Fatih Altaylı için...
Patronajın ayırdığı bir gazeteci, bir genel yayın yönetmen yardımcısı için bir yazarın hele başyazarın bunları yazmasına alışkın değiliz…
Dün Doğan Satmış ile vedalaştık.
Bu gazeteyi birlikte kurmuştuk.
Turgay Ciner bir gazete çıkarmaya karar verip görevi de bana verince ilk aradığım isim Doğan Satmış oldu.
Henüz inşaat halindeki binanın tefriş edilmiş tek katında birlikte baş başa vermiş, medyanın en pırıl pırıl insanlarını nasıl bir araya getireceğimizi konuşmuş ve getirmiştik.
İlk taslaktan, dün elinize aldığınız gazeteye kadar Habertürk Gazetesi'nin tamamında Doğan'ın büyük emeği, büyük özverisi vardı.
Gerçek bir demokrat, gerçek bir aydın olarak yazı işlerimize hep güç kattı.
Profesyonelliğinden asla taviz vermedi.
Fikirlerini değil, emeğini gazeteye yansıtmayı görev bilen, tam anlamıyla tarafsız bir gazeteciydi.
İnsan hakları, demokrasi, kadın hakları gibi konularda büyük bir savaşçı olarak aramızda oldu.
***
Bunları Fatih Altaylı’nın dünkü HaberTürk Gazetede “Sağolasın Doğan” başlığı altında yayımlanan yazısından alıntıladım…
Patronajın ayırdığı bir gazeteci, bir genel yayın yönetmen yardımcısı için bir yazarın hele başyazarın bunları yazmasına alışkın değiliz…
Çünkü “Vefa” İstanbul’da bir semt adı olmaktan başka hiçbir şey ifade etmiyor artık meslektaşlarımız için…
Hele patronajın tasarrufuyla görevden alınmış biri için iyi şeyler yazmak yürek istiyor…
Ben bugüne kadar, “kovulan” bir meslektaşımız için arkasından Fatih Altaylı’nın Doğan Satmış’ın arkasından yazdığı gibi “Dostça, vefalı, sevgi dolu” bir yazı okumadım…
Aksine…
Kalanlar gidenin ardından genelde “iyi oldu” tarzı yazılar attırırlar…
Yani…
Bu güzel dostluğu ve vefalı arkadaşlığıyla Fatih Altaylı alkışı hak etti…
