ALKIŞ

Fatih Altaylı için...

Çok dilli bir ülkede "İş yerlerine Türkçe'den başka isim koymak yasaktır" şeklinde bir kanun çıkarılması pratikte.....

Fatih Altaylı için...
Asına bakarsanız Fatih Altaylı'nın, "bütün işyerleri Türkçe isim kullansın gerekirse Türkçe dışına isim vermek yasayla yasaaklansın" önerisi Türkiye gibi "Çok dilli, çok kültürlü" bir ülkede uygulanabilir şey değil...
Yani eğer bir "yasak" olacaksa öncelikle Türkiye'de konuşulan diller dışında belki...
Çünkü...
"İş yerlerine Türkçe'den başka isim koymak yasaktır" dediğiniz andan itibaren Güneydoğu'daki illerimizden başlayarak birçok iş yeri tabelâsının bugünkünden çok daha fazla "Kürtçe" ve dışında diğer konuşulan "15 dilden" (Türkiye'de Türkçe ile birlikte 17 dil konuşulmaktadır) isimle yazıldığını göreceğimizi söylemek asla kehanet olmasa gerek...
Demek istemem o ki...
Çok dilli bir ülkede "İş yerlerine Türkçe'den başka isim koymak yasaktır" şeklinde bir kanun çıkarılması pratikte ancak ya "yasaklanacak" yüzlerce dili kanun maddesinde tek tek saymakla, ya da konuşulan 17 dilin adlarını sıralamakla mümkündür...
Ve tabii bir de öyle bir kanun ne şekilde kabul edilirse edilsin "iç savaş" çığlığı atan ve böyle bir belâyı kaşıyanların ekmeğine yağ sürecektir...
neden mi?..
Çünkü...
İşyerine "Kürtçe" başta olmak üzere isim koyan şirketlerin sayısının çoğalmasıyla birlikte ortalık Beyrut'a dönüşecektir...
Buna rağmen...
Bir meslektaşımızın ortaya attığı fikrin hemen ertesi gün Meclis Başkanı, Başbakan başta olmak üzere çok sayıda politikacı, sanatçı, işinsanı ve gazeteci tarafından da desteklenmesi, kamuoyunda gündem oluşturması, görmezden gelinecek bir "gazetecilik başarısı" değildir...
Yasal zorlama yoluyla uygulanma ihtimali "Sıfır" olan...
Uygulanırsa da, hazır yatışmış ortamı çok fena gerecek olan teklifiyle sadece ve sadece "gündem yarattığı" için Fatih Altaylı'yı alkışlıyorum...

Not: "Hem ortamı gerecek ama hem de alkış... Bu nasıl iş?" diye sorarsanız aslında ben de bunun nasıl bir iş olduğunu bilmiyorum(!)...
Ama...
HaberTürk Gazetesi gibi etkin bir gazeteyi yöneten, Meclis Başkanı tarafından bizzat telefonla aranıp tebrik edilen bir meslektaşımızı alkışlamayıp da ne yapacaktım?..

ÇOK OKUNANLAR