MEDYA KÖŞESİ

Feminist transeksüel Esmeray Taraf'ta

Transseksüel feminist Esmeray Taraf gazetesinde yazmaya başladı. İşte ilk yazısından bir bölüm...

Feminist transeksüel Esmeray Taraf'ta
GAZETECİLER.COM - Kars’tan İstanbul’a, eşcinsellikten transeksüelliğe, seks İşçiliğinden midye satıcılığına ve sonra da oyunculuğa… Esmeray’ın kendi hayatından oluşturduğu 'Cadının Bohçası' bu kez Taraf'ta.

Transseksüel feminist Esmeray Taraf gazetesinde yazmaya başladı. Daha önce  kendi hayat hikâyesinden hareketle yazıp oynadığı tek kişilik bir "stand-up" Cadı Bohçası ile anılan Esmeray, köşesine de bu ismi verdi.  

TARAF'IN YENİ YAZARI ESMERAY KİMDİR?

Kars'ta geçirdiği ilk gençlik yıllarında cinsel kimliğinin farkına varan Esmeray, daha rahat yaşayabilmek için on sekizine girmeden İstanbul'a göç etti. Burada çeşitli işlerde çalışmasının ardından önce eşcinsel, sonra da transseksüel olarak seks işçiliği yaptı.

Kadın hareketi ve feminizmle tanıştıktan sonra seks işçiliğini bıraktı. Esmeray, halen bir yandan gündüzleri Amargi'de profesyonel olarak çalışırken, diğer yandan da akşamları İstiklal Caddesi'nde midye satıyor.

"TARLABAŞI... TARLABAŞI..."

Esmeray ilk yazısında kentsel dönüşüm projesi tarafından değişime zorlanan Tarlabaşını yazdı İşte Esmeray'ın ilk yazısından bir bölüm:

"Tarlabaşı, daha çok Romanların, Kürtlerin, transseksüellerin, Afrika’dan gelen siyahların ve tüm farklılıkların, farklıların mekânı. Beyoğlu’nun arka semti... Yani kısacası tüm ötekiler orada. Bir mozaik, kendiliğinden oluşan renkli bir kültür... Evet, insanlar fakir, insanlar yoksul. Bu sefalet içinde yaşamaları tabii ki büyük bir sorun. Bu Kentsel Dönüşüm Projesi dedikleri, neden orada oturan insanların hayatını daha kolaylaştırmaya yönelik değil acaba? Kolaylaştırmayı bırakın, oradaki insanların neredeyse yaşamalarını istemiyor gibi bir halleri var. Daha önce yapılanları gördük çünkü. Gözleri hâlâ görebilen, kulakları hâlâ duyabilen, algılarını, duyarlılıklarını yok etmemiş insanlar farkında her şeyin. Sulukule’ye, oradaki insanlara yapılanlar. Orada insanları kovdular resmen, kopardılar hayatlarından. Bilmedikleri yerlere dağıldılar. Tarlabaşı’ndaki Kentsel Dönüşüm çalışmaları da bunun devamı. Kültürler yok oluyor. Kentsel Dönüşüm neyi dönüştürüyor, kimin için dönüyor acaba? Buradaki insanlar nereye gidecek? Ne yapacaklar? Kendileri de bilmiyor bunu; bunun cevabı kimde? Yazıyı bitirirken gene içimden geldi; ah Tarlabaşı, vah Tarlabaşı..."