Fatih Portakal, Nedim Şener, Mehmet Tezkan ve Fuat Uğur...
Bütün medya dünyası biliyor ki: Gazeteciler.com hiçbir zaman FETÖ’yü ya da bir FETÖ’cüyü öven birini “Günün Kazananı” seçmez…
Fuat Uğur gazeteciler.com’un “Günün Yazarı, kazananı ve kaybedeni” köşelerine ironi(!) yaparak itiraz etti…
Ve dedi ki…
“FETÖ’cüyü öven adam da kazanan oluyor, onu yerin dibine sokan gazeteci de. Bir köşe yazarının yazısını iktibas eden de günün yazarı. Ne iyi.”
* * *
Bütün medya dünyası biliyor ki: Gazeteciler.com hiçbir zaman FETÖ’yü ya da bir FETÖ’cüyü öven birini “Günün Kazananı” seçmez…
Dün seçmedi…
Bugün de seçmez…
Yarın da seçmeyecektir…
* * *
Dün…
FETÖ’nün bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkaran Nedim Şener’i “Günün Kazananı” seçtik…
Seçimimizden de asla pişman değiliz…
Ve hatta…
Nedim Şener’i “Günün Kazananı” seçerek çok iyi yaptığımızdan da eminiz…
* * *
Dün başka ne yaptık?..
FOX Ana haber sunucusu Fatih Portakal’ı alkışladık…
Evet…
Portakal’ı daha önce defalarca “Günün Kaybedeni” ilân ettik…
Çünkü…
Demecini verdiği bir siyasetçinin açıklamaları üzerine yorum yapıyordu…
Bu ise gazetecilik ilke ve ahlâkı açısından kabul edilemezdi…
Ve bir de…
Hırant Dink cinayetinde delilleri karartma, soruşturmayı yanlış yönlendirme amaçlı bir fotoğrafı (Hırant’ın katili Ogün Samast’a destek veren polislerin görüntüleri.) yayımlayan FOX Haber eski müdürü Ercan Gün’e destek oluyordu…
Peki bu defa neden alkışladık Portakal’ı?..
Çünkü…
TRT 1’de yayınlanan Diriliş’i “En iyi Dizi film” olarak “tescil” eden Kelebek, “Fatih Portakal’ı da “En iyi erkek sunucu” seçmişti…
TRT’yi, Diriliş’i yayınladığı için daha önceleri “Gününün Televizyonu” ilân ettiğimize göre…
Ya Kelebek’in seçimlerine de saygı duyacaktık…
Ya da kendimizi inkâr edecektik…
Kendimizi inkâr etmeyeceğimize göre…
Kelebek’in Fatih Portakal seçimini görmezden gelemezdik…
* * *
Hâsılı…
Benim ve gazeteciler.com editörleri için…
İki yanlış bir doğruyu götürmez…
Haliyle…
Bir doğru da bütün yanlışları silmez…
Yani…
Benim ve editör kardeşlerim için bir kişi doğru yapabileceği gibi yanlış yapma lüksüne de sahiptir…
Zira…
Allah bile kullarını “günah” işlemekten korumayı düşünmemiştir…
Oysa…
Fuat Uğur’a göre:
Bir kişi ya hep doğru yapar…
Ya da her yaptığı yanlıştır…
* * *
Geleyim, “Günün Yazarı” konusuna…
Evet…
Mehmet Tezkan’ı “Günün Yazarı” seçtik…
Ve…
Seçerken de…
Fehmi Koru’dan özür bile diledik…
Neden?..
Çünkü…
Ulusal gazetelerde yazamayan Fehmi Koru, Tezkan’ın iktibas ettiği yazıyı daha önce ’da gündeme getirmiş…
Ama…
Biz görmemiştik…
Nitekim Tezkan da zaten bu noktayı hatırlatmakta sakınca görmemişti…
KOMİSYON FUAT UĞUR’U MUTLAKA DİNLEMELİ…
Peki…
Fehmi Koru ve Mehmet Tezkan’ın “İktibas” ettikleri yazılar kimindi?...
Söyleyeyim:
Bizim seçimlerimizle kafa bulan Fuat Uğur’undu…
Evet…
Her ne kadar Uğur o yazıların sahibi olduğunu halen gizlemeye çalışsa da…
Yazıların sahibi kendisiydi…
Ve…
Fuat Uğur’un “iktibas” edilen yazıları (Büyük ihtimalle) 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin arkasındaki sırrı çözecek nitelikteki yazılardı…
Daha da ilginç olanı ise yazılar 2 ve 21 Nisan 2016’da yayımlanmıştı…
Yani…
15 Temmuz başarısız darbe girişiminden yaklaşık 3 ay önce…
Ve bakın, o yazıların “en önemli ve dikkat çekici cümlesi” hangisiydi…
“…. Tekrar cemaatçi kripto askerleri uyarıyorum. Devlet ve komuta kademesi her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor.”…
* * *
Okuyunca sizin de benim gibi tüyleriniz diken diken oldu mu?..
247 şehidimiz için bir kez daha yandı mı yürekleriniz?..
Meğer…
Devlet (Yani Cumhurbaşkanlığı) ve komuta kademesi her şeyi 3 ay önceden biliyormuş…
Peki, neden müdahale etmiyormuş?..
Fuat Uğur’un dediğine göre: suç işlemeye teşebbüs etmeleri beklenmiş…
Bu demek ki…
Darbecileri suçüstü yapmak için beklenmeseymiş 247 şehit vermeyecek…
Bütün dünyaya rezil olmayacak…
OHAL’e katlanmak zorunda kalmayacaktık…
Tam bir facia yani…
Bir felâket!..
* * *
Fuat Uğur o cümleyi belli ki bir istihbarat üzerine yazdı…
Çünkü cümlede “sanıyorum, kanaatindeyim, tahminim o ki” gibi öngörü içeren kelimeler yok…
Cemaatçi kripto askerleri uyarırken, “Devlet ve komuta kademesi her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor” diyerek kesin bildiğini gösteren bir ifade kullanıyor.
O halde soruyorum:
Bu bilgiyi kendisine kim verdi?..
Hangi devlet görevlisi?..
Hangi komutan?..
Amman ha!..
Sakın ola “ben gazeteciyim kaynağımı açıklamak zorunda değilim” demesin…
Unutmasın ki…
247 şehit verdik o girişim sırasında…
Az daha…
Cumhurbaşkanımız da öldürülüyordu…
Yine az daha…
Demokrasimizin Kâbe’si parlamentomuz milletin vekillerinin başlarına yıkılıyordu…
Bütün bunları unutup; Fuat Uğur’un o cümlesi ve o yazılarıyla ilgili kaynağını vermemekte ısrar etmesi kabul edilemez…
* * *
Bir kez daha sesleniyorum…
Sayın Reşat Petek…
Lütfen Fuat Uğur’u komisyona davet ediniz…
O yazdığı bilgilerin kaynağını açıklasın…
Açıklayamıyorsa da komisyon üyelerini ve haliyle kamuoyunu “büyük sezgi ve tahmin gücü” olduğuna ikna etsin…
Yakup MURAT
