MEDYA KÖŞESİ

Eylemci gazeteci ile gazeteci eylemi farklıdır!

IMF Başkanı'na ayakkabı atan gazeteciye sempatiyle yaklaşılıyor! Ama Nazım Alpman bunun neden yanlış olduğunu yazıyor;

Eylemci gazeteci ile gazeteci eylemi farklıdır!

GAZETECİLER.COM
Geçtiğimiz günlerde medya dünyası 'ayakkabı fırlatma' eylemiyle gündemini doldurmuştu.
Birgün Gazetesi editörü Selçuk Özbek, IMF Başkanı Strauss Khan'a ayakkabı fırlatmıştı!
Bu eyleme aynı gün internet siteleri ve televizyon kanallarında geniş yer verildi.
Ertesi gün de gazetelerin birinci sayfaları bu habere ayrıldı.
Selçuk Özbek'in eylemi dünya medyası tarafından da ilgiyle izlendi.
Hatta medya bu eylem karşılığı, Selçuk Özbek'e sempatiyle yaklaştı.
İnternethaber yazarı Nazım Alpman bu durumu eleştirdi.
Bu yaklaşımın yanlış olduğunu kaleme aldı.

Hatta böyle bir eylemin bir gazeteciye yakışmadığını, bir gazetecinin 'ayakkabı fırlatarak' değil de 'haber atlatarak' gündemde kalmayı başarabilmiş olmasının gerektiğini düşünüyor.

HABER ATLATMA, AYAKKABI FIRLATMA

Birgün’de yazmam vesilesiyle konu beni yakından ilgilendiriyordu. İçime su serpen yazıyı Doğan Tılıç cumartesi günü yazdı. Tılıç’ın yazdıklarının hepsine aynen katılıyorum.

Selçuk’un eylemini ilk okuduğumda “keşke” dedim:

-IMF başkanının Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak Selçuk bütün gazeteleri atlatan bir haber ile manşet olsaydı…

Diğer gazeteler, televizyonlar, internet siteleri Birgün’ün haberi üzerinden gündeme dahil olabilselerdi.

Ayakkabıyı yüreği olan pek çok kişi fırlatabilir. Ama haber atlatmayı ancak gazeteci yapabilir.

Birgün’ün Yazı İşleri Müdürü İlker Yaşar’a, Selçuk’un IMF Başkanının konuştuğu salona hangi kimliğiyle girebildiğini sordum. Bilgi Üniversitesi öğrencisi olarak salonda yer aldığını söyledi.

Selçuk Özbek, muhalif bir öğrenci hareketinin bireyi kimliğiyle orada bulunuyormuş. Ama haberlerin tümünde Birgün editörü ve ÖDP üyesi kimlikleri de öğrenciliğinin yanında yazıldı.

MUHALEFET ÖZLEMİ

Selçuk Özbek’in “tek başına” karar verip uyguladığı ayakkabı fırlatma eylemi, sahici bir muhalefetin eksikliği hissedilen Türkiye’ye iyi geldi. Hele bir öğrenci toplantısında, kötü şöhrete sahip uluslararası bir kuruluşun en tepesindeki kişiye yönelik tavrın, cesaret katsayısına şapka çıkartmamak mümkün değildir.

O yüzden Selçuk Özbek yıllardır görülmeyen, ses getiren bir öğrenci eylemci olarak solun kalbinde yerini aldı. Sevgiyle kucaklandı. Kutlandı.

Selçuk eğer gazetecilik mesleğine devam edecek ise, bir daha böyle bir eylem yapmamalıdır.

Mesleğe yeni katılacak gençler için de “pozitif örnek” olarak da gösterilmemelidir.

Nedenleri Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesinde var.

Gazeteci haberleriyle gündem yaratır.

Elbette gazeteci eylemlerine de katılabilir. Mesela gazetecilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, grevli toplu sözleşmeler yapabilmesi, sendikalara üye olabilmesi alanları geniş eylem imkânları sunuyor. Eskiden yapılıyordu, yine yapılabilir.

Haberleri, yorumları, kitapları yüzünden onlarca yıllık hapis cezalarıyla karşı karşıya gelen meslektaşları için gazetecilerin önünde olağanüstü eylem alanları uzanıyor.

Bunların hepsi meslek ilkelerine uyar, gazeteciliğe itibar sağlar.
 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar