MEDYA KÖŞESİ

Fetret devri! <font color='#FF0000'>Aslı hedef Erdoğan</font>

Ahmet Altan'a göre devlet ikiyi bölündü, fetret devri yaşanıyor. Hükümet ordu ve polisin bir bölümünü kontrol edemiyor.

Fetret devri! <font color='#FF0000'>Aslı hedef Erdoğan</font>
GAZETECİLER.COM - MİT Başkanını ifadeye çağrılması, hemen akabinde iktidarın iki emniyetçiye görevden alması...
Ortadaki manzara akıllara durgunluk veriyor.
Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan'a göre "Devlette savaş" var.
Diyor ki;
"Eğer bizim devlet bir araba olsaydı dün şanzımanı dağıtmıştı."

Dün yaşananların bir facia olduğunu belirten Ahmet Altan, hükümetin polis ve askerin bir bölümünü kontrol edemediğini iddia etti. Altan'a göre şu anda "Fetret Devri" yaşanıyor.

İşte yazısından önemli bölümler;

"Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman ciddi ve gerçek bir devletimiz olmadı ama dün yaşananlar kendi standartlarımıza göre bile bir faciaydı. Savcı, MİT Başkanı'nı ifadeye çağırdı. Suçu, PKK ile barış müzakereleri sürdürmek. Böylece yargı, devletin herhangi bir şekilde PKK ile görüşmesini engellerken, savaşın da müzakereler yoluyla sonuçlandırılmasının önünü uzunca bir zaman için kapatmış oldu. Bundan sonra kim devlet adına PKK ile görüşebilir?

ASIL HEDEF ERDOĞAN

Tabii burada asıl hedef Başbakan Erdoğan olarak görülüyor çünkü MİT Başkanı'nı bu görüşmeler için görevlendiren o. Erdoğan, cesur ve doğru bir politik hamlesi nedeniyle bir anda yargının menziline alındı.

Hükümet de savcının girişimine karşılık derhal İstanbul Emniyeti'nin KCK operasyonlarını yöneten iki amirini görevden uzaklaştırdı. Birdenbire karşımıza polis-yargı işbirliğiyle, hükümet-MİT işbirliğinin çatışması olarak tercüme edilebilecek bir görüntü çıktı.

FETRET DEVRİ
Devlet ikiye ayrıldı.


Hükümetin, derhal iki polis şefini görevden alması, bu olaylardan polisi, en azından polisin bir bölümünü sorumlu tuttuğunu ortaya koyuyor.
Uludere katliamının da "ordunun denetimsizliğini" ortaya çıkardığını düşünürsek, bir tür "fetret devri" yaşadığımız, ordunun ve polisin bir bölümünün hükümetin kontrolünden çıktığı söylenebilir.
Buna bir de yargının durumunu ekleyin.
İstanbul'un başsavcısı ile vekili geceleyin, "savcının MİT Başkanı'nı çağırdığını" yalanlıyor, ertesi sabah basın toplantısı yapıp "savcının çağırdığını" açıklıyor.
Yargı, kendinden habersiz.

ÇOK OKUNANLAR