oluyorum!”

Hacı sabrıyla bir süre sustu.

Suskunluğu uzayınca acaba telefonda ezan okuyup beni şoka sokmayı mı planlıyor diye iyice paranoyak oldum.

Biraz daha sustu.

Paniğim “Hah! İndiriyor kafaya şimdi direkt hatimi!” noktasına ulaşmışken cesaretimi topladım ve “Alo” dedim.

Özkök daldığı ilahi alemden döndü ve “Yine uzun yazmaya başladın. Tak, tak, tak!... Kısa yaz benim gibi!” fırçasını attı.

Bu normale döndüğüne işarettir.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar