MEDYA KÖŞESİ

Fatih Altaylı'dan 'Cumhuriyet' yorumu: Benim tek itirazım gazeteyi...

Cumhuriyet gazetesinin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı’ndaki yönetim değişikliğinin ardından gazeteden kopuşlar sürüyor. Habertürk yazarı Altaylı bu durumu değerlendirdi.

Fatih Altaylı'dan 'Cumhuriyet' yorumu: Benim tek itirazım gazeteyi...

Yeni yönetime gelen Cumhuriyetçilere yönelik akıl dışı iftiralar, karalamalar yapıldığını söyleyen Fatih Altaylı, "Ayıptır... Ayıp! Sözde Cumhuriyet’e sahip çıkma adı altında kökten Cumhuriyetçi arkadaşlarımıza yapılan suçlamaları aklım almıyor." dedi.

Yaşanan ayrılıkların konuşulabilir hatta eleştirilebilir olduğunu söyleyen yazar,  "Benim tek itirazım gazeteyi yönetecek bu arkadaşlarımıza “İktidar işbirlikçisi” yakıştırmasına olur." ifadelerini kullandı.

İLHAN SELÇUK YAŞASAYDI CUMHİRİYET’İ KİM YÖNETİRDİ!

Cumhuriyet Gazetesi’nde bir değişim gerçekleşti.

Gazetenin İlhan Selçuk’tan bu yana gelen çizgisini temsil eden ekip, yıllar önce gazetenin sahibi Vakfın bu genel kurulunda yönetimden uzaklaştırıldılar.

Yerine farklı bir Cumhuriyet öneren bir başka grup geldi.

Bu durum aslında uzun yıllardır Cumhuriyet Gazetesi içindeki bir çekişmenin yeni bir dönemiydi.

Ancak yönetimin değiştiği Vakıf toplantısı ile ilgili anında bir “Usulsüzlük davası” açıldı.

Yargının o günkü durumu içinde bu dava bir türlü sonuçlanmadı.

Gazetede ise yeni yönetim Cumhuriyet’i farklı bir çizgiye taşıdı.

Gazeteyi içinde bulunduğu zor koşullardan çıkarabileceği iddiası ve inancıyla Can Dündar ve ekibi geldi gazeteye.

Dündar ve ekibinin daha önce bir televizyonu yönetme deneyimi olmuş ve kısa sürmüştü.

Bu kez Cumhuriyet’te aynı deneyime giriştiler.

Sonrasında yaşananları biliyorsunuz.

Davalar, tutuklamalar, yurt dışına kaçmak zorunda kalan Can Dündar.

Şimdi yıllar önce açılan dava sonuçlandı ve Cumhuriyet Vakfı’nın usulsüz genel kurulu yenilendi.

İlhan Selçuk ekolü yeniden işbaşına geldi.

Gazete karıştı.

İstifalar, istifalar, istifalar.

Ve yönetime geri gelen Cumhuriyetçiler hakkında akıl dışı iftiralar, karalamalar.

Ayıptır... Ayıp!

Sözde Cumhuriyet’e sahip çıkma adı altında kökten Cumhuriyetçi arkadaşlarımıza yapılan suçlamaları aklım almıyor.

Neymiş, giden ekip çok çile çekmiş.

Peki 80 küsur yaşındaki İlhan Selçuk o yaşta tutuklanmadı mı!

Dün Cumhuriyet’e geri dönen Mustafa Balbay yıllarca Silivri’de yatmadı mı?

Ya da şöyle soralım, “İlhan Selçuk hayatta olsaydı, Can Dündar ekibi bu gazetenin başına geçebilir miydi?”

Pek çoğunu 30 küsur yıldır tanıdığımız ve Atatürk ilkeleri için, Cumhuriyet değerleri için savaşmış bu arkadaşlarımız tertemiz bir gazetecilik siciline sahip değil mi?

Gazetede istifalar var. Evet.

Bunların bazıları fikir ayrılığı nedeniyle istifa ediyorlar. Onlara git denilmedi ama en doğal entelektüel haklarını kullanıp istifa ediyorlar.

Kimileri ise Cumhuriyet genetiğine çok uygun isimler oldukları halde ekip ruhu diyerek ayrılıyorlar.

Mesela Çiğdem Toker’in istifasına yeni yönetimin de üzüldüğünü duyuyorum.

Tüm bunlar konuşulabilir, eleştirilebilir.

İtirazım da olmaz.

Benim tek itirazım gazeteyi yönetecek bu arkadaşlarımıza “İktidar işbirlikçisi” yakıştırmasına olur.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar