Fehmi Koru: Davutoğlu Olayı aleyhte algıyı kırmaya yarayacak bir fırsattı; pişmiş aşa su katıldı…
Fehmi Koru bugünkü yazısında Davutoğlu'nun AK Parti için algıları kırmak konusunda bir fırsat olduğunu belirtti.
Nasıl yani? demeyin...
Fehmi Koru Davutoğlu'nun sürecini AK Parti için biraz tersten okuyarak "fırsat" yorumunu yapmış.
Şayet AK Parti Davutoğlu'nu ihraç etmek yerine eleştirilerine kulak verip, parti içinde kalmasını sağlasaydı kendi aleyhine olan algıyı tersine çevirebilirdi diyor özetle.
Peki bu gerçekten mümkün müydü?
Davutoğlu'nun yeni parti kurma fikri uzun süredir biliniyordu. Eğer Davutoğlu'na "gel konuşalım" denseydi yine de gitmeyecek miydi?
Fehmi Koru'nun yazısı bu soruyu akıllarımıza getirdi. Cevabı belki ilerleyen zamanlarda alabiliriz ama tarihin akışnı geriye çeviremeyiz.
İŞTE FEHMİ KORU'NUN YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM
Görüntüyü kolayca değiştirecek fırsatları da kullanmıyor ya da kullanmayı bilmiyor iktidar partisi ve hükümet; tam tersine, ele geçen ‘fırsat’ yanlış adımlarla olumsuz algıların daha da yerleşmesine yol açması yüzünden aleyhte bir kanıt halini alıyor.
Ahmet Davutoğlu ve arkadaşlarının AK Parti’den ihracı sürecine bu yönden bakabiliriz. Sonunda bir partiye vücut vermesi muhtemel bir çıkış yaptı Davutoğlu; ancak ihraç işlemi başlatılana kadar hep parti içinden konuştu eski bakan ve eski başbakan. Dile getirdikleri AK Parti’yi daha başarılı kılabilecek tarzda eleştirilerdi. Kulak vermek yerine “Söyletmen vurun” anlayışıyla üzerine gidildi.
Öyle yapmak yerine, kendisine parti içinde bir platform imkanı sağlansa ve göstermelik de olsa söylediklerinin not edildiği, gerekenin yapılmasına çalışılacağı gibi basit bir karşılıkla yetinilseydi, aleyhteki algıda kırılma meydana gelebilirdi.
Üç yıl öncesine kadar önemli görevler tevdi edilmiş, son seçime kadar milletvekili olarak Meclis grubunda yer almış biri, sırf eleştirel bir tavır sergilediği için partiden ihraç edilme yolunda.
Manzara bu.
AK Parti ile özdeşleşmiş bazı isimlerin de aralarında yer aldığı bir kadro yarın yeni bir parti kursa, istifa ettikleri için ihraç tehdidine uğramayacaklar, fakat korkarım, onlara da yine hiddetle yaklaşılacak.
Yaklaşılacak da ne olacak?
Dışarıdan bakanların teşhis ve tahlillerinin içeride de yankı bulması bizde zaman alabiliyor, ama yine de bir süre sonra benzer değerlendirmeler halkımıza da intikal ediyor. AK Parti’yi kuruluşundan kısa süre sonra iktidara taşıyan 2002 dönemeci öyle bir zaman aralığıydı.
O zaman da yabancı dizilerde Türkiye adı sıkça geçmeye başlamıştı.
İktidar çevrelerinde bu durumun farkında olan yok mu?