Ertuğrul Özkök'e bu defa da onlar saldıracak
Ertuğrul Özkök Numan Kurtulmuş'un Suriye ile sözlerini "itiraf" değil bir özeleştiri olarak gördü.
GAZETECİLER.COM- (HABER ANALİZ)
Bilerek yapıldığını sanmıyoruz…
Herhalde kullandıkları kimi sıfatların ne anlama geldiğini bilinmeyişlerinden
kaynaklanıyor hatalar…
Nasıl mı?..
Söyleyeyim:
FETÖ’yü anlatan kimi "cemaatin" eski mensupları için kullanılan sıfat meselâ…
”İtirafçı” deniliyor o kişilere…
Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş’un Ak Parti hükümetlerinin Suriye’de
yanlış yaptığını kabul etmesi bile “İtiraf” olarak isimlendiriliyor…
Yine meselâ; Hükümetin bazı kanun tekliflerini genel kurulda oylanacakken geri
çekmesi, “Geri Adım” olarak tanımlanıyor…
Oysa…
Gerek Numan Kurtulmuş’un gerekse de eski cemaatçilerin yaptıkları açıklamalar “İtiraf” değil, “Durum Tespiti”dir…
Ve durum tespiti yaptıktan sonra da haklı olarak bir özeleştiridir…
İnsanlar hataları sebebiyle özeleştiri, suçları nedeniyle itiraf eder…
Oysa ne Ak Parti hükümetlerinin Suriye politikaları suçtur…
Ne de FETÖ'nün eski mensupları suç işlemişlerdir…
Yapılanlar hatadır…
Ve haliyle hataların yüksek sesle kabulü ise bir tür “özeleştiri”dir…
Ama…
Gerek iktidar gerekse de muhalefet adına yazı yazan “taraftar” arkadaşlar bu
basit gerçekleri ya bilmiyor ya da bilmezden geliyorlar…
Ve…
Başlıyorlar çakmaya…
Ertuğrul Özkök bugün büyük ihtimalle muhalif trollerin saldırısına uğrayacak…
“Hükümete yandaş” olmakla suçlanacak…
Oysa…
Ertuğrul Özkök bugünkü Hürriyet’te “Hayır Numan Bey Esad takıntısının
bedelini ödüyoruz” başlığı altında yayımlanan yazısında aynı yanlışa dikkat
çekerek doğrusunu yazıyor…
Numan Kurtulmuş’un itirafta bulunmadığını, durum tespiti ve haliyle
“özeleştiri” yaptığını hatırlatıyor…
Özkök’ün yazısı aşağıda…
Hayır Numan Bey ‘Esed’ takıntısının bedelini ödüyoruz
BAŞIMIZA gelen birçok şey Suriye politikasının bir sonucu...
Bunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş...
***
Bazı internet siteleri bunu “itiraf” olarak görmüş...
Hayır bu bir itiraf değil, saptama...
Çünkü bu sözlerde Türkiye’nin Suriye politikasının yanlışlığına dair bir ifade yok.
***
Oysa bir illüzyondu Suriye politikamız, bir gençlik hülyasının eseriydi.
***
Bir öğretim üyesinin, Ortadoğu’yu, yazdığı kitaba uydurma garabetinin, “Bu
bölgede her şey benden sorulur” hezeyanının sonucuydu.
***
Ve olup biteni ona sormayan “Esed”e duyduğu öfkenin, takıntının eseriydi.
***
Çatır çatır çöktü...
Ve hepimiz altında kaldık.
Tespitiniz doğru Sayın Kurtulmuş...
Eksik cümlenizi de ben tamamlayayım.
***
Madem bunlar “Esed” takıntısı yüzünden başımıza geldi...
Yapılacak ilk iş “Esed” takıntısından kurtulup Türkiye için en yararlı politika nedir, oraya dönmektir.
YAKUP MURAT
Bilerek yapıldığını sanmıyoruz…
Herhalde kullandıkları kimi sıfatların ne anlama geldiğini bilinmeyişlerinden
kaynaklanıyor hatalar…
Nasıl mı?..
Söyleyeyim:
FETÖ’yü anlatan kimi "cemaatin" eski mensupları için kullanılan sıfat meselâ…
”İtirafçı” deniliyor o kişilere…
Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş’un Ak Parti hükümetlerinin Suriye’de
yanlış yaptığını kabul etmesi bile “İtiraf” olarak isimlendiriliyor…
Yine meselâ; Hükümetin bazı kanun tekliflerini genel kurulda oylanacakken geri
çekmesi, “Geri Adım” olarak tanımlanıyor…
Oysa…
Gerek Numan Kurtulmuş’un gerekse de eski cemaatçilerin yaptıkları açıklamalar “İtiraf” değil, “Durum Tespiti”dir…
Ve durum tespiti yaptıktan sonra da haklı olarak bir özeleştiridir…
İnsanlar hataları sebebiyle özeleştiri, suçları nedeniyle itiraf eder…
Oysa ne Ak Parti hükümetlerinin Suriye politikaları suçtur…
Ne de FETÖ'nün eski mensupları suç işlemişlerdir…
Yapılanlar hatadır…
Ve haliyle hataların yüksek sesle kabulü ise bir tür “özeleştiri”dir…
Ama…
Gerek iktidar gerekse de muhalefet adına yazı yazan “taraftar” arkadaşlar bu
basit gerçekleri ya bilmiyor ya da bilmezden geliyorlar…
Ve…
Başlıyorlar çakmaya…
Ertuğrul Özkök bugün büyük ihtimalle muhalif trollerin saldırısına uğrayacak…
“Hükümete yandaş” olmakla suçlanacak…
Oysa…
Ertuğrul Özkök bugünkü Hürriyet’te “Hayır Numan Bey Esad takıntısının
bedelini ödüyoruz” başlığı altında yayımlanan yazısında aynı yanlışa dikkat
çekerek doğrusunu yazıyor…
Numan Kurtulmuş’un itirafta bulunmadığını, durum tespiti ve haliyle
“özeleştiri” yaptığını hatırlatıyor…
Özkök’ün yazısı aşağıda…
Hayır Numan Bey ‘Esed’ takıntısının bedelini ödüyoruz
BAŞIMIZA gelen birçok şey Suriye politikasının bir sonucu...
Bunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş...
***
Bazı internet siteleri bunu “itiraf” olarak görmüş...
Hayır bu bir itiraf değil, saptama...
Çünkü bu sözlerde Türkiye’nin Suriye politikasının yanlışlığına dair bir ifade yok.
***
Oysa bir illüzyondu Suriye politikamız, bir gençlik hülyasının eseriydi.
***
Bir öğretim üyesinin, Ortadoğu’yu, yazdığı kitaba uydurma garabetinin, “Bu
bölgede her şey benden sorulur” hezeyanının sonucuydu.
***
Ve olup biteni ona sormayan “Esed”e duyduğu öfkenin, takıntının eseriydi.
***
Çatır çatır çöktü...
Ve hepimiz altında kaldık.
Tespitiniz doğru Sayın Kurtulmuş...
Eksik cümlenizi de ben tamamlayayım.
***
Madem bunlar “Esed” takıntısı yüzünden başımıza geldi...
Yapılacak ilk iş “Esed” takıntısından kurtulup Türkiye için en yararlı politika nedir, oraya dönmektir.
YAKUP MURAT
