Futbol Medyası mı? Orospu bohçası mı?..
Bir meslektaşının koynuna kadın sokan bu adam kendisi de eski bir futbol hakemiydi...
ADNAN BERK OKAN
Uzun yıllar önceydi...
Çalıştığım gazetede "futbol yorumculuğu" da yapıyordum...
"Futbol yorumculuğu" dediysem, öyle "teknik analiz" falan değil...
Tam bir amigoluk ve rakip takım taraftarlarını "deli etmek" üzerine kalemşörlük...
Dönem o dönemdi...
Futbolu ve tuttuğum takımı çok seviyordum...
Bir gece gazeteden futbol yorumcusu ve birkaç da siyaset yazarı futbol meraklısı arkadaşımızla beraber kafaları çekiyorduk...
Eski hakemlerimizden biri de futbol yorumcusu olmuş, bizim gazetede yazıyordu...
Daha önce yakından tanımadığım bu arkadaşın "boşboğazın teki" olduğunu da o yemekte öğrendim...
Ne güzel söylemiş atalarımız...
Birii en doğru bir şekilde; "yolculukta, içki sofrasında ve kumar masasında tanırsın"...
Aynen doğruydu...
O eski hakem-yeni futbol yorumcusu arkadaş; hakemlerle ilgili bütün olumlu önyargılarımı yıktı geçti o yemekte...
Çünkü...
"Hakem" deyince "ciddi, ağırbaşlı, güvenilir ve ketum" insanlar hayal ederdim...
Herkesle "mesafeli" duran, "ağır aabiler"...
Ama...
O eski hakem-yeni futbol yorumcusu birkaç kadeh yuvarladıktan sonra hakemlik günlerine bir döndü ki; felâket...
Ve...
Bir de hakemliği bıraktıktan sonra danışmanlık yaptığı büyük kulüplerimizle ilgili bir anısı vardı ki; skandal...
Eski hakem-yeni futbol yorumcusu arkadaş, uluslararası bir şikede "müdahil" olduğunu itiraf etmişti o gece...
Kendisiyle önce tartıştım...
Sonra da masayı terk ettim...
Anlattığına göre, dazlaklığı ve de "iyi hakemliği" ile ünlü bir İtalyan'ın koynuna kadın koymuştu arkadaşımız...
Neden mi?..
O dönemin lig şampiyonu olan bir futbol takımımız, Fransa şampiyonu ile çok önemli bir maç yapacaktı...
Ve...
Şampiyon kulübümüzün başkanı, bizim yeni futbol yorumcusu-eski hakem arkadaşı "şike" yapması için görevlendirmişti...
Yani...
"Hakemi tavla da nasıl tavlarsan tavla..."
İster para, ister kadın...
Maçın Kelaj hakemi parayı reddetmiş, kadına ise "hayır" diyememişti...
Ve...
Maçtan bir gece önce Taksim'in en büyük otellerinden birindeki odasında, eski hakem-yeni futbol yorumcusu arkadaşın eliyle teslim ettiği bir Türk güzeliyle "al takke/ver külâh" olmuştu...
Bunları anlatan eski hakeme koyduğum tepki; "bir saniye bile durma git bunları savcıya anlat" demek olmuştu...
Gülmüştü; fırın kelle gibi...
Anlatamazdı...
Neden mi?..
O her ne kadar yemin billâh etse de anlattığı (bence) yalandı...
Arkadaşımız; bir süre danışmanlığını da yaptığı o güzide kulübümüzün o maçta aldığı galibiyetin değerini düşürmek, o anda masada "adam" yerine konmak istiyordu...
İkincisi, doğruysa ve anlatırsa kendisi da "karı pezevengi" konumuna düşecekti...
İşte o yüzden sağ elinin işaret parmağıyla sağ gözünün alt kapağını aşağı doğru çekip; "pışıııkkkk" yapmıştı...
Düşünebiliyor musunuz?..
Bir meslektaşının koynuna kadın sokan bu adam kendisi de eski bir futbol hakemiydi...
Maçın üzerinden uzunca sayılabilecek bir süre geçince anlatıyordu...
Kendisi karı pezevengi olmayı kabullenmişti...
Eski meslektaşının koynuna kadın atarak takımımızın maçı kazanmasını sağlamıştı...
Ve tabii ki kendisi de bu işten hatırı sayılır bir para kapmıştı...
Yani...
Bir futbol medyamız var ki; neresinden bakarsanız bakın tam bir "orospu bohçası"...
[email protected]
Uzun yıllar önceydi...
Çalıştığım gazetede "futbol yorumculuğu" da yapıyordum...
"Futbol yorumculuğu" dediysem, öyle "teknik analiz" falan değil...
Tam bir amigoluk ve rakip takım taraftarlarını "deli etmek" üzerine kalemşörlük...
Dönem o dönemdi...
Futbolu ve tuttuğum takımı çok seviyordum...
