Fatih Altaylı kazandı
Bugünkü HaberTürk’te “Gerçek haini zaman bilir” başlığı altında yayımlanan yazısıyla adeta kamu diplomasisi dersi veren Fatih Altaylı kazandı
Başbakan Binali Yıldırım halkın gözünde (Ak Parti’ye oy veremeyenlerin de.) mükemmel bir devlet insanı olarak tanımlanıyor.
Halen CHP milletvekili olarak Mecliste bulunan değerli bir politikacı, Yıldırım için şunları söyledi:
“Hiç kompleksi yok. Devlet adamlığı görevini mükemmel yürütüyor. Çok başarılı bir kamu diplomasisi uygularken Sayın Cumhurbaşkanı’nın da iç politika yapması için büyük alan açıyor.” dedi.
*
Farkında mısınız?..
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ekibinde, Sözcü İbrahim Kalın’dan başka kamu diplomasisi alanında bilgi ve deneyim sahibi olan hiç kimse yok.
Haliyle ortaya çok kaba bir geleneksel diplomasi çıkıyor.
*
Yani…
Dünya halkları “Türkiye’nin Osmanlı’dan kalan bir savaş alışkanlığı” olduğu konusundaki genel kabulün doğruluğunun bir kez daha kanıtlandığını iddia ediyorlar…
Çünkü…
*
Ulusal medyamız artık tamamen geleneksel diplomasinin esiri oldu.
Sürekli hamaset…
Sürekli dini duygulara dayalı heyecan yaratımı ve benzerleri…
*
Sözü Fatih Altaylı’ya getireceğim.
Altaylı, Zeytin Dalı Harekâtı’na başından beri destek veriyor.
Ama bu arada bir de tehlikeye işaret ediyor…
Kamu diplomasisinin yerine uygulanan geleneksel diplomasinin tehlikesini hatırlatıyor.
Çünkü…
Fatih, savaş meydanlarında kazandıklarımızı barış masalarında kaybettiğimizi bilenlerden ve bu gerçeği kabul edenlerden…
*
Gelin görün ki, gözlerini kan, kin ve nefret bürümüş geleneksel diplomasi yandaşı bir güruhun saldırısına uğradı Fatih…
*
Bugünkü HaberTürk’te “Gerçek haini zaman bilir” başlığı altında yayımlanan yazısıyla adeta kamu diplomasisi dersi veriyor.
*
Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün kamu diplomasisi alanında yaptıkları başarılı çalışmalar, “danışman” adı altında ekrana çıkarılan kimileri…
Ve bilhassa…
“Biz Sayın Cumhurbaşkanımızı ve vatanımızı çok seviyoruz” iddiasındaki başka birileri tarafından baltalanıyor.
*
Fatih Altaylı’yı bu güzel yazısından dolayı “günün kazananı” seçerken çok sevdiğim bir özdeyişi de hatırlatacağım:
“Zaman en büyük ve adil yargıçtır”…