ANALİZ

Fatih Altaylı olayının perde arkası!..

Cumhurbaşkanı Fatih için “bu arkadaşa bir operasyon yapmak lâzım” demese; “boş ver ya… Sana ne… İzne çıkmış işte” diyeceğim ama…

Fatih Altaylı olayının perde arkası!..

ADNAN BERK OKAN


Benim bildiğim, tanıdığım Fatih Altaylı “Uzun Süreli Tatil yapacak bir gazeteci değil…

“Tatili iş; işi tatil” gibi yapan biri…

Eeee?...

 “Uzun Süreli tatile nasıl çıkar?..

Soru bu?..

Daaaa…

Cevap ne?..

“Başımıza iş açacaksın lütfen biraz dinlen” demiş olabilirler mi acaba?..

Evet yaaa…

Aynen öyle olmuştur…

Bakin Fatih dünkü Gazete HT’de “Bizim işimiz uyandırmak” başlığı altında yayımlanan makalesinin son bölümünde ne diyor:

 

“Bu ‘uzun tatili’ epeydir planladığım için farklı yorumlamayın lütfen. ‘İzninizi rica ediyorum’ desem yalan olur.
Ama ‘Affınızı rica ediyorum’ desem doğruyu söylemiş olurum.”

 

*** 

 

Neymiş?..

“İzninizi rica ediyorum” derse yalan olurmuş…

Evet…

Cevap bu:

 Zorunlu izne gönderiliyorum”…

 

*** 


Son dönemlerde Hıncal Usta’yı en çok o kızdırıyor…

Ama…

Yine de Usta’nın dediklerinin tam tersini yapıyor…

Kim mi?..

“Yeni Nesil Söyleşi Ustası” İzzet Çapa

Fatih’e sormuş İzzet:

"Bugünkü yazınızı şimdilik hoşça kalın diye bitirmişsiniz. Bundan dolayı sosyal medyada pes edip kaçtığınız yazılıyor"…

Fatih cevap vermiş:

"Hayatım boyunca hiç pes etmedim, hiç de kaçmadım. Başka da bir şey söylememe gerek yok"…

 

***

 

Fatih kolay yorulmaz…

Fatih pes etmez…

Fatih uzun izin yapmaz…

Hani…

Cumhurbaşkanı Fatih için “bu arkadaşa bir operasyon yapmak lâzım” demese; “boş ver ya… Sana ne… İzne çıkmış işte” diyeceğim ama…

O ses kulaklarımda dolaşıp duruyor:

 “Bu arkadaşa bir operasyon yapmak lâzım…”

O operasyon yapılmış olmasın sakın…

 

 

Kader bağladı bizi…

Yıllar önce Handan Kara, Esin Engin’in "Aşkların en güzeli" filmi için düzenlediği bir Selahattin Öktenay bestesi söylüyordu…

“Kader bağladı bizi… Yine kader çözecek…”

Turgay Ciner – Fatih Altaylı yıllarca kader birliği yaptılar…

Bir gazeteyi (HaberTürk) sıfırdan alıp ülkenin en etkin ikinci gazetesi haline getirdiler…

İkisi de karşılıklı olarak birbirlerini “incitmek” istemezler…

Ne Ciner Fatih’e “Git artık, zarar veriyorsun der…

Ne Fatih, Ciner’e “gidiyorum” der…

Ama…

Bir de Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konjonktür var…

Patronu suçlasam; vicdanım el vermiyor…

Adam ne yapsın?..

Son beş ayda madenlerde 350 yurttaşımız hayatını kaybetti…

Yani…

Hükümet’in en rahat “kapattım kardeşim” diyebileceği şirketler kömür madeni şirketleri…

Madeni kapamasa;  Aydın Doğan ve KOÇ Gurubu’nun başına gelenleri bilmeyen mi var?..

 

***

Zor be güzel insanlar!..

Ben bu işi çözemedim…

Lütfen "Neden o halde başlığı 'Fatih Altaylı olayının perde arkası' diye attın?" diye sormayın...

Önce başlık attım sonra yazdım...

Ama...

İşin içinden çıkamadım...

Neyse…

Fatih’in kalemi güçlüdür…

Bakarsınız on veya on beş gün kadar sonra gezdiği yerleri anlatır…

Medya dünyamız da yeni bir “Hikmet Feridun Es” kazanmış olur…

 

 

Hastasıyım onun…

Kimin mi?..

Şirin Payzın’ın...

Amman ha!.

Moderatörlüğünün hastasıyım…

Bir de konunun uzmanlarının dışında hiç kimseyi konuk etmese…

Ne demek mi?..

Yani…

Konuk eğer “Gazeteci” ise olaya “gazeteci” penceresinden baksa…

Ama…

Bazı gazeteci konuklar olaylara, Ak Parti Genel Merkezi’nin penceresinden bakıyorlar…

Tartışmanın hem tadı kaçıyor…

Hem de güvenilirliği ve inandırıcılığı zedeleniyor…

Kim mi bu Ak Parti Genel Merkezi penceresinden bakan gazeteci?..

Söylemem…

Fatih gibi uzun süreli izne hiç dayanamam ben…

ÇOK OKUNANLAR