MEDYA KÖŞESİ

Fatih Altaylı ne zaman adam olur?

Aman aman! Ahmet Kekeç yine öyle bir yazmış ki... Fena çakmış bugün yine... Hedefinde de Fatih Altaylı var! Neden mi?

Fatih Altaylı ne zaman adam olur?

GAZETECİLER.COM
Aman aman! Ahmet Kekeç yine öyle bir yazmış ki...
Makalesinin her satırında 'Yürü be Ahmet Abi' demekten kendimizi alamadık.
Neden mi?
Fena çakmış bugün yine...
Hedefinde de Fatih Altaylı var!
Altaylı'yı resmen yerin dibine sokup sokup çıkarmış.
"Ne zaman adam oluruz?" başlığını kullanmış...
Bu başlığı da Fatih Altaylı'dan arakladığını söylemiş.
Altaylı'nın "Kimler Genelkurmay Başkanı olmuş?" başlıklı yazısına fena içerlemiş...
Eski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök'e çakmasını eleştirmiş.
O yüzden de bir dur diyememiş parmaklarının ayarına...
Kendisiyle bir meselem yok diyor Ahmet Kekeç.
Ama Altaylı'dan hiç haz duymadığını da anlatıyor satır satır...

"İlgi alanımın dışında bir adam... Ne severim, ne sevmem. Uzak dururum... Böylelerinin her zaman korkutucu bir tarafları vardır. Fatih kardeşimiz de, ölçüsüz cüreti, kaba saba üslubu, humour duygusundan nasibini alamamış esprileri, duygusal patlamaları, adeta “eğitim şart” diye ünleyen arkaik muallim tavrıyla “korkulası” ve “uzak durulası” bir adamdır.
En azından, bir zamanlar öyleydi.
Bir de, galiba, bu halka bir özür borcu var...
Kendisine benzemeyenin hukuku konusunda pek rakik değildir, bunu biliyoruz da... Meş’um ve menfur 28 Şubat sürecinin en akılda kalan figürlerinden biriydi. Bütün işi, zaten gadre uğramış kesimlere gadretmek, zaten her türlü aşağılamaya maruz kalmış insanları aşağılamaktı.
Bir de, fena halde küfürbazdı.
Neredeyse “sinkafa” varacak ağırlıkta küfürler ve çirkin yakıştırmalar.
Başörtülü kızlar nasibini aldı bu küfürlerden...
Merve Kavakçı aldı.
Demokratik parlamenter sistemi savunanlar aldı.
Postmodern darbeyi eleştirenler aldı.
Bu tutumuyla, hem bir tür meşruiyet (dokunulmaz meşruiyet) elde etti ve konumunu sağlamlaştırdı, hem de muarızları nezdinde “fenomen” değeri kazandı.
Bize, işte bu “edinilmiş” konumdan sesleniyor Fatih Altaylı.
Eskisine göre daha durmuş oturmuş, daha sükûn bulmuş, daha politize olmuş bir üslubu var. Denilebilirse, daha maslahatçı...
Fakat, mağdura yönelik maço ve erkek tavırda bir değişiklik yok. “Erkekliğin” tebarüz ettiği alanlarda bir değişiklik yok."

Dediğimiz kadar var değil mi?
Ağzına ne gelirse söylemiş Altaylı için...

Bir de 'Hilmi Paşa'ya vurmak moda oldu, önüne gelen vuruyor' deyip bir soru yöneltmiş Hilmi Paşa'ya vuranlara...
Soru şu:
"Darbeci paşaların karşısında nezaketten kırılanlar, neden Özkök’e şamar oğlanı muamelesi yapıyor?"
Bu sorudan sonra da öyle bir son vermiş ki makalesine...
Ahmet Kekeç'e göre adam olmayanların, ne zaman adam olabileceğini anlatmış okuyucularına...
Peki ne zaman mı adam olurlarmış?
Erkekliğimizi ve "delikanlılığımızı" darbeci paşalara da gösterdiğimiz zaman..."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar