MEDYA KÖŞESİ

Esad'a sorduğumuz gibi Başbakan'a soramayız!

Kadri Gürsel, Ahmet Davutoğlu'nun aydınlara gösterdiği tepkiyi konu alan yazısında Beşar Esad röportajının iktidar çevrelerinde aldığı eleştirileri yorumladı.

Esad'a sorduğumuz gibi Başbakan'a soramayız!
GAZETECİLER.COM
Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'in Beşar Esad'la yaptığı röportaja ilginç yankılar almaya devam ediyor.

Milliyet yazarı Kadri Gürsel, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye konusunda aydınlara gösterdiği tepkiyi konu alan yazısında röportajın iktidar çevrelerinde aldığı eleştirileri yorumladı. Aslı Aydıntaşbaş’ın izlenimine göre, “Dışişleri’ndeki genel hava, röportajın Esad’a propaganda platformu sağladığı, zor soruların sorulmadığı yolunda” yönündeydi. Gürsel bu değerlendirmenin haklı olmadığını söylerken Çakırözer'in sorularının zorlu ve güçlü olduğunu savundu. Gürsel, "bu zorlukta soruları bugün kimse Başbakan'a soramıyor burada" derken röportajdan çarpıcı örnekler de verdi.

İşte Gürsel'in yazısındaki ilgili bölüm:

Geçen cuma Milliyet’teki köşesinde yazdı: “(Bazı solcu, liberal ve hatta İslamcı aydınların) Baas zulmünü eleştirmek yerine eleştiri oklarını hükümete yöneltmesinden bunalan Davutoğlu, bir de üstüne Cumhuriyet gazetesinin Beşar Esad‘la günlerdir süren röportajı gelince, uçakta adeta patladı”.
Yazıyı okuyunca Davutoğlu’nun kontrolsüz patlayarak entelektüel tutarlılığını nasıl yitirdiğini görüyorsunuz.
Sayın Bakan, kendisini tenkit edenlerin, insanlık onuru ve özgürlük gibi evrensel ilkeleri savunmadığını iddia edebilmiş.
Suriye’de 27 işkence merkezi ve 20 bin ölü olduğundan bahisle, “Bu tabloda hükümetin Suriye karşıtı tutumunu tenkit ediyorsunuz. Bu nasıl liberallik, bu nasıl solculuk? Ben kendi adıma rahat uyuyorum. Siz rahat uyuyor musunuz?” diye sormuş.
Davutoğlu, Türk Phantom’unun düşürülmesi olayında hükümeti tarafından verilen bilgilere güvenmeyip bunları sorgulayanları “vatanperver olmamakla” suçlamış.
Ve Cumhuriyet’in Beşar Esad röportajı...
Aslı Aydıntaşbaş’ın izlenimine göre, “Dışişleri’ndeki genel hava, röportajın Esad’a propaganda platformu sağladığı, zor soruların sorulmadığı yolunda” imiş.
İlahi Dışişleri! Zor sorular sorulmamış öyle mi?
Dışişleri’nin sözde havasını koşullandıranlar, Aslı Aydıntaşbaş’ın bu yazısını yazdığı perşembe günü, Cumhuriyet’te yayımlanan röportajın üçüncü bölümünde Utku Çakırözer’in Esad’a sorduğu şu üç soruya mesela, “kolay” diyebilirler mi?
Alıntılıyorum:
“Geçen yıl ilk demokrasi protestolarını silahla bastırdığınız için pişman mısınız?”
“Söylediğiniz gibi isyancılarla savaşıyorsanız bunca masum sivil ve çocuk ölümünü nasıl izah ediyorsunuz? Bu tabloda sizin hiç mi sorumluluğunuz yok?”
“Çocuklarınız, özellikle de 10 yaşında büyük olan, internette ülkede olanları görüyordur. Onlara ne anlatıyorsunuz ölen çocuk görüntüleriyle ilgili?”
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun.
Bir profesyonel gazeteci, o zalime bundan daha zor sorular soramaz. Çünkü daha zoru, gazeteci sorusu olmaktan çıkar, militanca bir muhtevaya bürünür.
İhtimal, Dışişleri’ne hâkim olan yeni muhafazakâr siyasi kültürün beklentisi, gazetecilerin kendi militanları ve arzuhalcileri olarak iş görmesidir.
Buna mukabil Çakırözer’in Esad’a yönelttiği soruların tamamı gayet zor, profesyonelce iyi çalışılmış ve isabetlidir. Meslekte 25 yılı geride bırakmış bir gazeteci olarak temin ederim.
Çakırözer’in Esad röportajı Türk kamuoyuna Ankara ve Şam’ın söylemleri ya da propagandaları arasında bir mukayese yaparak özgürce görüş oluşturma imkânı verdiği için çok değerlidir.
Hele bir de Sayın Bakan’ın basın özgürlüğü alanında Suriye ile Türkiye’yi kıyaslaması kendisi için şanssızlık olmuştur. Türkiye’deki basın özgürlüğü ancak gelişmiş demokrasilerle kıyaslanabilir ki, o zaman kara bir tablo çıkar ortaya.
Misal, Çakırözer’in Esad’a yönelttiği aynı zorluk derecesinde olan farklı içerikli sorular, bugünün Türkiye’sinde Başbakan Erdoğan’a sorulamıyor.
Bakın, Suriye’deki korkunç kıyım ve işkenceleri telin etmek, Baas rejiminin son bulmasını istemek başkadır...
Ankara hükümetinin Suriye politikalarını desteklemek başka... Birincisi, ikincisinin mantıki sonucu olamaz.

Yazının tamamı için


ÇOK OKUNANLAR