Faruk Bildirici kaybetti çünkü...
Hürriyet sayısız günahıyla zaten çoktan kaybetti. Keşke Bildirici de bu kaybedişin bir parçası haline gelmeseydi...
GAZETECİLER.COM
Hürriyet gazetesinin dolabındaki iskeletler arasında özel bir yere sahip olan Hrant Dink dosyası gazetenin de gündemine geldi nihayet. Hürriyet okur temslicisi Faruk Bildirici, Dink cinayetinde Hürriyet'in rolünü ve iddiaları masaya yatırdı.
Hrant Dink'in Sabiha Gökçen'in Ermeni kimliğini ifşaa eden haberi Agos'tan sonra Hürriyet'te yayınlanınca başlayan süreç Şişli'deki cinayetle sonuçlanmıştı. Hürriyet'in haberlerinin ve köşe yazılarının süreçte provakatif bir rol oynadığı iddiaları ise cinayetten hemen sonra gündeme geldi ve tartışma bugüne kadar devam etti.
Faruk Bildirici'nin okur temsilcisi olarak gazetesinin Dink cinayetindeki rolünü sorguladığı yazının kendisi de bir sorgulamayı hak ediyor. Bildirici, demokrat kimliğine gölge düşürecek yazısında mahkemenin 'örgüt yok' kararına uygun olarak cinayetin arkasındaki 'Medya tezgahı'nı görmezden geliyor. Hürriyet'in o dönem ki tavrını 'sorunlu ve zayıf' olarak tanımlayıp medyadaki genel çizginin içinde konumlandırıyor. Hürriyet'in Dink cinayetindeki rolünü ise Emin Çölaşan'ın bazı yazılarıyla sınırlayarak 'kurumsal' değil 'kişisel' bir düzeye indirgiyor. Dönemin yayın yönetmeni olan Ertuğrul Özkök'ün tavrını ve yazılarını adeta karambole getirerek sorgulamaya değer görmüyor.
Hürriyet'in cinayette nasıl bir rolü olduğunu anlatmayacağız. Bilenler biliyor zaten. Derdimiz kendisinden çok daha fazlasını beklediğimiz Faruk Bildirici. Eğer doğruyu söyleyemeyeceksen susmak en iyisidir. Bildirici Hürriyet'i hakkıyla eleştiremeyecek ve olan biteni yazamayacaksa Hrant Dink konusuna hiç girmemeli bizce. Gazetesinin süreçteki sorumluluğunu aklamak ve meşrulaştırmak gibi ahlaki ölçüleri kaybetmiş bir çabanın parçası olmamalı. Hürriyet sayısız günahıyla zaten çoktan kaybetti. Keşke Bildirici de bu kaybedişin bir parçası haline gelmeseydi...
Hürriyet gazetesinin dolabındaki iskeletler arasında özel bir yere sahip olan Hrant Dink dosyası gazetenin de gündemine geldi nihayet. Hürriyet okur temslicisi Faruk Bildirici, Dink cinayetinde Hürriyet'in rolünü ve iddiaları masaya yatırdı.
Hrant Dink'in Sabiha Gökçen'in Ermeni kimliğini ifşaa eden haberi Agos'tan sonra Hürriyet'te yayınlanınca başlayan süreç Şişli'deki cinayetle sonuçlanmıştı. Hürriyet'in haberlerinin ve köşe yazılarının süreçte provakatif bir rol oynadığı iddiaları ise cinayetten hemen sonra gündeme geldi ve tartışma bugüne kadar devam etti.
Faruk Bildirici'nin okur temsilcisi olarak gazetesinin Dink cinayetindeki rolünü sorguladığı yazının kendisi de bir sorgulamayı hak ediyor. Bildirici, demokrat kimliğine gölge düşürecek yazısında mahkemenin 'örgüt yok' kararına uygun olarak cinayetin arkasındaki 'Medya tezgahı'nı görmezden geliyor. Hürriyet'in o dönem ki tavrını 'sorunlu ve zayıf' olarak tanımlayıp medyadaki genel çizginin içinde konumlandırıyor. Hürriyet'in Dink cinayetindeki rolünü ise Emin Çölaşan'ın bazı yazılarıyla sınırlayarak 'kurumsal' değil 'kişisel' bir düzeye indirgiyor. Dönemin yayın yönetmeni olan Ertuğrul Özkök'ün tavrını ve yazılarını adeta karambole getirerek sorgulamaya değer görmüyor.
Hürriyet'in cinayette nasıl bir rolü olduğunu anlatmayacağız. Bilenler biliyor zaten. Derdimiz kendisinden çok daha fazlasını beklediğimiz Faruk Bildirici. Eğer doğruyu söyleyemeyeceksen susmak en iyisidir. Bildirici Hürriyet'i hakkıyla eleştiremeyecek ve olan biteni yazamayacaksa Hrant Dink konusuna hiç girmemeli bizce. Gazetesinin süreçteki sorumluluğunu aklamak ve meşrulaştırmak gibi ahlaki ölçüleri kaybetmiş bir çabanın parçası olmamalı. Hürriyet sayısız günahıyla zaten çoktan kaybetti. Keşke Bildirici de bu kaybedişin bir parçası haline gelmeseydi...