GÜNÜN KÖŞE YAZARI

Fuat Uğur günün yazarı

“Başbuğ’a tepkinin gerçek sebebi ve kadim kökenleri” başlığı altındaki yazısıyla Fuat Uğur günün yazarı seçildi..

Fuat Uğur günün yazarı

Halkımızın genelinin ve hatta siyasetçilerimizle yazarlarımızın çoğunun yanlış kullandığı bir kelimedir “Vicdan”…

Çünkü…

Bu kelime genelde “acıma, merhamet duygusu” olarak kullanılıyor…

Oysa değil…

Olmaz, olamaz da…

*

TDK ise vicdan’ı şöyle tanımlıyor:

“Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç.”…

*

Benim vicdan tarifim ise bakın nasıl:

Vicdan, hak verme duygusunun yüceliğidir…

Yani, adalettir…

Yani “adil” olmaktır…

*

O halde artık Fuat Uğur’u “günün yazarı” seçme gerekçemi anlatabilirim…

*

Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Org. İlker Başbuğ, “Zeytin Dalı Operasyonu’nu siyasete alet etmeyin” şeklinde bir cümle kurmadığı gibi o manaya gelebilecek bir cümle de etmedi…

*

Ama…

Önce Sözcü gazetesi değiştirdi o açıklamayı…

Sonra da Bahçeli’nin basın danışmanı Devlet Bey’e Başbuğ’un açıklamasını değil, Sözcü’nün tersyüz ettiği şeklini iletti…

Ve…

Bahçeli de konuşmanın alsını dinlemeyip Başbuğ’u eleştiri sınırlarını aşarak takaza etti…

Ve…

Cumhurbaşkanı’na da Başbuğ’un açıklamasının tam metni değil Bahçeli’nin Başbuğ’a yönelttiği sert açıklamalar hatırlatıldı…

Ve…

Erdoğan da (Sanırım) sonradan çok üzüldüğü o cümleleri kurdu…

*

Tabii ki “Bahçeli ve Erdoğan ne derse desin doğrudur” mantığında olanlar da Başbuğ’a söylemedik laf bırakmadılar…

Ama…

İşte o noktada “Vidan” çıktı ortaya…

Kimin vicdanı mı?..

Fuat Uğur’un vicdanı…

*

Evet…

İşte “vicdan” budur…

Yani…

Hak verme duygusundaki yüceliktir…

*

Günün Yazarı seçtiğim Fuat Uğur’un “Başbuğ’a tepkinin gerçek sebebi ve kadim kökenleri” başlığı altındaki yazısını lütfen okuyun efendim…

BAŞBUĞ’A TEPKİNİN GERÇEK SEBEBİ VE KADİM KÖKENLERİ


Önceki gün Medya Kritik programına MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuşmasından sonra başladık. MHP lideri, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “Afrin, siyasete malzeme edilmesin” dediğini belirtiyor ve çok ağır biçimde yükleniyordu:

“Sayın İlker Başbuğ'a sormak lazımdır. Afrin'i siyasete malzeme edenler kimdir ya da kimlerdir? Siyaset beka mücadelesini konuşmayacak da neyi konuşacaktır? Nesli tükenen balinaları mı anlatalım?"

Bu tepkiye şaşırdım, çünkü İlker Başbuğ ziyaret için gittiği Adıyaman’da gazetecilerle konuşurken tam tersine ılımlı da olsa muhalefeti eleştirmiş ve özetle “Afrin'de asker çatışırken, şehit olurken siyasidir falan gibi söylemlerin tartışılma zamanları değil. Böyle konuların gündeme getirilmesini doğru bulmuyorum" demişti.

SÖZCÜ’NÜN ÇARPITMASI

Ama Bahçeli’nin tepkisinin bir nedeni vardı. Başbuğ’un “şimdi zamanı değil” usul şartı da ekleyerek muhalefete yönelttiği bu eleştiri ne yazık ki Sözcü başta olmak üzere çeşitli gazeteler ve malum internet siteleri tarafından “AFRİN SİYASETE ALET EDİLMEMELİ” başlığıyla çarpıtılarak verilmiş, Başbuğ’un, Erdoğan’ı eleştirdiği de bu sözlere bir güzel monte edilmişti.

Amaç millî mutabakatı dinamitleyecek her fırsatı değerlendirmekti bilindiği üzere.

Bahçeli, işte bu gazete başlıklarından yola çıkarak yüklendi Başbuğ’a. Keza Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da aynı şekilde. Nitekim Cumhurbaşkanı’nın “Yazıklar olsun” ve “Gerekli cevabı alacak” sözleri en az Bahçeli’ninki kadar sertti.

Başbakan Binali Yıldırım da tepki halkasına eklendi ve Bahçeli’nin balina ve fok benzetmelerini çeşitlendirerek konuya yeni canlı türlerini kattı.

Lâkin dediğim gibi, ortada bariz ve kasıtlı bir çarpıtma, yanlış aktarım vardı. Nitekim Bahçeli’nin bu sözlerinin hemen ardından Cem’le programa başladığımızda bunu belirttim.

İlker Başbuğ da dün tepkilere karşı yaptığı açıklamada bunu teyit etti ve Cumhurbaşkanı’nın da yanlış bilgilendirildiğini söyledi.

Fuat Uğur'un yazısının tamamı için tıklayın

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar