Görülmüştür damgalı o mektuplar nasıl yayınlanır?
Silivri'den gelen mektupları yayınlarsak başımıza neler gelir diyen gazeteciler dışında bu sorunu düşünen kimse yok mu?
GAZETECİLER.COM - "Cezaevinden bir mektup geliyor, üzerinde görülmüş damgası var. Hakkında onlarca haber yapılan tutuklular mektupla kendilerini savunuyorlar. Kimi zaman Tuncay Özkan gibi yargılanan bir Ergenekon tutuklusu, kimi zaman Hanefi Avcı gibi soruşturması hala devam eden bir tutuklu. Mektup elime ulaştığında her seferinde bir tedirginlik yaşıyorum. İçimden 'Başımıza bir iş gelir mi' diye geçiriyorum. Üstelik bir tek ben değil yalnız olmadığımın da farkındayım."
Bu satırlar Radikal yazarı Cüneyt Özdemir'in kaleminden çıktı. "Mektupları yayımlarsanız biliyorsunuz ki hakkınızda iftiralarla dolu haberler yapılmaya başlanacak. Yayımlamazsanız, bu sefer bir gazeteci olarak vicdanınız kanayacak." diyen Özdemir, kendi izlediği yöntemi de şöyle anlattı:
"Ben şöyle bir yol izliyorum. Bu mektuplarda birilerini ya da bir cemaati suçlayan iddiaları belge olmadıkça yayımlamıyorum. Ancak kendileri ile ilgili iddialara verdikleri cevapları yorumsuz bir haber olarak yayımlıyorum.
Bunları şu yüzden yazdım, elimde Hanefi Avcı'dan gelen yeni bir mektup var. Hanefi Avcı makamında bulunduğu iddia edilen kasetlerle ilgili detaylı kuşkularını anlatıyor. Eskişehir'deki arama kararının normal şartlarda Eskişehir savcılığının vermesi gerekirken neden İstanbul'dan bu kararın alındığını soruyor? "
Yazısını "Bakalım bu mektubu yayımladıktan sonra başımıza ne gelecek" diye düşünen gazetecilerin durumunu sanırım bizim kadar bu özgürlükçü hükümetin de düşünmesi gerekiyor. diyerek tamamlayan Özdemir'in köşesinin tamamını okuyabilirsiniz.
Bu satırlar Radikal yazarı Cüneyt Özdemir'in kaleminden çıktı. "Mektupları yayımlarsanız biliyorsunuz ki hakkınızda iftiralarla dolu haberler yapılmaya başlanacak. Yayımlamazsanız, bu sefer bir gazeteci olarak vicdanınız kanayacak." diyen Özdemir, kendi izlediği yöntemi de şöyle anlattı:
"Ben şöyle bir yol izliyorum. Bu mektuplarda birilerini ya da bir cemaati suçlayan iddiaları belge olmadıkça yayımlamıyorum. Ancak kendileri ile ilgili iddialara verdikleri cevapları yorumsuz bir haber olarak yayımlıyorum.
Bunları şu yüzden yazdım, elimde Hanefi Avcı'dan gelen yeni bir mektup var. Hanefi Avcı makamında bulunduğu iddia edilen kasetlerle ilgili detaylı kuşkularını anlatıyor. Eskişehir'deki arama kararının normal şartlarda Eskişehir savcılığının vermesi gerekirken neden İstanbul'dan bu kararın alındığını soruyor? "
Yazısını "Bakalım bu mektubu yayımladıktan sonra başımıza ne gelecek" diye düşünen gazetecilerin durumunu sanırım bizim kadar bu özgürlükçü hükümetin de düşünmesi gerekiyor. diyerek tamamlayan Özdemir'in köşesinin tamamını okuyabilirsiniz.
