Futbol medyası Terim'den yana ama...
Fatih Terim’in işi azdıracağını, ancak bir imparatordan beklenebilecek despot tavırlarla kendisini “pes yani” demek zorunda bırakmak isteyeceğini sezdi Aysal…
ADNAN BERK OKAN
Ünal Aysal ile Fatih Terim arasında yaşanan tatsız olaylarda Terim’i “haksız” buluyorum…
Hatta…
Futbol medyasının genelinin düşündüğünün, yazdığının, konuştuğunun aksine oyunu Ünal Aysal’ın değil; Fatih Terim – Yıldırım Demirören – Aziz Yıldırım – Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak beşlisinin kurguladığına inanıyorum…
Neden mi?..
Ünal Aysal ve kurduğu yeni ekibin Türk futbolunu, yıllardır içinde bulunduğu kirli çukurdan çıkaracağından korktukları için…
Şikeden arındırmasını; bireysellikten kurtarıp kurumsallaştırmasını istemedikleri için…
Farkında mısınız?..
Ünal Aysal statükoyu anlayamadığı gibi kabul de edemiyor…
Futbol endüstrisinin yönetim biçimindeki alaturkalığı adamın aklı almıyor…
Dönen ayak oyunlarının kendi içinde bulunduğu iş dünyasından fersah fersah ileride olduğunu görünce başkan olduğuna da olacağına da lânet etmiş olmalı ama (Şimdilik) dönüşü olmayan bir yola girdiğinin farkında…
Futbol statükosu (Aziz Yıldırım , Yıldırım Demirören başta olmak üzere) Aysal’ın kendilerine göre “uzay kadar gelişmiş” yönetim anlayışından rahatsızlar…
Başkan seçildiği günden bu yana Aysal'ı Türk futbolunun dışına itmek için çevirmedikleri dolap kalmadı...
Meselâ Terim'i, Galatasaray'ı çalıştırırken aynı zamanda Milli Takım antrenörlüğüne getirme fikri(!) Aziz Yıldırım – Yıldırım Demirören – Fatih Terim ortak yapımıydı…
Aysal’ın “yok kardeşim olmaz öyle şey. Futbol bir endüstridir, Galatasaray A.Ş. de bir ticari kurumdur. Böylesi durumlarda hamaset yapamam” diyeceğini düşündüler…
Ama Aysal büyük yeteneği ile oyunu gördü, onların kurallarıyla oynamaya başladı…
Bunu yaparken de ne hukukun dışına çıktı ne de sahip olduğu çağdaş kuralları terk etti…
Tek yaptığı; kasıtlı faullere nizami şarjlarla karşılık vermekti…
Fatih Terim’in işi azdıracağını, ancak bir imparatordan beklenebilecek despot tavırlarla kendisini “pes yani” demek zorunda bırakmak isteyeceğini sezdi Aysal…
Ama gördünüz işte…
Sonunda Aysal değil Terim taca çıktı…
Ey güzel insanlar?..
Cevabını vermemiz gereken soru şu:
Türk futbolunu kim kurtaracak?..
Fatih Terim – Aziz Yıldırım – Yıldırım Demirören – Abdürrahim Albayrak ve Ali Dürüst gibi statükocu, alaturka tipler mi?..
Yoksa çağdaş yönetim anlayışına sahip; imparatorlarla değil, demokratlarla çalışmayı tercih eden Ünal Aysal gibiler mi?
Benim cevabım belli…
İmparatorlara hayır!..
Futbolumuzu demokratlara emanet edelim; lütfen…