POLEMİK

Fatih Altaylı, Tan gazetesini hatırlattı ve tespiti yapıştırdı: Dünyanın en ahmakça tartışması

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, son zamanlarda tek gündem haline gelen Rahmi Turan'ın Külliye iddiaları üzerine nokta atışı bir tespit yaptı. Tan gazetesini hatırlatan Altaylı, iddiaları "Dünyanın en ahmakça tartışması" diyerek niteledi.

Fatih Altaylı, Tan gazetesini hatırlattı ve tespiti yapıştırdı: Dünyanın en ahmakça tartışması

Rahmi Turan'ın kuyuya attığı taş belki atılırken hükümeti yıpratmaya yönelikti ama tüm zaiyatı CHP gördü.

Şu sıralar CHP, bir kazan gibi kaynıyor.

Bu tartışma kime zarar verecek belli değil ama Rahmi Turan, gazeteciliğin tüm etik kurallarını yıkmayı bir kez daha başardı.

Konuyu ele alan Habertürk yazarı Fatih Altaylı, önce Tan gazetesini hatırlattı ardından "Dünyanın en ahmakça tartışmasını yaşıyoruz" dedi. 

İşte Altaylı'nın tespitleri:

Dünyanın en ahmakça yalan haber tartışmasını yaşıyoruz birkaç gündür.

Rahmi Turan’ın “Bir CHP’li Saray’a gizlice gidip Cumhurbaşkanı ile görüşmüş, Cumhurbaşkanı o kişiye CHP’nin başına senin geçmen lazım demiş. Ben sana yardımcı olurum diye eklemiş” haber.

Turan bu haberi yazınca ben de ona “Abi bu kişiyi açıklamak zorundasın” dedim.

O yazıyı okuyanlar görmüştür, “Bu dedikodu bir iki yıl önce yine çıkmıştı. Muharrem İnce’ye yakıştırılmıştı” diye de söyledim zaten.

Rahmi Abi sonunda ismi de kaynağını da açıkladı.

Saray’a giden CHP’li Muharrem İnce, bunu Rahmi Abi’ye söyleyen de Talat Atilla.

Sonrasında bir sürü lüzumsuz iş.

Önce Uğur Dündar ortaya atlıyor.

“Ben de duydum ama sorumlu ve araştırmacı gazetecilik gereği yazmadım çünkü kanıt yoktu. Kanıtlanabilir bir şey değildi” dedi.

Durduk yerde Rahmi Turan’ı bozuk para gibi harcadı.

Duymuşsun ve yazmamışsın. Belki ben de duydum yazmadım.

Kime ne!

Sonra Talat Atilla ortaya çıktı.

Bir gün önce “Beni bu işe bulaştırmak isteyenleri dava edeceğim” dedikten sonra, iş patlayınca “Evet ben söyledim. Aslında ben yazacaktım ama Rahmi Abiye söyledim o daha önce davrandı. Ben bunu CHP’den doğrulattım. Hatta Kılıçdaroğlu da benim kaynağıma doğru demiş. Kaynağım Kılıçdaroğlu” dedi.

Oysa o da Kılıçdaroğlu ile konuşmamış.

Tam bir o onu dedi, bu bunu dedi, o bana dedi, bu sana dedi vakası.

Saçma sapan bir durum.

Oysa tek sorumluluk yazanda.

Yani Rahmin Turan’da.

Şimdi ben otursam biriyle, rakı masasında biri hakkında abuk sabuk bir şey söylesem.

Masada bulunan biri de bunu yazsa, ben mi sorumsuz olurum, yoksa yazan mı!

Tabii ki, yazan olur.

Burada da bana göre sorumlu olan Rahmi Turan’dır.

Gerisi lafügüzaftır.

Bu tarihteki ne ilk yalan ya da yanlış haberdir ne son olacaktır.

Kesin olan tek şey, Rahmi Turan’ın en basit gazetecilik ilkelerine dahi uymamış olduğudur.

E, zaten Rahmi Ağabeyimiz de iyidir, hoştur ama “örnek gazeteci” tiplemesi değildir.

Gençler hatırlamaz ama Rahmi Turan’ın yayın yönetmenliği, “Tan” gazetesi ile başlar.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar