Evde kalmış kızlar da cemaatten bilecek!
Zaman yazarı Bülent Korucu enteresan bir "cemaat paranoyası" kaleme almış... Demiş ki;
Zaman yazarının attığı bu başlığa katılmamak mümkün mü?
Her ne olsa "cemaat" yapmıştır denip hasıraltı ediliyor...
KCK operasyonlarını onlar yapıyor...
Aziz Yıldırım'ı onlar aldırdı...
Ergenekon F savcıların işi...
Ahmet Şık "dokundu" diye yandı...
Bunlar bildiğimiz en popüler cemaat paranoyaları...
Aslında hem siyasetçinin hem medyanın hem de kör topal giden hukuk sisteminin işine yarayan kullanışlı bir "paranoya" bu...
Sıkışan topu "cemaat yapmıştır" diyerek üzerinden atıyor.
Henüz vatandaşımız keşfedemedi ama yakındır...
"Yuvamızı cemaat yıktı" diye aile mahkemelerine başvurular da başlar...
EVDE KALAN KIZLAR DA...
Gelelim Zaman'dan Bülent Korucu'nun kaleme aldığı yazıya... Korucu da bu paranoyanın ulaştığı noktayı kaleme almış. Yazısında şöyle demiş;
O, yerine göre her kapıyı açan bir anahtar, her mesuliyeti yükleyebileceğiniz bir günah keçisi ve bütün komplo teorilerine inandırıcılık kazandıran çeşni.
Hemen anlamışsınızdır, "cemaat"ten bahsediyorum. Evde kalmış genç kızlar bile cemaatten bilecek diye endişe içindeyim! Rauf Denktaş'ın vefatını hâlâ cemaate bağlamadılar, hayret ettim!
ABSÜRTLÜKLER!
Neymiş efendim, Ahmet Şık cemaate dokunduğu için yanmış. İyi de Şık'tan çok daha ağırını yazanlar yanmadı. Hatta fırsattan istifade birçoğu unutulmaya yüz tutmuş kitabına yeni baskı yaptı. Today's Zaman gazetesi piyasadaki kitapları sıralamış hatta yazarlarıyla mülakat yapmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam haberin başlığı da onlardan birinin ağzından verilmişti: "Dokunan yansaydı ben kül olmuştum.
(...) SİYASETTEKİ CEMAAT PARANOYASI
Partilerin 'dış düşman' ihtiyacını da bu yeni kavram karşılıyor. MHP ve CHP en iyi örnek. Şimdi AK Parti ile ilgili aynı senaryo gündemde. PKK/KCK ile de cemaatin mücadele ettiği savunuluyor. Yani BDP de karşı cephede. İktidar ve muhalefetiyle bütün partilere savaş açmış bir sivil toplum hareketinin aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım.
Akıl, mantık ve hayatın doğal akışına aykırı paranoyak iddiaları ne kadar ciddiye almak lazım, bilmiyorum. Herhalde gülüp geçmek en iyisi. Absürt haberleri gerçek zannedilen Zaytung internet sitesinin en popüler esprileri bu konu üzerine. Birini yazayım da neşelenelim:
"Avustralya hükümetinden Türkiye'ye sitem dolu açıklama: Lütfen okyanus ismi vererek konuşun, üzerimize alınıyoruz."
Yazının tamamı için