MEDYA KÖŞESİ

Fatih Altaylı: Yuvasızmış… Yurtsuzmuş... Çünkü…

Pazar günü Ahmet Hakan’dan mülhem o da “Türban” yazmış; “hayatta türbanlı bir kadınla evlenmezdim” demişti ya…

Fatih Altaylı: Yuvasızmış… Yurtsuzmuş... Çünkü…
GAZETECİLER.COM – İnsanın içi acıyor valla…
Koskoca Umum Neşriyat Müdürü…
Her şeyi herkesten önce yazan, bilen, gören, duyan, yayan, kayan Muharririn-i Âzam, yuvasızmış…
Yurtsuzmuş…
Efendim…
“Mal - Mülk” anlamında değil…
“Fikrî” anlamda yuvasızmış... Yurtsuzmuş…
İlle de yansızmış…
Yoksa mal mül ve dahi "cukka" sağlam...
Yok, yok…
Etrafındaki yüz milyonlarca (saymadık ama belki hatta milyarlarca) seveni değil, kendi söylüyor…
Hani sevenleri söylese sağ elimizin baş parmağı ile aynı elinizin işaret parmağına kendi aralarında cima ettireceğiz ve “ tamamenduygusal davranmışlar” diyeceğiz ama Fatih Altaylı bu!...
Ayakta yalan söylemez(!)…
Hürriyet yıllarında bir gün kendisine onbin tane faks geldiğini yazmıştı da işsiz güçsüz biri üşenmemiş 10 bin adet faksın kaç ton kâğıt edeceğini hesaplamıştı…
Bir küçük kamyon falan ettiğini de biz o işi gücü olmayan arkadaştan öğrenmiştik…
O gün bir küçük kamyon faksın ise bütün Doğan Gurubu yazarlarına bile gelmediğini hatta bir ayda bile gelemeyeceğini insider trading (dilimizi yiyelim beee...) yolu ile öğrenmiştik…
Her ne kadar bazı münafık düşmanları (ki sayıları üçü-beşi geçmez, bilemediniz altı ya da altıbuçuktur) kendisini ayakta yalan söylerken gördüklerini iddia etseler de yüz milyonlarca hatta belki milyarlarca seveni, onların yalan sayılmayacağını çünkü o sırada ayaklarından birini kaldırdığına (ikisini kaldırdığında bile düşmediğini söyleyenler var) dikkat çekmektedirler…
Çünkü büyük gazeteci ve de yazarımız:
Kıçını hiçbir cemaate…
Bir cemiyete…
Bir siyasi görüşe…
Bir tarikata…
Ve hatta herhangi bir yere dayamaz…
Dayamamıştır…
Dayamayacaktır…
Hangi çılgın bunu yapmaya kalkarsa kükremiş aslan gibi bendini yıkıp aşacak, aksini söyleyenlere kıçı ile gülüp şaşacaktır…
Vallahi bunları da yine yüz milyonlarca ve hatta belki de milyarlarca seveni söylemiyor…
Bizzat Muharririn-i Âzam yazıyor…
“Evet” yazıyor…
Yazıyor ama o mübarek makalesi kötü niyetliler tarafından copy paste yapılmasın diye internet ortamında yayımlanmıyor…
Sadece bir kısmı reklâm olarak ucundan gösterilip geri çekiliyor…
Bize de gazeteye 75 kuruş bayılmak ve alıp okuyarak haberleştirmek düşüyor…
Başka ne diyor büyük gazeteci – yazarımız…
Şöyle diyor:
“Birilerine dayanmak gibi bir derdim yoktur. Tam aksine kimselere dayanmam. Onun için de yazarım. Yazdıkça biri bir gün küfreder, ertesi gün diğeri. Bir gün biri ‘seni çok seviyorum’ der, diğeri ‘seni yanlış tanımışız’.. Ertesi gün aynı kişiler cümle değiş tokuşu yapar”…
Yaaa işte gördünüz…
Yok, yok…
Küfür edenler arasında bizi saymıyor…
Çünkü O da biliyor ki biz küfretmeyiz…
Bir gün “seni seviyoruz” deyip ertesi gün “yanlış anladıklarını” söyleyenler de keza biz değiliz…
Belli ki okurları arasında “anlama özürlü” sayısı bir hayli fazla…
Pazar günü Ahmet Hakan’dan mülhem o da “Türban” yazmış; “hayatta(bu kez gerçekten hayatta) türbanlı bir kadınla evlenmezdim” demişti ya…
Ehhh yani…
Yuvasız… Yurtsuz ve de hatta “yansız” bir yazardan da ancak böyle bir tavır beklenirdi…
“Kökten Laikçilerden Yana” olmak yani…
İşte o yazısı için bile “fırça” yemiş okurlarından (Ulen Allah için bir okuru da “yazdıklarını çok beğendik” desin de dişimizi kıralım be)….
Bu arada makalesinden ilham aldığı AhmetHakan’a da (af edersiniz) "Salak" demiş...
Demiş ama adını vermeyip tarif etmiş…
Veeee….
NNNNNıııınnnınnnn!...
Yine herkesten önce en büyük tehlikeyi görmüş…
Ve uyarmışşşş…
Aleviler,Sünnilerle, Sünniler Alevilerle evlenmiyormuş…
Haydi bakalım gelin de ayıklayın pirincin taşını…
Asıl tehlike bu…
Oysa düne kadar böyle bir şey ne görülmüş, ne duyulmuştu…
Bu büyük tehlikeyi(!) herkesten önce görüp duyuran Fatih Altaylı’yı tebrik ederiz!...
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar