'Filmdeki karakterler günlük hayatımızda olan karakterler'
Yönetmen Emre Budak ile bugünlerde özellikle sosyal medyada çokça konuşulan Yolunda A.Ş: Çinçin Bağları Hikayesi’ni Sayım Çınar konuştu.
GAZETECİLER.COM - ÖZEL İÇERİK
SAYIM ÇINAR [email protected]
Yönetmen Emre Budak ile bugünlerde özellikle sosyal medyada çokça konuşulan Yolunda A.Ş: Çinçin Bağları Hikayesi’ni Sayım Çınar konuştu. Film dönüştürme projelerine, toplu konutla değişen hayatlara dair komik ve hüzünlü bir film.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ARKA PLANI
Yolunda A.Ş: Çinçin Bağları Hikayesi 1 Mayıs’ta vizyonda. Yeni filminizi kutluyorum. Ankara kökenli bir sinemacısınız. Toplu konut projelerinin, kentsel dönüşümün arka planını izliyoruz çalışmanızda. Film nasıl çıktı ortaya?
Yaklaşık 15 senedir tiyatro yapan bir ekibiz. Çeşitli disiplinlerden arkadaşlarımız var. Sinema, oyunculuk, biyoloji, felsefe okuyan bir ekip. Toplumsal gerçekçi bir anlayışımız var, sınıfsal bakıyoruz olaylara. Hasan arkadaşımla yazdık senaryoyu, gecekonduda büyüdük, mağdurlardan biriyiz. Toplumun sıkıntılarını dile getirmek istedik filmimizle. Ortaya çıkmasında da Çinçin’e has değil, genel bir durum söz konusu oldu. 2014 yılında geçiyor her şey, bir yönüyle belge değerinde. Unutmayalım ki, Kadifekale, Sulukule, Tarlabaşı, ekonomik koşullar iyi olmadığı için mahallelerden uzaklaştırılıyor bu insanlar. 45 milyon insanı etkilemiş durumda.
Daha umut dolu, daha realitesi farklı bir filmle karşı karşıyayız. Ünlülerle çalışmıyorsunuz. Defne Yalnız önemli bir isim.
Kurgu olarak gerçekçilikten beslendik. Cezmi Baskın Düttürü Dünya’da oynamıştı, bu sosyolojiyi biliyor. Tuna Orhan yakın bir dostumuz. Defne Yalnız da halk komedisi yapan bir isim. Hüseyin Elmalıpınar Ankara kökenli bir abimiz. Şu anki popüler kültür, gerçekçilikten tamamen uzak, biz gerçekleri yansıttık filmde.
Komediden de faydalanıyorsunuz.
Komik öğeler günümüz vodvillerinde abartılarak sunuluyor. Biz hayatın içindeki gerçek komiklikten beslendik. Bir umut üzerine kurulu. Kamera açılıyor ve kapandığında sonunda o anki hayatı görüyoruz. Yan hikayeler var, İbo’nun askerlik borçlanma parası, Ramo’nun annesinin evlendirme çabası…
“ELEŞTİRİLERİMİZİ LAF SOKMAK ŞEKLİNDE YAPMADIK"
Katmanlı bir film bu yönüyle de.
Mahallenin kendi içinde örgütlemesi önemliydi, altını çizdik biçim olarak. Eleştirilerimizi laf sokmak şeklinde yapmadık. Hayatımızda yaşadığımız problemleri işledik, ikilemleri koyduk. Halk komedisini seviyoruz.
Ankaralılar henüz izlemedi, önümüzdeki günlerde gala var. Melih Gökçek izler mi dersiniz?
Melih Gökçek inşallah izler de halk tarafında ne olduğunu görür. İsim vermek istemem ama çıkar menfaat işlerinde sermayenin gözü kimseyi görmüyor. Halk tarafından işledik bunun için, empati yaptık. Filmdeki karakterler günlük hayatımızda olan karakterler. Sevilmesi, seyirci tarafından samimi bulunması önemli bizim için. Dizi sürecinde de kaçak elektriği, halkın kandırılmasını, toplumsal konuları işledik. Toplu konut işledik çünkü ülkemizde büyük bir sorun bu.
“İNSANLAR PİYASADAKİ YAPMACIK İŞLERDEN BIKTI"
Kendi yıldızlarını yarattınız mı?
Çinçin halkı bu filmin yıldızı. Fehmi, İbo, Ramo o halkı canlandırıyor. Bundan dolayı insanlar daha çok sevdiler. Piyasadaki yapmacık işlerden bıktı insanlar. Tv’lerde gördüğümüz gibi değil hayat, daha sert, daha yorucu, daha underground.
Kaç sinemada gösterilecek?
70 kopya giriyoruz, Avrupa’dan mesajlar alıyoruz, popüler insanlar sosyal medyada paylaşıyor. Bu destek önemli. Ankara sokaklarında inanılmaz bir hava var. Halktan geldiği için filmimiz, inanılmaz bir destek var.
Filmin devamı gelecek mi? Dizi formatına çok yakın konusu ve karakterleri.
Hayat devam ediyor, bunları konuşmak için erken. Projelerimizi yapmaya devam edeceğiz.
Filmi çekerken bir takım zorluklar yaşamışsınızdır. Neler yaşandı?
3 haftalık bir süreçte çektik. Görüntü yönetmeni Ali Utku. Yeşilçam kokusu vermek istedik filme. Eski tecrübeli insanlarla çalışmak çok önemliydi. Çalışa çalışa yolumuzu kurduk. İlk uzun metrajım, onca kişinin emeği aynı hedef için bir araya gelmesi işi kolaylaştırdı. Yapmış olduğunuz iş maddiyata dayalı sonuçta.
"BAKANLIK BİZİ CİDDİYE ALMADI..."
Kaynağı nereden filmin?
Kültür Bakanlığı’ndan destek alamadık. Diziyi yaptık, youtube’a koyduk, halk tarafından benimsenince asıl hedefimiz olan filme geri döndük. Bakanlık bizi ciddiye almadı. Çok inandığımız için çok inat ettik, bugünlere getirdik böylece. Yapımcılık deneyimi olan dostları dahil ettik projeye. Maddi boyut da böyle çözüldü. 1 Mayıs’ı bekliyoruz şimdi. Sosyal medya desteğimiz büyük.
Defne Yalnız nasıl dahil oldu?
Tuna beyin çok yakın arkadaşıydı. Projeyi anlatınca da dahil olmak istedi.