MEDYA KÖŞESİ

Ertuğrul Özkök'ten Hüseyin Çelik'e cevap

Ertuğrul Özkök'ten AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in sert sözlerine cevap geldi. Özkök "Artık haddimi ve konumumu bileceğim" dedi...

Ertuğrul Özkök'ten Hüseyin Çelik'e cevap
GAZETECİLİK.COM
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ten AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e cevap geldi. Çelik'in geçtiğimiz günlerde sert ifadelerle eleştirdiği Özkök, ülkede bir ara rejim olduğunu yazarak hükümetin tepkisini çekmişti.

Özkök, Çelik'in sözlerindeki bazı ifadelerin kendisini korkuttuğunu söylerken "Çalıştığım müessese adına korktum. Ailem adına korktum. Kendi adıma korktum." diyor. Hürriyet yazarı, hükümetin uyarılarına karşılık "Artık haddimi ve konumumu bileceğim" diyerek söze başlamış ve şöyle devam etmiş:

DÜN hayatımda iki “ilk”i yaşadım.
Birincisi; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, geçen perşembe günkü yazım için bir basın toplantısıdüzenledi.
Onun da, benim de ilk defa başımıza geliyor.
Hakkımda çok ağır ifadeler kullandı.
İki; devletin haber ajansı Anadolu Ajansı, bu konuşmayı neredeyse tam metin yayınladı.
Sadece çok önemli bir cümleyi atladı.
* * *
Benim mesleki literatürümde, iktidarlarla veya kurumlarla savaşmak yoktur.
Tabii ki, eleştirel bir yazı yazmışsam, iktidar partisinin sözcüsünün cevap vermesine de hiç itirazım olmaz. 
Hakkıdır...
Buna benzer ifadeleri daha önce de kullanmıştım. Hâlâ da eleştirel sınırlar içinde bir yazı yazdığımainanıyorum. 
Hakaret yoktu ama bu yazıda kullandığım ifade bazıları tarafından ağır bulunabilir. 
Doğrusu yazarken, tarafı bulunduğumuz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iki kararından cesaret almıştım. 
1995 tarihli Siadet Tromso ve Stensaas kararı: 
“Basın özgürlüğü, belirli bir ölçüde abartma hatta tahrik içerebilir.”
1986 tarihli Lingens kararı:
“Basın özgürlüğü kamuoyuna, siyasal liderlerin düşünceleri ve davranışlarını öğrenmek ve bunlar hakkında birkanaat oluşturmak olanağı sağlar. Daha genel olarak siyasal tartışma özgürlüğü demokratik toplum kavramının temelidir. Bu nedenle bir siyasetçiye yöneltilen eleştirilerin kabul edilebilir sınırları, özel bir kişiyekıyasla daha geniştir.”
* * *
Sayın Çelik, attığımız manşetler ve yazdığım yazılardan dolayı hakkımızda dava açılacağını ima etti.
Merak ediyorum bu sözler ne anlama geliyor?
Bağımsız mahkemelere bir talimat mı, özel bilgi mi yoksa basit bir temenni mi? Onu da göreceğiz.
Bir de AA’nın, o kadar uzun haberine koymadığı bir cümle var. 
Sayın Çelik, hakkımda darbecilikten şakşakçılığa kadar her türlü ağır ifadeyi kullandıktan sonra, bu zihniyeti“Ayaklar altına almalıyız” diyor.
İktidarı elinde bulunduran bir siyasetçinin “ayaklar altına almak” ifadesi çok doğal olarak beni korkuttu.
Çalıştığım müessese adına korktum.
Ailem adına korktum.
Kendi adıma korktum.
O nedenle, bundan böyle, bu konulara girmemeye, girersem de görüşlerimi mümkün olduğunca temkinli yazmaya gayret edeceğim.
Sayın Çelik, “Haddimi ve konumumu bilmem gerektiğini” söyledi.
Emin olsun bileceğim...

Yazının tamamı için
ÇOK OKUNANLAR