MEDYA KÖŞESİ

Gazeteciyi tehdit eden polisler 'bunlar' mı?

Milliyet muhabiri ve Posta yazarı Nedim Şener'in, kendisine yönelik polislerden gelen tehditleri kaleme aldığı yazıya hangi polislerden bunlar biziz diye cevap geldi?

Gazeteciyi tehdit eden polisler 'bunlar' mı?
Posta gazetesinde kendisine komplo kurma hazırlığında olanlarla ilgili bir yazı kaleme alan gazeteci Nedim Şener'in 15 Ekim günü yazdığı "Bunlar" başlıklı yazısına istihbaratçı polislerden cevap geldi.

İstihbaratçı polislerin avukatı tarafından noter kanalıyla gönderilen yazıda, isim verilmeden kaleme alınan "Bunlar" başlıklı yazıda isimleri verilmeyen kişilerin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile istihbarat polisi Muhittin Zenit olduğu belirtildi.

Böylece Nedim Şener yazısında isim vermediği halde polisler "Biziz" demiş oldu. Şener bunu bugünkü yazısında şöyle kaleme aldı:

İşte Nedim Şener'in postadaki yazısından çarpıcı bir bölüm:

'Bunlar' istihbaratçı polismiş!

"15 Ekim 2010 tarihinde, köşemde isim vermeden "Bunlar" başlığıyla bir yazı yazmıştım. "Bunlar" kim diye çok merak eden oldu. İki istihbaratçı polis, noterden bir yazı gönderip "Bunlar", "Biziz" dedi.

Yazım şöyleydi:

"Herkes bana aynı şeyi söylüyor; 'Aman kendine dikkat et.' 'Nasıl yani?' dediğimde... 'Bunlar her şeyi yapabilir?' diyorlar. Telefon ettiğim meslektaşlarım 'Seni hâlâ almadılar mı?' diye şaka yapıyorlar!

Gözle görünmez bir düşmandan söz ediyorlar sanki.  Adları yok. 'Bunlar' diye söz ediliyor kendilerinden. Ama ben kim olduklarını çok iyi biliyorum. Devletin eli olarak karşımıza çıkıyorlar ve hayatları esir alıyorlar.

Türkiye'deki birçok kirli işin şifresini barındıran Hrant Dink cinayeti aydınlanma yoluna girdikçe, bu konuda sorulan sorular çoğaldıkça, 'bunlar'ın kızgınlıkları da artıyor.

Dink cinayetiyle ilgili olarak yazdığım kitap yüzünden açtırdıkları davalarda beni 32.5 yılla yargılattılar.

İftira attılar, komplo kurdular, korkutmak istediler... Hiçbiri olmadı. Ben pes etmedikçe yeni yöntemler deniyorlar. 'Dikkat et' diyenlere kulak verip etrafıma baktığımda tehlikeyi artık ben de görüyorum. Telefonumun istihbari amaçlı dinlendiğini 'bazı polisler' aylar önce bana bildirmişti.

Şimdi takiplerin başladığını da görüyorum. Dostlarım 'Bunlar sen yokken evine girip bir CD, bir belge bırakırlar. Sonra da evi basıp 'Bulduk' diye ortaya çıkarlar' diyor. Her şey mümkün.

Ama ümidimi asla yitirmedim: Bu ülkede hâlâ sağduyulu polisler ve yargıçlar var. 'Bunlar' bir gün Hrant Dink cinayetindeki sorumluluklarından dolayı yargılanacaklar."

Noter yazısıyla itiraf

Ankara 25'inci Noterliği'nden 8 Kasım 2010 günü alınan ve dün gazetemize fakslanan bir ihtarnamede "Bunlar" isimlerini vermişler.

Birinin adı İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, diğerinin adı İstihbarat Daire Başkanlığı polislerinden Muhittin Zenit'miş.

Bu iki polisin avukatı Seyfettin Uzunçakmak tarafından gönderilen ihtarnamede aynen şunlar yazıyor:

"Nedim Şener'in yazısında "Bunlar" dediği kişiler kendisinden şikayetçi olan müvekkillerdir. Müvekkiller sadece ve sadece yasal görevlerini ifa ettiklerinden gerçek dışı isnatlara ısrarla konu edilmek istenmektedir.

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde istihbarattan sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Ali Fuat Yılmazer bir takım çevrelerin uzun süredir hedefinde olup yasal yollarla müvekkillerin görev yapmasını engelleyemeyenlerin bu tür yeni spekülasyonlardan medet umar hale geldikleri açıkça gözlenmektedir.

Nitekim Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca hazırlanan inceleme raporunu sürekli gündemde tutmaya çalışan Nedim Şener'in bu rapor üzerine mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan raporu sabote etmek için giriştiği de malumdur. Şimdi de kendisinin komplo kurularak zor durumda bırakılacağı yönündeki safsataları dillendirmesi çok önemlidir."

Bazı şeyleri bilmiyor muyuz?

Türkiye'de polislerden böyle bir ihtar alan gazeteci sayısı fazla değildir. Ben bana kurulacak komployu ihbar ediyorum, birileri çıkıp onlar "Biziz" diyor.

ÇOK OKUNANLAR