Ertuğul Özkök AKP medyasından hesap soruyor!
"Ben hayatımın son 7 yılında 2 manşetle boğuşuyorum" diyen Ertuğrul Özkök, muhafazakar medyaya seslendi ve "biz o manşetlerin hesabını kimden soracağız?" diye sordu.
GAZETECİLER.COM
Hükümete yakın medyanın kollektif hedefi olan isimlerden Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Hürriyet'i yönettiği zamanlarda attığı manşetlerin süreki eleştiri konusu olmasına karşılık çarpıcı bir yanıt kaleme aldı.
"Hürriyet’in attığı iki manşet hâlâ gündemden düşürülmüyor. Peki biz o manşetlerin hesabını kimden soracağız?" diye soran Özkök, muhafazakar medyanın hayli kötü bir sabıkaya sahip olduğunu vurguladı ve sorularına devam etti:
İşte Özkök'ün yazısındaki ilgili bölüm:
PEKİ O MANŞETLERİN HESABINI KİMDEN SORACAĞIZ?
SON 2 yıl içinde 3 darbeden söz edildi.
7 Şubat darbesi...
Arkasından 17 Aralık darbesi...
Arkasından şimdi tarihini unuttuğum üçüncü darbe girişimi...
Kimmiş bu darbe girişimlerini yapan?
“Paralel yapı...”
Bana sorarsanız son yıllarda gerçek anlamda bir tek darbe vardır ve o da 12 Eylül darbesidir.
Yani referandumla, adalet sistemini çökerten gerçek darbe...
Nitekim onun altında hepimiz kaldık...
En başta da iktidar...
MANŞETLER YARGILANIYOR
Gelelim asıl meseleye...
Son yıllarda postmodern darbelerle ilgili yeni bir içtihat geliştirildi.
Manşetler yargılanıyor...
Hürriyet’in attığı iki manşet hâlâ gündemden düşürülmüyor.
ARTIK HESAP SORMA HAKKIM DOĞDU
Onlar yaptığına göre benim de artık hesap sorma hakkım doğdu demektir.
Bütün o paralel darbeler yapılmadan önce, insanları mahkemelerde süründüren, kişilik haklarını ayaklar altına alan, polis fezlekeleri üzerinden hayatlar kaydıran, bavullarla getirilen düzmece belgelerle binlerce andıç yaratan, insanları cezaevlerinde ölümlere terk ettiren, intihar ettiren o manşetleri kimler attı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi o manşetler için de bir komisyon kurmayı düşünmez mi acaba...
O MANŞET SIRADAĞLARININ ALTINDA EZİLİR GİDERSİNİZ
Küçük bir uyarı...
Sakın ağzınızı açmaya kalkmayın, yarından itibaren o manşetleri her gün Çin işkencesi gibi önünüze koyarım...
Ben hayatımın son 7 yılında 2 manşetle boğuşuyorum, siz o manşet sıradağlarının altında ezilir gidersiniz...
ERTUĞRUL ÖZKÖK YAZILARI
Hükümete yakın medyanın kollektif hedefi olan isimlerden Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Hürriyet'i yönettiği zamanlarda attığı manşetlerin süreki eleştiri konusu olmasına karşılık çarpıcı bir yanıt kaleme aldı.
"Hürriyet’in attığı iki manşet hâlâ gündemden düşürülmüyor. Peki biz o manşetlerin hesabını kimden soracağız?" diye soran Özkök, muhafazakar medyanın hayli kötü bir sabıkaya sahip olduğunu vurguladı ve sorularına devam etti:
İşte Özkök'ün yazısındaki ilgili bölüm:
PEKİ O MANŞETLERİN HESABINI KİMDEN SORACAĞIZ?
SON 2 yıl içinde 3 darbeden söz edildi.
7 Şubat darbesi...
Arkasından 17 Aralık darbesi...
Arkasından şimdi tarihini unuttuğum üçüncü darbe girişimi...
Kimmiş bu darbe girişimlerini yapan?
“Paralel yapı...”
Bana sorarsanız son yıllarda gerçek anlamda bir tek darbe vardır ve o da 12 Eylül darbesidir.
Yani referandumla, adalet sistemini çökerten gerçek darbe...
Nitekim onun altında hepimiz kaldık...
En başta da iktidar...
MANŞETLER YARGILANIYOR
Gelelim asıl meseleye...
Son yıllarda postmodern darbelerle ilgili yeni bir içtihat geliştirildi.
Manşetler yargılanıyor...
Hürriyet’in attığı iki manşet hâlâ gündemden düşürülmüyor.
ARTIK HESAP SORMA HAKKIM DOĞDU
Onlar yaptığına göre benim de artık hesap sorma hakkım doğdu demektir.
Bütün o paralel darbeler yapılmadan önce, insanları mahkemelerde süründüren, kişilik haklarını ayaklar altına alan, polis fezlekeleri üzerinden hayatlar kaydıran, bavullarla getirilen düzmece belgelerle binlerce andıç yaratan, insanları cezaevlerinde ölümlere terk ettiren, intihar ettiren o manşetleri kimler attı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi o manşetler için de bir komisyon kurmayı düşünmez mi acaba...
O MANŞET SIRADAĞLARININ ALTINDA EZİLİR GİDERSİNİZ
Küçük bir uyarı...
Sakın ağzınızı açmaya kalkmayın, yarından itibaren o manşetleri her gün Çin işkencesi gibi önünüze koyarım...
Ben hayatımın son 7 yılında 2 manşetle boğuşuyorum, siz o manşet sıradağlarının altında ezilir gidersiniz...
ERTUĞRUL ÖZKÖK YAZILARI
