Gülay Göktürk

Bana " ‘otuz yıldır hep aynı yerdeyim; hiç dönmedim’ diyen Emin Çölaşan'ı mı tercih edersin?.. Yoksa geçmişi Sosyalist kuramı öğrenmek ve savunmakla geçmiş ama son 30 yıldan daha fazla bir süredir liberal demokrasiyi, hukukun üstünlüğü ilkesini, her türlü özgürlüğün daha fazla genişletilmesini, insan haklarını ve AB'ye tam üyeliği savunan Gülay Göktürk'ü mü?" diye sorsanız; hiç tereddütsüz cevabım, "Gülay Göktürk" olacaktır...
Bilirim ve inanırım ki fikri dönüşler asla "döneklik" değildir...
Aksine...
İleriye...
Daha çok insan haklarına...
Daha çok demokrasiye...
Daha çok özgürlüğe...
Daha çok hukuk devletine yönelik olursa "fikrî gelişim"dir...
Gülay Göktürk fikrî gelişimini sürekli yenileyen meslektaşlarımızdan...
Görüşlerinde "Statüko" yok...
"Dinamizm" var...
Bugünkü Bugün'de, (Cemaate yakın olduğumu hatırlatmama gerek yok ama olsun yine de not düşeyim)…
Ve hem de…
Kaybedenlerden birinin Cemaat olduğunu Cemaatin aklı başında bütün kanaat önderlerinin kabul ettiği bu süreçte…
Ve hem de…
Kazananın ise Cemaate seçim öncesi her tülü hakareti, aşağılamayı, suçlamayı yapan Erdoğan ve partisi olduğu halde…
Haklının hakkını tespit ediyor…
Kaybeden tarafın pişkin pişkin; "Hayır, olmaz, mümkün değil, hile yaptılar, bunca yolsuzluk ortadayken bu kadar oy almış olamazlar!" deyişini eleştiriyor.
Ve bakın ne diyor:

Anlaşılan seçimi izleyen ilk günlerde bu tür psikolojik çıkış arayışlarına tanık olacağız. "Ben gördüm, oyları kaçırıyorlardı; ben duydum, yakıyorlardı" türü şehir efsaneleri dinleyeceğiz bol bol. Günler öncesinden başlatılan "seçim sandıklarında hile yapılacak" söylentilerinin amacı da böyle bir açık kapı bırakmaktı zaten.
Ne var ki inkâr dönemi pek uzun süremeyecek. "Elektrik kesildi böyle oldu" saçmalığıyla idare edilen birkaç günden sonra gerçeklerle yüzleşmek kaçınılmaz olacak.

Ve…
Düzeyini hiç düşürmeden…
Muhaliflere hakaret de etmeden eleştirilerini sürdürüyor…
Benim için ise elbette “Günün Köşe Yazarı” oluyor…
Göktürk'ün başlığı altında yayımlanan makalesini okumak için...