Futbol dünyasında kıyamet koptu da bilmiyor muyuz?
Ve futbol Brezilya'da oynanacak 2014 Dünya Kupası maçlarından sonra bir daha hiç oynanmayacak mı?..
ADNAN BERK OKAN
Bir futbol yorumcusunun önceliği tabii ki işini en iyi şekilde yapmaktır.
Yani; futbol endüstrisindeki teknik, taktik, sosyal, ekonomik ve hatta siyasal bütün gelişmeleri yakından izlemeli;
ulusal takımın (bütün Türkiye takımlarının) rakiplerini, futbolcularını, futbol yapılarını çok sıkı araştırıp haklarında bilgi sahibi olmalıdır...
Bunları yapamıyorsa o arkadaş "bir maçlık yorumcu"dan başka bir şey olamaz...
Dönün bakın geriye;
Hollanda, Estonya, Romanya ve Macaristan'la oynadığımız maçlardan sonra birkaç futbol yorumcusu hariç hepsinin hedefinde kişilerin ve oynanan maçların skorlarının olduğunu göreceksiniz...
Yani; analizlerinde "Kim?" sorusuna cevap arayan, maç sonucuyla ilgilenen bir futbol yorumculuğu anlayışı...
Her maçtan sonra:
"Kim oynamadı?"
"Kim oynadı?"
"Kim berbattı, kim iyiydi?"
"Kim gitmeli, kim gelmeli?"
Hep "kim, kim, kim?"
Yahu futbol "kim" sorusuna cevap aramaktan mı ibaret?..
Bunun sistemi, tekniği, taktiği, ekonomisi, sosyolojisi yok mu?..
Ve futbol Brezilya'da oynanacak 2014 Dünya Kupası maçlarından sonra bir daha hiç oynanmayacak mı?..
Siz, bir durakta otobüsü kaçırınca bir sonakini beklemeyenlerden misiniz?..
Yani; "başka otobüs gelmez en iyisi ben evime dönüp uyuyayım" diye mi düşünürsünüz?..
Yoksa "tüh be geç kaldım, otobüsü kaçırdım ama oldu bir kere, bir sonrakine biner sonra da programımı hızlandırırım" diye mi düşünürsünüz?..
Yani...
Otobüs kaçtı (ki matematik olarak henüz kaçmadı) ama sonra bir başkası gelecek...
2016 var, 2018, 2020...
Her iki yılda bir uluslararası futbol yarışmaları var, ve hep olacak...
Bırakın şimdi onunla bununla uğraşmayı da; bundan sonra ne yapılması gerektiğini tartışın...
Futbolumuzu teslim ettiğimiz ekiple kavga ederek gazetecilik yapılmaz...
Madem çok biliyorsunuz; "kim?" sorusunu sormadan önce "nasıl?" sorusuna varsa cevaplarınız onları yazın...
Kıyamet kopmuş değil yani...
[email protected]
Bir futbol yorumcusunun önceliği tabii ki işini en iyi şekilde yapmaktır.
Yani; futbol endüstrisindeki teknik, taktik, sosyal, ekonomik ve hatta siyasal bütün gelişmeleri yakından izlemeli;
ulusal takımın (bütün Türkiye takımlarının) rakiplerini, futbolcularını, futbol yapılarını çok sıkı araştırıp haklarında bilgi sahibi olmalıdır...
Bunları yapamıyorsa o arkadaş "bir maçlık yorumcu"dan başka bir şey olamaz...
Dönün bakın geriye;
Hollanda, Estonya, Romanya ve Macaristan'la oynadığımız maçlardan sonra birkaç futbol yorumcusu hariç hepsinin hedefinde kişilerin ve oynanan maçların skorlarının olduğunu göreceksiniz...
Yani; analizlerinde "Kim?" sorusuna cevap arayan, maç sonucuyla ilgilenen bir futbol yorumculuğu anlayışı...
Her maçtan sonra:
"Kim oynamadı?"
"Kim oynadı?"
"Kim berbattı, kim iyiydi?"
"Kim gitmeli, kim gelmeli?"
Hep "kim, kim, kim?"
Yahu futbol "kim" sorusuna cevap aramaktan mı ibaret?..
Bunun sistemi, tekniği, taktiği, ekonomisi, sosyolojisi yok mu?..
Ve futbol Brezilya'da oynanacak 2014 Dünya Kupası maçlarından sonra bir daha hiç oynanmayacak mı?..
Siz, bir durakta otobüsü kaçırınca bir sonakini beklemeyenlerden misiniz?..
Yani; "başka otobüs gelmez en iyisi ben evime dönüp uyuyayım" diye mi düşünürsünüz?..
Yoksa "tüh be geç kaldım, otobüsü kaçırdım ama oldu bir kere, bir sonrakine biner sonra da programımı hızlandırırım" diye mi düşünürsünüz?..
Yani...
Otobüs kaçtı (ki matematik olarak henüz kaçmadı) ama sonra bir başkası gelecek...
2016 var, 2018, 2020...
Her iki yılda bir uluslararası futbol yarışmaları var, ve hep olacak...
Bırakın şimdi onunla bununla uğraşmayı da; bundan sonra ne yapılması gerektiğini tartışın...
Futbolumuzu teslim ettiğimiz ekiple kavga ederek gazetecilik yapılmaz...
Madem çok biliyorsunuz; "kim?" sorusunu sormadan önce "nasıl?" sorusuna varsa cevaplarınız onları yazın...
Kıyamet kopmuş değil yani...
[email protected]