POLEMİK

Fehmi Koru, Özkök'ün yerine mi göz dikti?

Ertuğrul Özkök dün Fehmi Koru için 'yerime geçmek istiyor' deyince Koru'da cevap hakkını kullandı, konuya açıklık getirdi. Meğer niyeti çok iyiymiş!

Fehmi Koru, Özkök'ün yerine mi göz dikti?

GAZETECİLER.COM

Ertuğrul Özkök dün Kanal 24'de Günün Manşeti'nde çarpıcı açıklamalarıyla gündeme gelmiştİ. Özkök özellikle Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru için söyledikleriyle dikkat çekmişti. Önce Özkök'ün neler söylediğini hatırlatalım.

"Valla benim Fehmi ile ne bir sorunum oldu, ne de aramıza kara kedi girdi. Ben Fehmi ile ilgili bir şey yazmadım da. Ama Fehmi yazıyor devamlı benimle ilgili. İşte Aydın Bey'e devamlı mektup yazıyor oradan. 'At bunu oradan' diyor. Aslında ben de imza atıcam o yazılara. Aydın Bey beni göndersin diye. Ama korkum şu: Fehmi o yazıları yazdıkça ben burada daha çok kalıcam diye endişe ediyorum. Bunlar şaka ama benim profesyonellik anlayışım şöyedir: Patronuma itirazlarımı iki defa söylerim. Üçüncü de eğer patron bana 'Hayır bunu böyle yapacaksın' derse ya yaparsın ya istifa edersin. Beni buraya getiren irade patronumun, Aydın Bey'in iradesidir. Patronum 'kalk' derse kalkarım. Zaten gazeteciliği bırakmayı bile düşünebilirim. Bu konuda fazla ihtirasım da yok. Üniversitelerde ders vermek de heyecanlı olabilir."

Kanal 24 ekranlarında aynı günün akşamında ise Gürkan Zengin'in hazırlayıp sunduğu Editör programında Fehmi Koru söz aldı ve Özkök'ün açıklamalarına yanıt verdi.  Koru Özkök'ün hakkındaki ididaları ve eleştirileri için şunları söyledi:

Fehmi Koru : Önce bir yanlışı düzeltelim. Bir dizi yazımdan söz ediliyor oysa ben son bir ayda sadece bir yazı yazdım bu konuda.  Neden daha önce Hürriyet daha fazla ilgi alanıma giririyorken son bir yada bir tane yazdım? Çünkü Hürriyet'in maliye tarafından sıkıştırıldığı yönünde bir intiba vardı. Verilen cezaların siyasi olduğunu yönünde kendilerinin de iddiaları vardı. Dolayısıyla bu konu netleşene kadar bu konuda yazmamaya özen gösterdim. Ama Doğan Grubu maliye ile uzalaşmaya gitme kararı alınca siyasi baskı iddiaları geri planda kalınca medyanın amiral gemisi denilen Hürriyet hakkında herkes gibi ben de yazmaya başladım. Bu yanıyla bir dizi yazı değil önceki gün yazdığım söz konusudur.

NEDEN HÜRRİYET'İ YAZIYORUM?

Peki niye yazıyorum bu yazıyı? Hürriyet'de yapılan fahiş bir hatadan yola çıkarak yazdım o yazıyı. Niye yapılıyor bu hatalar? İşte hepimizin bildiği nedenden dolayı orada morallarin bozuk olduğunu ve bundan dolayı böyle hataların yapıldığını yazdım. Onlardan bir talep olmamasına rağmen akıl vermeye kalkıştım. Ama bu aklı da Özkök'ün ayrılması şeklinde değil tam tersi Hürriyet'in Ertuğrul Özkök'e bırakılması yönünde verdim. Hürriyet'i sadece yönetmesin artık sahibi de olsun bir dilekte bulundum. O'nun alehyinde bir yazı olduğunu da zannetmiyorum. Ama kendisi böyle algılamakta mazurdur.

Dediği doğru aslında aramızda bir sorun yok. Hatta bir hafta kadar önce bir yemekte biraraya gelme konsunda da bir konuşma oldu aramızda. Herhalde bir araya da geliriz.

Gürkan Zengin: Uğraşıyorsunuz ama Ertuğrul Özkök'le. Yanlış bir soru mu bu?

Fehmi Koru: Yo uğraşmıyorum. Ben Hürriyet gazetesini önnemsiyorum. Medyanın en önde gelen gazetesi sonuçta. Bende bu camianın içinde bir insan olarak Hürriyet'le yakından ilgileniyorum. Özkök de böyle bir gazeteyi yönettiği için her türlü eleştiriye açık olmalıdır.

AYDIN DOĞAN DA OKUYUCULARIM ARASINDADIR

Gürkan Zengin: Özkök yazılarınızı Aydın Doğan'a mektup olarak değerlendirdi.

Fehmi Koru: Böyle bir şeye ihtiyacım olmayacağını en iyi Özkök bilir. Çünkü mektup uzaktaki kişiye, görüşemediğiniz kişiye yazılır. Arada mesafe olmalıdır. Ya da sosyal açıdan görüşülemeyecek biri olmalıdır. Böyle birisi değildir Aydın Doğan benim için. İstediğim zaman ya da O istediği zaman görüşebildiğimiz bir insandır. Mektuba gerek yok yani.

Ayrıca yazılarımız birer mektuptur aynı zamanda. Okuyuculara yazılmış mektuptur. O okuyucular arasında anlaşılan Ertuğrul Özkök var. Bildiğim kadarıyla Aydın Doğan da var. Dolayısıyla yazılarımızı mektup olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Sonuçta Ertuğrul Özkök de yazılarını boşluğa yazmıyor, okuyucularına mektup olarak yazıyor. Bundan rahatsız olmaya gerek yok.

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN YERİNE GEÇMEK İSTİYOR MU?

Gürkan Zengin: O'nun yerine geçmek istediğinize dönük değerlendirmeler de yapılıyor. Özkök de nazire şeklinde de olsa 'Benim yerime geçmek istiyor' diye yazdı. Olur mu böyle birşey? Aklınızdan geçer mi? Böyle bir ihtimal olabilir mi?

Fehmi Koru: Peki bu soruyu soran siz, bir insanın ayağını kaydırmak için ideal yöntemin O'nu alenen eleştirmek olduğunu düşünür müsünüz? Yani eleştirilen bir insan görevden alınırsa O'nu en çok eleştiren insanı mı getirirler yerine? Böyle bir beklenti içinde olmam için hiç bir sebep yok. Bulunduğum yerden gayet mutluyum. Ayrıca daha önce de bu soruya muhatap olduğumda da söyledim. Genel yayın yönetmenliği üstlenmek için belli bir yaş diliminde olmak gerekiyor. Bence o yaş dilimi 40 civarıdır. Ben o yaşlarda iki defa iki farklı gazeteyi yönettim zaten. Bu yaşta öyle bir görevi düşünmem. İçinde yer almadığım bir gazetenin başına gelmek gibi bir derdim olamaz. Hürriyet'i yazma sebebim ise herkesi ilgilendiren bir gazete olmasıdır. Dolayısıyla bu konuyu yazmak da doğaldır. Bunu da belli bir ilkesel tavır içinde yapıyorum. Zarar vermemeye özen gösteriyorum. O'nun da (Özkök'ün) bir sitem içinde olmasına gerek yok.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar