<font color='#FF0000'>Hepimiz Bekir Coşkunuz</font> diye meydanlara çıkalım!
"Bizi hangi konuda düşündürdüğünü, hangi tehlikeye karşı tetik ve müteyakkız olmaya çağırdığını bilmediğimiz için, yazdıklarını şaşkınlıkla, hüzünle, biraz da dehşetle okuyoruz."
Şimdi güldüremiyor, güldüreyim derken gülünç oluyor, durumunun farkında olduğu için de direkt “düşündürme” yolunu seçiyor ama bizi hangi konuda düşündürdüğünü, hangi tehlikeye karşı tetik ve müteyakkız olmaya çağırdığını bilmediğimiz için, yazdıklarını şaşkınlıkla, hüzünle, biraz da dehşetle okuyoruz."
Bu uzun ancak çarpıcı giriş Star yazarı Ahmet Kekeç'in köşesinden.
Cumhuriyet yazarı Bekir Coşkun'un Antalya'da verdiği konferansta "başıma bir şey gelecek diye korkudan ödüm patlıyor" demesi üzerine Kekeç çarpıcı bir yazı kaleme aldı ve Bekir Coşkun'u yerden yere vurdu.
"Farkında olmadan girdiği sosyoloji alanından, hiçbir sosyolojik ve tarihsel gerçeklikle örtüşmeyen, bazen de düpedüz “sosyolojinin alanına tecavüz” sayılabilecek saptamalarla çıkıyor.
Hadi bunu Bekir’in toyluğuna ve nafile “düşündürme çabasına” verelim.
Bir yerde, “Başıma bir şey gelecek diye ödüm kopuyor” diyor ki, okuyunca ben de dehşete kapıldım.
Korktuğunu söylüyor Bekir.
Bugünler, suikasta kurban giden gazeteciler Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü yıllardan çok daha fazla korkutucuymuş.
Kendisi anlatsın: “Başıma bir şey gelecek diye ödüm kopuyor. Çocuklarım, karım, özel hayatım var, korkuyorum tabi ki. İnsanların namusları, şerefleri, yatak odaları, kadınları kızları var. Günah. Ama ben kimden yardım istiyorum? Bir imama günahı hatırlatıyorum. Bu kadar mı zulüm, haksızlık olur.”
Bu satırları okuyunca, sormadan edemedim:
Bekir’e kim ne yaptı? Kim korkuttu? Kimler namusuna, şerefine, ailesine tasallutta bulundu?
Bugünler eskisinden daha beterse, kaç gazeteci Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’nın akıbetine uğradı?
Bildiğim kadarıyla, Ergenekon soruşturması başlayınca, “siyasi suikastlar” ve “gazeteci cinayetleri” dönemi kapandı.
O zaman bize daha beter şartları hazırlayan irade kimdir, nedir? Daha da önemlisi, bu irade Bekir’den ne istemektedir? Bekir’i niçin üzmektedir?
Bilelim. Bilelim, icabında “Hepimiz Bekir Coşkun’uz” diye meydanlara çıkalım.