MEDYA KÖŞESİ

Gazeteciden gazeteciye sansür olur mu?

"Sansürü savunan ve uygulayan devlet adamlarını çok gördü bu ülke. Fakat Gazetecinin sansür uygulattığına, bir yazarın yazısını yayından kaldırttığına pek tanık olmamıştık. Nihayet o da oldu!"

Gazeteciden gazeteciye sansür olur mu?
Hürriyet gazetesinin, bir başka yayın kuruluşunun aldırdığı mahkeme kararı nedeniyle, köşe yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın ‘havuz medyası‘ ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la ilgili iki yazısını internet sitesinde sansürlemek zorunda kaldığı ortaya çıktı.

Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, bugün köşesinde "Mahkeme kararıyla sansür" başlıklı yazısında "Sansürü savunan ve uygulayan devlet adamlarını çok gördü bu ülke. Fakat gazetecinin sansür uygulattığına, bir yazarın yazısını yayından kaldırttığına pek tanık olmamıştık. Nihayet o da oldu!" dedi.

Bildirici'nin sözünü ettiği durum, Turkuvaz Medya'nın Mehmet Y. Yımaz'ın iki yazısı için mahkemeden aldığı sansür kararı...

Faruk Bildirici , Yılmaz’ın 30 Ocak tarihli ‘Bu davaya sonunda Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri, başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerinin görevleriyle ilgili suçlarından dolayı yargılamaya yetkili yüksek mahkeme" Yüce Divan bakacak‘ ve 3 Şubat tarihli ‘Tapeleri Meclis kürsüsünde yayınlayın’ başlıklı yazıların gazetenin internet sitesinden kaldırıldığını yazdı.

BİR MAHKEME GERİ ÇEVİRDİ, DİĞERİ KABUL ETTİ

Buna göre, Yılmaz’ın söz konusu yazıları, ‘havuz medyası‘ iddialarının muhataplarından Turkuvaz Medya’nın girişimiyle sansürlendi. Zira Turkuvaz Medya, Yılmaz’ın yazılarına kendi yayın organlarından yanıt vermekle yetinmeyip mahkemeye başvurdu. Cevap metni yayınlanması ve dahası, yazıların internet arşivinden çıkarılması isteniyordu. Sulh Ceza Mahkemesi talebi dosya üzerinden inceleyerek reddetti fakat talep, Asliye Ceza Mahkemesi’nden kabul gördü.

‘GAZETECİDEN GAZETECİYE SANSÜR’

Sonuç olarak, yazılar internet arşivinden çıkarıldığı gibi, cevap metni bir hafta süreyle aynı linkten yayımlandı. Hürriyet okur temsilcisi Bildirici, yaşananları şöyle yorumladı: “Sansürü savunan ve uygulayan devlet adamlarını çok gördü bu ülke. Fakat gazetecinin sansür uygulattığına, bir yazarın yazısını yayından kaldırttığına pek tanık olmamıştık. Nihayet o da oldu!

BU İLK ÖRNEK DEĞİL

Daha önce de, Başbakan Erdoğan’ın avukatları, ana muhalefet liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin 17 Aralık soruşturmasına ilişkin Meclis grup toplantılarını Milliyet ve Hürriyet gazetelerinden ‘sıfırlama’ girişiminde bulunmuştu. Milliyet yayınlarken, .

‘ERDOĞAN'IN AVUKATLARI DEVREYE GİRİYORDU'

Bildirici, bu durumu hatırlatarak, Mehmet Y. Yılmaz’ın yazılarının kaldırılmaması halinde Erdoğan’ın avukatlarının yine devreye gireceğini yazdı: “Zaten Turkuvaz Medya’nın talebi kabul edilmeseydi; muhtemelen Başbakan Erdoğan’ın avukatları devreye girecekti. Çünkü Turkuvaz Medya’nın ardından Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın avukatları, Mehmet Yılmaz’ın “Bu davaya sonunda Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri, başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerinin görevleriyle ilgili suçlarından dolayı yargılamaya yetkili yüksek mahkeme" class="glossaryLink" target="_blank">Yüce Divan bakacak” başlıklı yazısının yayından kaldırılması için ihtarname gönderdiler. Gazeteci ve siyasetçinin böylesi işbirliğinin eşine az rastlanır bir durumdur herhalde…”

BİK’TEN YAPTIRIM DA İSTENİYOR

Dahası, Turkuvaz Medya’nın Yılmaz’a ‘yaptırım‘ girişiminde bulunduğu da ortaya çıktı. Bildirici bu duruma, “Yılmaz’ın yazılarının kaldırılması, cevap metninin internette yayımlanmış olması bile yetmedi Turkuvaz Medya’ya. Son olarak bir de Basın İlan Kurumu’na başvurdular; oradan da yaptırım uygulanmasını istiyorlar. Bakalım Yılmaz’ın yazılarına karşı girişimleri daha hangi noktalara uzanacak?” tepkisini gösterdi.

SANSÜRLENEN YAZILARDA NE VARDI?

Tempo, Aktüel, ve Blue Jean gibi dergilerin yanı sıra Radikal gazetesinin kurucusu ve Milliyet gazetesinin eski yayın yönetmenlerinden olan Yılmaz’ın sansürlenen iki yazısında da ‘havuz medyası’ iddialarının araştırılması çağrısı yer alıyordu.

DenemeYılmaz 30 Ocak tarihinde şunları yazmıştı:

“Konu, Sabah ve ATV’nin, Çalık Grubu’ndan, bir müteahhitler konsorsiyumuna satışıyla ilgili. Ortaya çıkıyor ki Başbakan bizzat işin içinde. Bakanlarından Binali Yıldırım’ı da bu işle görevlendirmiş, oğlu Bilal Erdoğan da bu görüşmelerin içinde yer almış.

AKP’li milletvekillerinin oyuyla Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri, başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerinin görevleriyle ilgili suçlarından dolayı yargılamaya yetkili yüksek mahkeme" Yüce Divan’a gönderilen Mesut Yılmaz ve Güneş Taner’in işledikleri iddia edilen suçtan çok daha net, çok daha ağır bir durum söz konusu

(…)

Öyle görünüyor ki Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri, başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerinin görevleriyle ilgili suçlarından dolayı yargılamaya yetkili yüksek mahkeme" Yüce Divan’a giderken, yalnız olmayacak.”

ÇOK OKUNANLAR