Fehmi Koru kazandı çünkü...
Bir yazar veya gazeteci için "kazandı, kaybetti, alkışlıyoruz" deyip geçmek kolay...
Amacımız refiklerimizi ve bizimle aynı işi yapan kardeşlerimizi eleştirmek değil...
Ama bir durum tespiti yapmak zorundayız...
O halde söyleyelim:
Bir yazar veya gazeteci için "kazandı, kaybetti, alkışlıyoruz" deyip geçmek kolay...
Ama farkındasınız...
Biz böyle yapmıyoruz...
Biz o payenin gerekçesini de elimizden geldiğince açıklamaya çalışıyoruz...
Bu açıklamayı bu kez yaptık çünkü Taha Kıvanç - Fehmi Koru bu defa bizim de halimize olmuş...
Ne var ki biz onun gibi "isim vermeden" çakamaıyoruz...
Tercümanlığı ise şurada:
Biz meslektaşlarımızı eleştirirken aslında onların kimliklerini, kişiliklerini hedef almıyoruz...
Asla almayız da...
Amacımız gazetecilik ilke ve ahlâkı açısından "genel geçer yanlış"ların veya "genel geçer doğruların" o arkadaşımızın yazısı üzerinden ortaya serilmesidir...
Taha Kıvanç - Fehmi Koru'yu makalesinde neden isim vermediğini anlatırken hislerimize tercüman olduğu için "kazanan" ilân ediyoruz.
Tatlıtuğ'la aynı ismi taşıdığı için değil; yani...