Frankfurt Başkonsolosu Mustafa Çelik: 'Almanya fırsatlar veriyor ama...'
Türkiye Cumhuriyeti Frankfurt Başkonsolosu M. Mustafa Çelik ile yeni Almanya'yı, Almanya'daki Türkleri, sanata ve eğitime yapılan yatırımları Sayım Çınar konuştu.
SAYIM ÇINAR [email protected]
Türkiye Cumhuriyeti Frankfurt Başkonsolosu M. Mustafa Çelik ile yeni Almanya'yı, Almanya'daki Türkleri, sanata ve eğitime yapılan yatırımları Sayım Çınar konuştu.
Frankfurt Başkonsolosluğu görevini 7 aydır yürütüyorsunuz.
Evet. Ankara'dan yeni geldim sayılır.
Frankfurt'ta görev yapmak nasıl bir duygu?
Burada farklı sorumluluklarım var. Daha önce Lagos, Berlin ve Viyana gibi merkezlerde de görev yaptım. Frankfurt'un özelliği Türkiye'nin en büyük Başkonsolosluklarından biri olması. Farklı, güzel görevler çıkıyor her gün, çünkü çok vatandaşımız var.
"Almanya önemli fırsatlar veriyor ama kullanılmıyor."
Burada yaşayan Türkler farklı işler yapıyor, farklı sosyal katmanlara üyeler. Almanya nüfusunda Türk toplumunun nüfusu son derece yüksek. Sizce üçüncü kuşak entegre oldu mu Almanya'ya?
Entegrasyon bence geçmişte geçerli olan bir tartışmaydı. Artık günümüzde kalmadı böyle bir sorun. Eğitim konusu olabilir olsa olsa. New York'ta, Frankfurt'ta ya da İstanbul'da farklı ülkelerden, kültürlerden gelen insanlar bir arada yaşıyorlar. Entegrasyondan ziyade çok kültürlülükten bahsediyor olmamız gerekiyor. Berlin'de bunu görüyoruz, Frankfurt'ta da görüyoruz; her dört kişiden biri yabancı. Geçmişle kıyaslandığında, Alman toplumunda da bu anlaşılıyor. Daha fazla sosyal hayata katılım gerekiyor. Kendi vatandaşlarımız açısından da bu çok önemli. Siyasi, sosyal hayata girmek zorundalar. "Partisipasyon" olarak değerlendirmek gerek, entegrasyon değil. Eğitim gerçek bir sorun. Almanya önemli fırsatlar veriyor, ama kullanılmıyor.
Türk camileri Suriyeliler için özel kampanyalar başlatmış. Sizin de çalışmalarınız olduğunu biliyoruz mültecilere yönelik.
Doğrudan ve dolaylı katkımız oluyor. 25.000 civarında mülteciye yemek, giyecek, çocuklara oyuncak yardımı yapıldı. 80.000 mülteciden bahsediliyor Hessen'de. Türk dernekleri tarafından da destek veriliyor. Mülteciler, Türk insanıyla kaynaşıyorlar, Türk dostlar ediniyorlar, iş bulma konusunda destek alıyorlar.
Burada yaşayan Türklerde en çok hangi sorunlarla karşılaşıyorsunuz?
Başlıca sorun eğitim, diyebilirim. Gençlik Daireleri tarafından ailelerinden alınan çocukların himayesi konusu yine bir sorun olarak karşımıza çıkıyor; günlük akış içinde ise kayıp pasaport, kimlik, noter, askerlik, vatandaşlık, nüfus işleri gibi geniş bir çalışma alanımız var. Bu arada, gençlerimizi hapishanelerde ziyaret ediyoruz, hem dini hizmet, hem moral hizmet veriyoruz. Hukuk danışmanımızla birlikte vatandaşlarımızın sorunlarını da dinliyoruz.
"Kültürel etkinliklere iştirak gitgide artıyor."
Tiyatro Frankfurt'un bir oyununu izledik. Türkçe oynanıyordu oyun, Almanca çevirisi vardı bir yandan da. Ne dersiniz, nasıl değerlendiriyorsunuz kültür hayatımızı?
Geldiğimde, önceden arkadaşlarımız tarafından güzel etkinlikler yürütülmekteydi, hakikaten kültür hayatı zengin bir şehirdeyiz, Türklerin de katkıda bulunması çok önemli. Tiyatro Frankfurt'un Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu'nun düşüncesi bu çift dil, çok da iyi bir fikir. Türkçe Tiyatronun Almanca üstyazıyla yapılması çok önemli. Kültürel etkinliklere iştirak da gitgide artıyor.
