Ferai Tınç kaybetti çünkü...
Ferai Tınç için ise "diklenemeden, pes ederek dik durduğunu zannettiği" için "kaybetti" diyoruz...
Bir yazar, hele dış politika konusunda muhabirlikten gelmiş deneyimli bir yazar; 28 yıl sürekli çalıştığı gazetesinden bir anda ayrılma kararı alabilir mi?..
O halde uzun uzun düşünülmüş, hesabı kitabı yapılmış; sonuç mizanı çıkarılmış ve "dayanılmaz noktada" uygulamaya konulmuş bir istifa bu...
Ferai Tınç'ın Hürriyet'i bırakıp gidişinden söz ediyoruz...
Ve şu satırlarını sunuyoruz:
YAPTIKLARI haberler yüzünden ya da düşüncelerini yazdıkları için cezaevinde tutuklu bulunan sosyalist, Kürt, Milliyetçi, İslamcı basından gazetecilerin sayılarının azalacak yerde gittikçe arttığı bir ortamda, basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin birçok gazeteci tarafından bile "olağan" karşılandığı bir iklimde, tek işleri gazetecilik olanların heveslerinin kaçması olağan bir sonuç değil midir?
Dün, Ece Temelkuran'ı "diklenerek dik durduğu" için alkışlamıştık...
Ferai Tınç için ise "diklenemeden, pes ederek dik durduğunu zannettiği" için "kaybetti" diyoruz...
Zira, elindeki sağlam mevziyi hangi antidemokratik köşe yazarına kaptıracağını düşünmek bile istemiyoruz...