MEDYA KÖŞESİ

Gazetecinin gazeteciye ettiğini...

Altmışlı yıllara geldiğinde aynanın karşısına geçince bir de el aynası al ve kulaklarının ardına tut…

Gazetecinin gazeteciye ettiğini...
GAZETECİLER.COM
 
Yok efendim kendisi öyle bir şey söylemiyor ama biz yazdıklarından bunu çıkarıyoruz…
Çok kırgın İclâl Aydın…
“Kime?” diye sorarsanız kesinlikle kendi meslektaşlarına kırgın…
HABERTÜRK’ten büyük kazık yedi…
Söyleyemiyor…
Haykıramıyor…
“İnsan insana lâzımdır” deyip yutkunuyor belli ki ama biz anlıyoruz…
Bakın ne diyor bugün:
 
 
“Kötülüğün şahide ihtiyacı yok ama iyilik öyle değil” diyor... “İyilik için her defasında şehadet getirmek zorundasın hatta...”
Emre Kalcı söylüyor bunu.
“Alçı” ve “Sessiz Düet, Silahsız Düello” isimli kitaplarıyla kendisini tanıdığım ve henüz çıkan kitabı “Kir”le tanışıklığımız adeta bir kader yoldaşlığına dönüşen sevgili yazar arkadaşım...
Gülümsüyorum. Emre’nin cümleleri çok soğuk bir havada bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan kaçıp, bir saçak altında çaresizce beklerken ansızın önümden geçen arabanın içindeki tanıdık bir sima gibidir. Beklenmedik sevinçler verir. O gün de işte böyle dedi:
“Kötülüğe şahit ne gerek? Ama ya iyilik?” 
 
Hele dur daha İclal Hanım; hele dur daha…
Yaşın otuzu geçse de henüz daha yolun başındasın…
Altmışlı yıllara geldiğinde aynanın karşısına geçince bir de el aynası al ve kulaklarının ardına tut…
Delik deşik olduğunu göreceksin…
İster istemez, “Darwin isimli gâvur haklıymış… Uyum sağlayamayanın kulak arkalarını bile öpüyorlarmış” diyeceksin… 
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar