Gazeteci ve köşe yazarı da bir insan
Gazeteci ve köşe yazarı da bir insan… Onun da çıkarları var… Onun da geleceği ve geleceğiyle ilgili kuşkuları var… Onun da işinden ve aşından kuşkusu var…
Türkiye seçim sathı mailine girdi.
Haliyle…
Normal şartlarda medyanın da sınav süreci başlamış sayılır.
*
Biliyorsunuz.
Demokrasilerde bir gazetecinin basın ahlak ve ilkelerine uyması mesleğinin gereğidir.
Hele seçim dönemleri, demokrasinin 4. Kuvveti olan medyanın özgür ve bağımsız (Taraf olmak sorun değil ama taraftar olmak etik değil.) olması, en temel gerekliliklerinden biridir.
SAVAŞ DAHA DA AZGINLAŞACAK
Soru şu:
Medyamız basın ahlak ilkelerine uyabilecek güç ve kültürde mi?..
Çok az sayıda gazeteci yazar hariç, değil.
Bilhassa medya yöneticilerimiz basın ilke ve ahlakı kurallarına kesinlikle uymayacaklar.
*
Neden bu kadar eminim?..
Dün geceye kadar uymadılar da ondan…
Aksine…
Bugünden itibaren medyalar arası siyasi savaş daha da azgınlaşacak (İnşallah yanılırım ve beni utandırırlar.).
SADECE TÜRKİYE’DE Mİ BÖYLE?..
İktidar yakın olan meslektaşlarımız (Tamamı değil.) muhalefet partilerinin kamuoyunun gözünde küçük düşmesi, itibar kaybetmesi için; her türlü yalan ve iftira haber vermekten çekilmeyecekler…
İktidarın karşısında olan meslektaşlarımız da iktidar partisini gözden düşürmek, itibarını zedelemek için yalan ve iftira haber üretecekler…
*
Sadece Türkiye’de mi böyle medya?..
Yooo…
Dünyanın her ülkesinde bizdeki kadar değilse de var bu medya ahlâksızlığı…
*
Bilhassa seçim dönemlerinde seçmen iradesinin özgürce ve hiçbir baskı altında kalmadan oluşabilmesi için özgür ve bağımsız basın şart oysa…
ONUN DA ÇIKARLARI VAR…
Seçmenlerin, ülkeyi yönetmesini istedikleri siyasi partiyi veya partileri özgürce seçebilmeleri için medya tarafından doğru bilgiyle bilgilendirilmeleri şart…
Peki bu şart yerine geliyor mu?..
Hayır…
Medyanın siyasi tarafı ne olursa olsun benzer ortak yönleri şu:
Size haber olarak sundukları bilgiler, bilmenizi istedikleri bilgiler…
*
Peki…
Neden böyle?..
Zira…
Gazeteci ve köşe yazarı da bir insan…
Onun da çıkarları var…
Onun da geleceği ve geleceğiyle ilgili kuşkuları var…
Onun da işinden ve aşından kuşkusu var…
O nedenle kendisini ve ailesini garanti altına almak isteyecektir.
Nitekim almaktadır da…
*
Çünkü…
İster iktidara yakın medyada olsun…
İsterse de iktidarın muhalifi medyada olsun “kovulma tehlikesi” her daim vardır…
KAÇINILMAZ BİR SONUÇ…
Gazeteci veya yazar bilmektedir ki…
Gazetecilik ilke ve ahlakına uyarsa eğer…
İster iktidar tarafındaki gazetelerden ya da televizyonlardan birinde çalışsın…
İster iktidara muhalif medyada çalışsın…
Dürüstlüğü, basın ilke ve ahlakına uyumanın bedelini işten kovularak ödeyecektir.
Bu kaçınılmaz bir sonuçtur…
*
Evet ben bir rüya gördüm…
Rüyamda bütün meslektaşlarım çok özgürdüler…
Ama…
Bu sadece benim bir rüyamdı…
Temennimdi…
Tespitim ise daha önce anlattıklarımdır…