MEDYA KÖŞESİ

Esad röportaja gitmeyen gazeteciler için ne dedi?

Beşar Esad ile yaptığı röportajla gündemde olan Utku Çakırözer aldığı eleştirileri ve izlenimlerini Murat Çelik'e anlattı.

Esad röportaja gitmeyen gazeteciler için ne dedi?
GAZETECİLER.COM
Beşar Esad ile yaptığı röportajla gündemde olan Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer röportaj izlenimlerini ve gelen tepkileri Vatan yazarı Murat Çelik ile konuştu. Çelik, Çakırözer ile yaptığı kısa röportajı köşesine taşıdı.

M. Ali Birand, Ertuğrul Özkök ve Amberin Zaman'ın son anda gitmekten vazgeçmek zorunda kaldıkları röportajı tek başına yapan Utku Çakırözer aldığı eleştirileri ve izlenimlerini Murat Çelik'e anlattı. Çakırözer Esad'ın röportaja gelemeyen gazeteciler hakkında ne dediğini anlatırken "benim eksik bıraktığım şeyler olmuşsa umarım meslektaşlarım tamamlar" dedi.

İşte Murat Çelik'in yazısındaki ilgili bölüm:

Dün aradım Utku’yu...

“Benim için sadece doğru zamanda, doğru kişi ile röportaj yapmaktı esas olan ve doğrusu, faydalı da olduğunu düşünüyorum” diye başladı söze.

Her lider belli bir amaçla konuşur

Önemli röportajı yapan gazeteci ile o röportajına dair bir röportaj oldu galiba benim yaptığım.

Buyurun:

- Böylesine kritik bir dönemde, Ankara’nın canını en çok sıkan yabancı devlet başkanına, kendi propogandasını yapma imkanı tanımak mıydı senin yaptığın?

- Her lider yapar bunu. Her liderin elbette kendi görüşlerini duyurmak gibi bir amacı olur. Bunun içinde, kendi propogandasını yapmak da vardır elbette.

- Bu röportajda da böyle mi oldu?

- Bu röportajı değerlendirmek, başarılı olup olmadığını ölçmek bana düşmez. Benim baktığım noktadan, önemli olan şu: Biz bu röportaj ile Türk kamuoyu için ne aldık? Tabii dünya kamuoyu için de. Ve açıkçası, iyi ipuçları aldığımı düşünüyorum.

Esad: “Diğer gazeteciler de gelebilse iyi olurdu”

- Sonuçta bir tek sen gittin ve sadece sen konuştun ama yazılıp çizildi; herkes biliyor ki, aslında bir grup Türk gazeteciye randevu vermişti Suriye Devlet Başkanı. Bu mevzu açıldı mı hiç sizin görüşmenizde?

- Hayır, işin o boyutu hakkında fazla bir şey konuşmadık.

- “Diğerleri niye gelmedi?” gibi bir soru sormadı mı yani? Ya da bir yorum yapmadı mı?

- Konuyu biliyor, takip ediyordu belli ki. “Gelebilselerdi sevinirdim” dedi. “Dünya çapında saygın isimler vardı aralarında. Onlar ile de konuşabilsek iyi olurdu” dedi sadece.

- Pekiyi sana, Şam’a gitmemen, bu röportajı yapmaman yönünde bir telkin, herhangi bir uyarı ya da bir mesaj geldi mi?

- Şahsen bana gelmedi. Genel Yayın Yönetmenime de geldiğini sanmıyorum... Bana ne doğrudan, ne onun vasıtasıyla gelen bir şey oldu.

- Pekiyi gelseydi?.. O zaman ne yapardın?

- Doğrusu, bana gitmemem yönünde bir mesaj gelseydi, yine de gitmek için elimden geleni yapardım. Gitmek isterdim yani. Ama Genel Yayın Yönetmenim “Vazgeçelim, gitmeyelim” deseydi, o zaman sanırım yapabileceğim bir şey olmazdı.

Yazının tamamı için buraya tıklayın...
ÇOK OKUNANLAR