Farz oldu Elimden geldiğince küresel futbol medyasını da izlemeye çalışıyorum... Kendilerini de futbolcularını ve kulüp yönetimlerini de müthiş eleştiriyolar... Ama... İçlerinden hiçbirisi çıkıp da "biz yirmi yıl önce şike yaptık" diye yazmıyor... Veya... Aynı gazetede çalıştığı bir meslektaşı için "şike yapmak için kimden kaç para aldığını biliyorum" diye "şantaj" yapmıyor... Yani... "Aile içi seks" itirafı gibi bir şey... Aradan yıllar geçmiş, aile efradından biri pencereyi açıp bağırıyor: "Ey ahali, babam ablamı becermişti ama o gün söyleyemedim"... Yahu bu bizimkisi nasıl bir futbol ailesidir ki baba "sapık"... Ve aile de külliyen "orospu"!.. Yahu bu nasıl bir futbol medyasıdır ki içinde "namuslu" insan neredeyse "yok"... Yahu bu nasıl bir futbol yazarlığıdır ki hepsi şike pisliğine bir biçimde bulaşmış... Aynı gazetede çalışanlar birbirlerini şike yapmakla itham ediyor... Taraflar öyle iddialılar ki "elimizde belge var" bile diyorlar... Hem de en az 15 yıl önce oynanan maçlarla ilgili iddialarla hem birbirlerini hem de gazetelerini "iki paralık" ediyorlar... Onun içindir ki ana yazıda bizzat tanık olduğum eski bir olayı anlatmak farz oldu... |
Bir gece gazeteden futbol yorumcusu ve birkaç da siyaset yazarı futbol meraklısı arkadaşımızla beraber kafaları çekiyorduk...
Eski hakemlerimizden biri de futbol yorumcusu olmuş, bizim gazetede yazıyordu...
Daha önce yakından tanımadığım bu arkadaşın "boşboğazın teki" olduğunu da o yemekte öğrendim...
Ne güzel söylemiş atalarımız...
Birii en doğru bir şekilde; "yolculukta, içki sofrasında ve kumar masasında tanırsın"...
Aynen doğruydu...
O eski hakem-yeni futbol yorumcusu arkadaş; hakemlerle ilgili bütün olumlu önyargılarımı yıktı geçti o yemekte...
Çünkü...
"Hakem" deyince "ciddi, ağırbaşlı, güvenilir ve ketum" insanlar hayal ederdim...
Herkesle "mesafeli" duran, "ağır aabiler"...
Ama...
O eski hakem-yeni futbol yorumcusu birkaç kadeh yuvarladıktan sonra hakemlik günlerine bir döndü ki; felâket...
Ve...
Bir de hakemliği bıraktıktan sonra danışmanlık yaptığı büyük kulüplerimizle ilgili bir anısı vardı ki; skandal...
Eski hakem-yeni futbol yorumcusu arkadaş, uluslararası bir şikede "müdahil" olduğunu itiraf etmişti o gece...
Kendisiyle önce tartıştım...
Sonra da masayı terk ettim...
Anlattığına göre, dazlaklığı ve de "iyi hakemliği" ile ünlü bir İtalyan'ın koynuna kadın koymuştu arkadaşımız...
Neden mi?..
O dönemin lig şampiyonu olan bir futbol takımımız, Fransa şampiyonu ile çok önemli bir maç yapacaktı...
Ve...
Şampiyon kulübümüzün başkanı, bizim yeni futbol yorumcusu-eski hakem arkadaşı "şike" yapması için görevlendirmişti...
Yani...
"Hakemi tavla da nasıl tavlarsan tavla..."
İster para, ister kadın...
Maçın Kelaj hakemi parayı reddetmiş, kadına ise "hayır" diyememişti...
Ve...
Maçtan bir gece önce Taksim'in en büyük otellerinden birindeki odasında, eski hakem-yeni futbol yorumcusu arkadaşın eliyle teslim ettiği bir Türk güzeliyle "al takke/ver külâh" olmuştu...
Bunları anlatan eski hakeme koyduğum tepki; "bir saniye bile durma git bunları savcıya anlat" demek olmuştu...
Gülmüştü; fırın kelle gibi...
Anlatamazdı...
Neden mi?..
O her ne kadar yemin billâh etse de anlattığı (bence) yalandı...
Arkadaşımız; bir süre danışmanlığını da yaptığı o güzide kulübümüzün o maçta aldığı galibiyetin değerini düşürmek, o anda masada "adam" yerine konmak istiyordu...
İkincisi, doğruysa ve anlatırsa kendisi da "karı pezevengi" konumuna düşecekti...
İşte o yüzden sağ elinin işaret parmağıyla sağ gözünün alt kapağını aşağı doğru çekip; "pışıııkkkk" yapmıştı...
Düşünebiliyor musunuz?..
Bir meslektaşının koynuna kadın sokan bu adam kendisi de eski bir futbol hakemiydi...
Maçın üzerinden uzunca sayılabilecek bir süre geçince anlatıyordu...
Kendisi karı pezevengi olmayı kabullenmişti...
Eski meslektaşının koynuna kadın atarak takımımızın maçı kazanmasını sağlamıştı...
Ve tabii ki kendisi de bu işten hatırı sayılır bir para kapmıştı...
Yani...
Bir futbol medyamız var ki; neresinden bakarsanız bakın tam bir "orospu bohçası"...
[email protected]