Gül'ün bu çağrısı en acil ihtiyacımız
Onun “özgür, eleştiren, tarafsız ve bağımsız bir medya” çağrısı gerçekten Türkiye’nin en acil ihtiyaçlarının başında geliyor.
GAZETECİLER.COM - Tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu sene de Başbakan Erdoğan demokratikleşme paketi'ni açıklamak için kürsüye çıktıktan bir gün sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de TBMM'nin açılış konuşması için kürsüdeydi. Bu iki ayrı konuşma bazı yazarlara bir kez daha iki lider arasındaki benzerlik ve farklılıkları değerlendirme şansı sağladı.
O yazarların başında Vatan gazetesinden Ruşen Çakır var.
Çakır'a göre Abdullah Gül'ün konuşmasında pek çok dikkat çeken vurgu vardı ama en önemlilerinden biri özgür, tarafsız, eleştirel medya vurgusuydu.
İşte Ruşen Çakır'ın kelimeleriyle Gül'ün konuşmasındaki çarpıcı bölümler:
SANDIK DEMOKRASİMİZİN EN ÖNEMLİ UNSURU
"Gezi sürecinde “demokrasi sandıktan ibaret değildir” dediği için Başbakan’la ayrı düştüğü izlenimi doğmuş olan Gül’ün “200 yıllık anayasa ve demokrasi geleneğimizin en önemli unsuru, hâkim güvencesinde yapılan seçimlerdir. Yani, sandıktır” demiş olması dikkat çekiciydi.
Hemen ardından, her türden kutuplaşmanın zararlarına değinen Cumhurbaşkanı’nın “Esasen toplumsal meselelerde, hayata geçirelebilir çözümler, daha çok gri alanlarda, orta yolda ve uzlaşıda bulunabilmektedir. Çünkü insan fıtratı, kalıpları, kampları, önkabulleri, önyargıları ve ötekileştirilmeyi sevmez. Aslında kutuplaşmadan uzaklaşan ülkeler normalleşir. Yapılan reformlar ancak kutuplaşmanın yaşanmadığı dönemlerde kalıcı olur, kök salar” sözlerini özel olarak not etmek gerekiyor.
TÜRKİYE'NİN EN ACİL İHTİYAÇLARINDAN BİRİ
Gül geçen yıl olduğu gibi bu sefer de medyaya ve basın özgürlüğüne konuşmasında özel bir yer ayırmış. Onun “özgür, eleştiren, tarafsız ve bağımsız bir medya” çağrısı gerçekten Türkiye’nin en acil ihtiyaçlarının başında geliyor.
Gül, geçen yılki gibi yine lafını dolandırmadan “Kürt sorunu” dedi, çözüm sürecine desteğini tekrarladı, fakat bunun “bir pazarlık süreci” olamayacağını belirtip “Sorunun özü de, çözümü de demokrasimizin standartlarının daha da yükseltilmesinde yatmaktadır” diye konuştu. Bu arada Başbakan tarafından açıklanan demokratikleşme paketinden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
Gül’ün konuşmasının en sonunda “Hayatım boyunca, halka hizmeti Hakk’a hizmet bilerek, Yüce Milletimizin hizmetinden hiç ayrılmadım. Bundan sonra da bu anlayış ve şuurla Milletimizin hizmetinde olmaya devam edeceğim” demiş olmasını, cumhurbaşkanlığına yeniden aday olsun ya da olmasın, siyasetin içinde kalmakta kararlı olduğu şeklinde yorumlamak herhalde yanlış olmaz.
RUŞEN ÇAKIR'IN TÜM YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ
O yazarların başında Vatan gazetesinden Ruşen Çakır var.
Çakır'a göre Abdullah Gül'ün konuşmasında pek çok dikkat çeken vurgu vardı ama en önemlilerinden biri özgür, tarafsız, eleştirel medya vurgusuydu.
İşte Ruşen Çakır'ın kelimeleriyle Gül'ün konuşmasındaki çarpıcı bölümler:
SANDIK DEMOKRASİMİZİN EN ÖNEMLİ UNSURU
"Gezi sürecinde “demokrasi sandıktan ibaret değildir” dediği için Başbakan’la ayrı düştüğü izlenimi doğmuş olan Gül’ün “200 yıllık anayasa ve demokrasi geleneğimizin en önemli unsuru, hâkim güvencesinde yapılan seçimlerdir. Yani, sandıktır” demiş olması dikkat çekiciydi.
Hemen ardından, her türden kutuplaşmanın zararlarına değinen Cumhurbaşkanı’nın “Esasen toplumsal meselelerde, hayata geçirelebilir çözümler, daha çok gri alanlarda, orta yolda ve uzlaşıda bulunabilmektedir. Çünkü insan fıtratı, kalıpları, kampları, önkabulleri, önyargıları ve ötekileştirilmeyi sevmez. Aslında kutuplaşmadan uzaklaşan ülkeler normalleşir. Yapılan reformlar ancak kutuplaşmanın yaşanmadığı dönemlerde kalıcı olur, kök salar” sözlerini özel olarak not etmek gerekiyor.
TÜRKİYE'NİN EN ACİL İHTİYAÇLARINDAN BİRİ
Gül geçen yıl olduğu gibi bu sefer de medyaya ve basın özgürlüğüne konuşmasında özel bir yer ayırmış. Onun “özgür, eleştiren, tarafsız ve bağımsız bir medya” çağrısı gerçekten Türkiye’nin en acil ihtiyaçlarının başında geliyor.
Gül, geçen yılki gibi yine lafını dolandırmadan “Kürt sorunu” dedi, çözüm sürecine desteğini tekrarladı, fakat bunun “bir pazarlık süreci” olamayacağını belirtip “Sorunun özü de, çözümü de demokrasimizin standartlarının daha da yükseltilmesinde yatmaktadır” diye konuştu. Bu arada Başbakan tarafından açıklanan demokratikleşme paketinden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
Gül’ün konuşmasının en sonunda “Hayatım boyunca, halka hizmeti Hakk’a hizmet bilerek, Yüce Milletimizin hizmetinden hiç ayrılmadım. Bundan sonra da bu anlayış ve şuurla Milletimizin hizmetinde olmaya devam edeceğim” demiş olmasını, cumhurbaşkanlığına yeniden aday olsun ya da olmasın, siyasetin içinde kalmakta kararlı olduğu şeklinde yorumlamak herhalde yanlış olmaz.
RUŞEN ÇAKIR'IN TÜM YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ
