MEDYA KÖŞESİ

Genel yayın müdürlüğünün dayanılmaz hafifliği!

Okay Gönensin, Özkök'ün gidişi üstüne yazdıklarıyla dikkat çekiyor. Ama yanlış anlaşılmasın. Gönensin, Özkök üstüne değil 'Genel Yayın Müdürlüğü' üstüne yazmış.

Genel yayın müdürlüğünün dayanılmaz hafifliği!

GAZETECİLER.COM

Vatan yazarı Okay Gönensin gündemin en popüler konusu olan Ertuğrul Özkök'ün gidişi üstüne yazdıklarıyla dikkat çekiyor. Ama yanlış anlaşılmasın. Gönensin, Özkök üstüne değil 'Genel Yayın Müdürlüğü' üstüne yazmış.

Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet’te 20 yıldır yürüttüğü Genel Yayın Müdürlüğü görevinden ayrılması üzerine yazılar yazıldı, fikirler beyan edildi. Bu, Türk basınında çok görülmüş bir durum değildir. Sadece 1992 yılında Hasan Cemal Cumhuriyet’in Genel Yayın Müdürlüğü görevinden ayrıldığı günlerde böyle çok tartışmalar olmuştu. Fakat bugünkünden farklı olarak o olayda, basın anlayışı ve dünya görüşü üzerine önemli bir mücadele de söz konusuydu.

Ertuğrul Özkök’ün görevinden ayrılmasının bu kadar önemsenmesini garip bulanlar olacaktır. Genel yayın müdürlüğü, bırakın Hürriyet gibi önemli bir gazeteyi, orta boy bir gazetede de çok önemli bir konumun adıdır.

Her genç gazeteci, tabii gazetecilik mesleğine gerçekten bağlı olanlar, bir gün genel yayın müdürü olma rüyasıyla çalışır. Bu makam bir gazetecinin gelebileceği, meslekteki en yüksek makamdır.

***

Genel yayın müdürlüğü çok zevkli bir iştir ve eğer gereklerini yerine getiriyorsa, bu görevde bulunan kişiye büyük güç verir.

Genel yayın müdürünün bir kararı bir kişinin hayatını mahvedebilir; gazete eğer büyük ve etkili gazeteyse ülkenin kaderini değiştirebilir.

Genel yayın müdürü, her mensubunun görev ve sorumlulukları çok açık olan bir gazeteci “ordusuyla” çalışır. Gazete ne kadar önemli ve etkiliyse o gazeteci ordusu da o kadar önemli ve etkili olur. Tabii bu etkili olma hali egolara da yansır ve bunun anlamı da genel yayın müdürünün sürekli olarak sorun çözme zorunda oluşudur.

***

Genel yayın müdürü, bazen ülkenin başbakanından daha önemli bir konumda olduğu duygusuna kapılır ki haksız da değildir. Zayıf siyasiler sayesinde genel yayın müdürleri daha etkili, daha güçlü olur. Bu da onların bazen “güç oyunları” içine girmelerine yol açabilir.

Aslında “güç oyunları” nın içinde olmak isteyen bir kesim için, genel yayın müdürlerine “yakınlık” bile bir güce sahip olmak demektir. Ve tabii, etkili genel yayın müdürlerinin “sevenleri” çok, hem de pek çoktur. Sürekli çalan telefonlar bu “sevgi seli” nin en büyük kanıtı olarak görülür.

O yüzden genel yayın müdürlüğünden ayrılmak kolay değildir. Aslında bu makamı bırakmanın, o sevgi selinden geriye gerçek bir sevgi deresi kalması, telefonların artık sürekli çalmaması demek olduğunu o makamda bulunan gazeteci daha önceki deneyimler dolayısıyla bilir.

***

Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet’in başından ayrılması dolayısıyla bazı gazetecilik tartışmaları, hatta Özkök’le ilgili eleştiriler de gündeme geldi.

Böyle bir makamda bulunan kişi hakkında yüzüne karşı eleştirmeden, görevden ayrıldıktan sonra konuşmak da pek hoş değil.

Ertuğrul Özkök’ten yola çıktık; Özkök’ün Hürriyet’i yönettiği 20 yılın basın tarihinde nasıl görüleceği de zaman içerisinde belirginleşecektir.

Genel yayın müdürlüğü gerçekten çok zevkli bir iştir ve genç gazeteciler bu görevi bir hedef olarak görmelidir.

***

Gençler için not:

Gazetecilik de dışardan bakıldığında biraz futbol gibidir. Futbolcu olmayan pek çok kişi futbolculara nasıl oynayacaklarını öğrettiği gibi, size de gazeteciliği nasıl yapacağınızı öğretmeye kalkışacak pek çok kişi olacaktır.

Gazetecilikle ilgili fikir beyan edenler her zaman pek boldur ve hep de öyle olacaktır.

Ben böyle bir yazıyı yazma hakkı ve yetkisini, 34,5 yıllık gazetecilik hayatımın 11 yılını Cumhuriyet’in Yazı İşleri Müdürü, 5 yılını Yeni Yüzyıl’ın Genel Yayın Müdürü, 3 yılını Sabah’ın Yayın Koordinatörü olarak geçirmiş, Star, Yeni Binyıl ve Vatan’ın kuruluşunda yer almış olmaktan aldım.
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar