Faruk Bildirici

BAŞBAKAN Erdoğan'ın gazetecilerle uçak muhabbetleri iyiden iyiye güdükleşti. Her şeye rağmen gazetecilik yapmaya çalışan gazete ve gazetecilerin yıllar içinde elenmesinin doğal sonucu bu.

…..   26 Mayıs'ta gazeteleri merakla açtım. Erdoğan'ın uçağına Sabah, Akşam, Yeni Şafak, Star, Türkiye ve Akit'ten temsilci ya da yazarlar alınmıştı. Hepsinin yazdıklarını taradım, sohbet etmişler ama gündemin can alıcı sorularını sormamışlardı. Tekmelemeden, tokat atma iddialarından hiç mi hiç bahsedilmiyordu. (...)

……. Hatta Erdoğan'a, Erdoğan'ın diliyle soru sormuşlardı; "Geçmişte Almanya'ya ziyaretleriniz oldu. Şimdi bu karalama kampanyasını neye bağlıyorsunuz?"

……. Bakar mısınız, protestolar, tepkiler falan yok! Varsa yoksa Almanya'da bir karalama kampanyası! Sorulardan biri de Cemaat ile ilgiliydi. "Gezi'den itibaren bir gerginlik yaratılmaya çalışıldı. Bu gerginliğin Pensilvanya neresinde?"

*

Az önce okuduklarınızı, Hürriyet’in ombudsmanı Faruk Bildirci’nin medya analizlerinden alıntıladım…

Yorum yapmama gerek var mı?..

Tabii ki yok…

Ama…

Freedom House’un Türkiye Medyası için yaptığı yoruma öfkelenenlere söyleyecek bir sorum var:

Ey Freedom House karşıtları!..

Özgürlük anlayışınız sadece kendinize özgürlük değilse eğer…

Faruk Bildirici’nin bu eleştirilerine “Haksız” diyeniniz varsa makul ve mantıklı bir gerekçe de bulabilecek mi?..

Gönderin yayımlayayım…

Aman ha!..

“Gerekçelerinizin makul ve mantıklı olması şart…”

Evet efendim…

Nefis medya analiziyle Faruk Bildirici kazandı…