MEDYA KÖŞESİ

Ezgi Başaran neden AKP ve cemaate 'yiyin birbinizi' diyemiyor?

Radikal yazarı Ezgi Başaran cemaate operasyon karşısındaki pozisyonunu açıkladığı yazısında "yiyin birbinizi diyesim var ama korkumdan diyemiyorum" diye yazdı...

Ezgi Başaran neden AKP ve cemaate 'yiyin birbinizi' diyemiyor?
GAZETECİLER.COM
Gülen cemaatine dönük operasyon karşısındaki tutumunu paylaşan Radikal yazarı Ezgi Başaran, AKP ile cemaat arasındaki kavga için neden "yiyin birbirinizi" demediğini yazdı.

İşte Başaran'ın yazısındaki ilgili bölüm:

YİYİN BİRBİNİZİ DİYESİM VAR KORKUMDAN DİYEMİYORUM

Yiyin birbirinizi.

Ben hiçbir noktada böyle demedim.

Çok canım çekse de diyemezdim. Çünkü yargı, kolluk ve istihbarat teşkilatlarıyla oluşturulan bu Frankeştayn’ın taraf tutmaksızın yok edilmesi gerektiğini görecek kadar göze sahiptim. Yok edilmezse, bugün AK Parti’nin dün Cemaat’in elinde birilerinin canını yakacağını tahmin edecek kadar muhakeme vasfına sahiptim.
O yüzden mesela, daha ortada 17 ve 25 Aralık operasyonları yokken, savaş örtük vaziyette başlamışken “Şu yazarı at, bu yazarı da at” gibi siyasi baskılar geldiğini duyduğum Cemaat’in bir gazetesinin yayın yönetmenine “Gelin röportaj yapalım, bu baskıyı anlatın. Ben bir gazeteci olarak baskı gören tüm meslektaşlarımın konuşmasını isterim” demiştim.

BUGÜN "HIRSIZLAR" DEDİKLERİ HÜKÜMETİ BİLMİYORLAR MIYDI?

“Yok” diye cevap vermişti, “Şimdi alevlendirmeyelim, sessiz kalalım.”
Sonra yine cemaatin bir üniversitesinde görevli bir akademisyene röportaj talebiyle gittim. Buluştuk, uzun uzun konuştuk, anlattı güzel güzel. İyi günler- iyi günler, ayrıldık. 1 saat sonra kendisinden bir telefon… “Büyüklerimle görüştüm, şimdilik konuşmama kararı aldık, röportajı yayınlamayalım, sessiz kalalım.”
Peki sessiz kaldıkları o vakitte bugün “Hırsızlaaar” dedikleri hükümetin icraatlarından haberdar değiller miydi? Tabii ki biliyorlardı ama sürdürdükleri ortaklığın düzelme ihtimaline karşı tercih edilmişti “sessizlik.”

YILAN DA OLSA İŞİME YARIYORSA DOSTUMDUR

Savaşın diğer tarafına bakarsak yine bir Makyevelizm yine bir “Yılan da olsa işime yaradığı sürece dostumdur” şiarı vardı.
Balyoz davasının dijital belgeleri hazırlanırken, Hanefi Avcı’nın “Simonlar” Ahmet Şık’ın “İmamın Ordusu” kitapları tutuklanma sebebi yapılırken, KCK tutuklanması adı altında Kürt siyasi hareketi çökertilmeye çalışılırken, kelepçeli fotoğrafları servis edilirken, gazetecilerin, askerlerin, siyasetçilerin telefon görüşmeleri ne idüğü belirsiz sitelerde yayınlanırken hükümet neredeydi? İşin tam orta yerinde. Kimin neyi ne kadar yaptığını biliyordu.

YİYİN BİRBİRİNİZ DEMEK HAKEDİLMİŞ İNSANİ BİR TEPKİDİR

Ama onlar da sessiz kalmayı tercih etmişti.
Dolayısıyla ortada ne devleti çeteden arındırma niyeti, ne de hırsızlığa yolsuzluğa isyan var.
İlkesel olarak demokrasinin, özgürlüğün yanında durma dirayetini ise hiç söylemiyorum bile.
Bu bakımlardan bir çok kişinin “Yiyin birbirinizi” demesi hakedilmiş bir insani tepkidir.


Lakin ben diyemem…


ÇOK OKUNANLAR