MEDYA KÖŞESİ

Eyüp Can, Öcalan ve Kandil'in nabzını tuttu

Çözüm sürecinin girdiği türbülansı köşesinde analiz eden Eyüp Can ve PKK ve Öcalan cephesinin nabzını tuttu, savaş seçeneğini masaya yatırdı...

Eyüp Can, Öcalan ve Kandil'in nabzını tuttu
GAZETECİLER.COM
Hükümetin demokratikleşme paketini İmralı'da Abdullah Öcalan'ın değerlendirmesine sunduğu ve PKK liderinin ikna olduğu yönündeki iddiayı köşesinde kritik eden Radikal yazarı Eyüp Can çözüm sürecinin nabzını tuttu.

Meselenin ikna olmak meselesi olmadığını kaydeden Eyüp Can "ne temel sorunlar çözüldü ne de Öcalan bütünüyle ikna edilebildi." dedi. "Peki, buna rağmen süreç neden ve nasıl devam ediyor?" diye soran Radikal yazarı PKK ve Öcalan cephesinin aldığı pozisyonu yorumladı. Kandil ve İmralı hattının Türkiye ile savaşa girmek gibi bir tutum almayacağını iddia eden Eyüp Can bunun nedenlerini ise şöyle

PKK için Türkiye’de çatışmaları yeniden başlatmak iki açıdan anlamsız. 
Bir, çözüm süreci ile birlikte PKK hem Türkiye’de hem uluslararası kamuoyunda hiçbir zaman yakalayamadığı ‘meşru bir zemine’ kavuştu. 
Silahı susturduğu anda diplomasinin nimetlerinden yararlanmaya başladı. 
Başta Öcalan’ın “Silahlı mücadele dönemi bitti” vizyonunu hazmetmekte güçlük çekse de diplomatik mücadelenin tadını aldı. 
Ve şu anda tüm varlığı ile Avrupa ve Amerika’nın terör listesinden çıkmak için mücadele ediyor. Hayli de mesafe aldı... 
Ateşkesi bozan taraf olduğu anda Kandil tüm bu kazanımları kaybedeceğini çok iyi biliyor. İşte bu yüzden çekilmeyi durdurdum da dese ateşkesi bitirdim diyemedi. 

* * * 

İkincisi, Kandil silahlı mücadeleyi Türkiye’de askıya alarak tüm konsantrasyonunu (buna Türkiye’den çıkan 1000 civarı örgüt üyesi de dahil) Suriye’ye verdi. 
Zaten Öcalan’ın stratejik hamlesinin operasyonel ayağı buydu. 
Şu anda Suriye’de PYD şemsiyesi altında Kandil’in eğittiği-yönlendirdiği yaklaşık 15 bin silahlı üyesi var. 
Suriye’de El Nusra ile yoğun çatışmalar yaşanırken PKK’nın ateşkesi bozarak Türkiye’de çatışmayı tekrar başlatması bu yüzden çok zor. 
Kandil şu anda tüm stratejisini Suriye’de silahlı mücadele, Türkiye’de kontrollü gerilim ve gerektiğinde misilleme üzerine kurmuş durumda. 
Bir de Güneydoğu’da hükümeti baskı altına almak için hayata geçirmeyi planladığı üç aşamalı sivil eylem planı var. 
Okullarda Türkçe boykotu, kamu kurumları boykotu ve Gezi’den ilhamla çok büyük sokak gösterileri. 
Yani ateşkesi bitirecek silah kartı bu aşamada Kandil’in masasında değil. 
Şu aşamada hedef, Öcalan’ın elini daha fazla güçlendirmek... 
Şimdi bu ortamda, gazetelerde ‘Öcalan ikna oldu’ manşetlerini görünce ne düşünmemiz gerekiyor? 
Öcalan’ın tam olarak ikna olduğunu mu? 
Hayır... 
Aksine, Öcalan tam ikna olmadığı halde ‘süreç devam etsin’ diyerek -ki diyecek- elini güçlendiriyor. 
Çünkü hükümet hayli karmaşık çözüm süreci denkleminde anketti, seçimdi, iç ve dış dinamiklerdi derken sürekli zamana karşı yarışıyor. 
Oysa Öcalan İmralı’da oturmuş, tarihin, bölgenin ve Türkiye’nin akışını izleyip zamana oynuyor.

Yazının tamamı için