MEDYA KÖŞESİ

Güneri Civaoğlu çok mu yaşlandı ne!

Milliyet'in tecrübeli yazarı Güneri Civaoğlu köşesinde yer alan maddi hatayla "çok mu yaşlandı acaba" sorularına yol açtı...

Güneri Civaoğlu çok mu yaşlandı ne!
GAZETECİLER.COM
Milliyet gazetesi yazarı ve deneyimli gazeteci Güneri Civaoğlu dünkü yazısında yer alan bir maddi hatayla hayretler içinde bıraktı.

48 YAŞINDA GENÇ HUKUK ÖĞRENCİSİ Mİ OLUR?

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü ilk olarak tanıdığı zamanları anlatan Civaoğlu, Sarıgül'ü 1987 yılında '''Genç bir gazeteci ve Hukuk Fakültesi öğrencisiyken tanıdım'' diye yazdı. Ancak 1939 doğumlu olan Civaoğlu, 1987'de 48 yaşındaydı.

Civaoğlu başlıklı yazısında ''Mustafa Sarıgül’ü ilk kez Meclis’te yumruk yediği gün tanıdım. Hukuk Fakültesi öğrencisi ve genç bir

Arkadaşlar!..
Bunda yadırganacak bir şey yok...
Cıvaoğlu için hayat, 30 yaşına kadar "ilk gençlik" dönemi, 50. yaşa kadar olan bölümü "gençlik"tir...
Elliden seksene kadar "orta yaş" devam eder...
"İkinci orta yaş" dönemi ise 80 - 110 arasıdır...
110'dan sonra "3 - 5 nöbeti" başlar...
Henüz orta yaş dönemini yaşayan bir kardeşiniz için 48 yaşını lütfen "yaşlı" olarak görmeyin...
Sarıgül'ün aslında saçlarını her gün başka bir renge boyatmasına rağmen Güneri'den daha yaşlı olabileceğini düşünmeyi de bir deneyin... 

 A.B.O.
gazeteciydim. Parlamento muhabiriydim. (...) ANAP’lı bir milletvekili, o gün bu vesileyle adının Mustafa Sarıgül olduğunu öğrendiğimiz o güleç yüzlü genç milletvekiline yumruğu patlattı. Böylece Sarıgül daha milletvekilliğindeki ilk gün bir anda ismini tanıttı'' diye yazdı.

Sarıgül'ün TBMM'de yumruklanma olayı 14 Aralık 1987 günü meydana gelmişti. Meclis'in açılışında katip üyelik görevini yapan İstanbul milletvekili Sarıgül, bir tartışma sonrası ANAP'lı Nurhan Tekinel tarafından yumruklanmıştı. Civaoğlu da yazısında Sarıgül'ü bu olayla tanıdığını belirtti ve o sırada ''Genç bir gazeteci ve Hukuk Fakültesi öğrencisi olduğunu'' yazdı.

Ancak bugün 74 yaşında olan Civaoğlu, Sarıgül'ün yumruk yediği 1987 yılında 48 yaşındaydı.

Güneri Civaoğlu'nun ilgili yazısı için