Frankfurt yeniliklerin şehri. Kitap fuarı çok önemli şehir için. Türk edebiyatı da son derece güzel tanıtılıyor.
Türkiye'den önemli katkı vardı Kitap Fuarı'na. Türk etkinliklerine, edebiyatına büyük bir ilgi var; büyük potansiyel mevcut. Türkiye'nin Frankfurt fuarında daha çok yer almasını sağlamak için çalışıyoruz, diğer fuarlara da katılımı teşvik edici çalışmalar yürütüyoruz.
Işıklandırma fuarı var şu anda, Türklerden büyük ilgi gördü.
Evet. Ticari fuarlarda da varlığımızı gösteriyoruz ve daha büyük katılım hedefliyoruz.
Vizeden muafiyet konuşuluyor son günlerde. Burada yaşayanlar için bir avantaj bence, yakınlarını görebilecekler.
Ben çok iyi bir gelişme olarak görüyorum bunu. Avrupa Topluluğu'ndan bugüne esasen süreç içindeki haklarından birisi bu Türkiye'nin. Kısa süreli seyahat için geleceklerin vizeyle uğraşmaması çok önemli. İşadamlarımız, sanatçılarımız artık rahatça gelebilecekler, etkileşim artacak.
Frankfurt Başkonsolosluğundaki genel havayı değerlendirir misiniz, ekip nasıl?
Çok şanslıyım. İyi bir ekiple çalışmaktayım. Buradaki işimi kolaylaştırıyor hepsi. Ben genelde temsili görevleri üstleniyorum. Günlük hayattaki sorunları onlardan öğreniyorum, tecrübelerinden faydalanıyorum. Onların sayesinde işler yolunda gidiyor. Seçimlere denk geldim. 18 günde yaptık seçimi. Ekibimizin kuvvetini gördüm. 45'ten fazla personelimiz var, din görevlilerimiz, öğretmenlerimiz var.
Almanlar ve Türkler birbirine yakın iki toplum. Sizin gözleminiz nedir?
Ciddi bir dinamik var. Farklı ve yoğun bir durum var iki toplum arasında. Geçmişten bugüne daha umutlu bakabiliyoruz geleceğe. Çifte vatandaşlık hakkı önemli. Erasmus gibi değişim programlarıyla eğitim görüyor her iki toplumun gençleri. Geleceğe dair çok güzel sinyaller bunlar.
Türklerin eğitim durumu nasıl? Üniversiteye gitme oranı çok az.
Hessen için bir eğitim platformu kurduk. STK'larımızla beraber yaptık. En çok sıkıntı burada, katılım yeterli düzeyde değil, oysa eğitimde çok fırsat var. Buna yönelik çalışmalar olacaktır. Velilere çok önemli görevler düşüyor. Velilerin çocuklarının eğitimine önem vermesi gerekiyor. Üniversitenin yanı sıra meslek eğitimi de var, bundan da faydalanmak gerekiyor.
"Okuma alışkanlığını yaymanın yollarını araştırmamız lazım."
Türk yazarlar buraya gelip etkinlikler düzenliyorlar. İmza ve söyleşiler güzel geçiyor. Türkçeyi yaşatmak, yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyor musunuz?
Katılım sağlıyoruz bu tarz etkinliklere. Türk dilinin daha fazla kullanılmasına yönelik çalışmalarımız var. Türk edebiyatının tanıtılması da çok önemli. Okuma alışkanlığını yaymanın yollarını araştırmamız lazım. Öğretmenlere, STK'lara, velilere çok görev düşüyor.
Yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz. Kendinizi bu tempodan sıyırabiliyor musunuz, dinlenebiliyor musunuz?
Haftasonları da dahil günlük 14 - 15 saat çalışıyoruz. Her yerde enteresan insanlarla tanışıyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Özel hayatımıza kalan zamanı da etrafı gezerek değerlendiriyoruz. Ufak şehirleri, kasabaları gezerek değerlendiriyorum zamanı.
Gazetecilerin ortak bir platformu var, geçen günlerde de bir çalıştay gerçekleştirildi.
Yerel medya çalıştayına katıldım, konuşmacı ve dinleyiciydim. Buradaki gazeteciler Almanya'daki konuları iyi biliyorlar ve kendilerinden daha çok faydalanılsın istiyorlar. Bir araya gelmeleri çok iyi oldu, fikir alışverişlerinde gördük ki herkes aynı şeyi düşünüyor, ama farklı ifade ediyor.