Ertuğrul Özkök
İki gün önce yapılan operasyonlarda gözaltına alınanlar için “Adalet” istiyor…
En çok biz gazeteciler ve siyasetçilere lâzım olan “Empati” genelimizin çevresine hiç uğramamış gibi…
Oysa empati denilen şey sezgi gücünden başka bir şey değil…
Değil ama gelişmesi için sık sık kullanılması gerekiyor...
Eğer bir tarafa atmışsanız, kullanmaya hiç gerek görmeyenlerdenseniz asla empati yapamazsınız…
Yok, eğer çok sık ona başvuranlardansanız, göz kırpma gibi bir şeydir empati…
Farkında olmadan herkese karşı kullanırsınız o duygunuzu…
Ertuğrul Özkök “Empati” duygusu yüksek olanlardan…
Dünkü Hürriyet’te başlığı altında yayımlanan makalesi “Empati zengini” bir kişin ancak yazabilecekleriydi…
“Empati zengini” diyorum zira bir kişinin sadece kendisi gibi düşünen, olumlu elektrik aldığı kişiler için empati yapması “bencilliktir”…
Kişisel çıkarlar için strateji yapmaktır…
Eğer farklı çıkar ve sosyal / siyasal guruptan olan insanlara da empati yapabiliyorsanız; işte o zaman gerçekten empati zenginisiniz demektir…
Ertuğrul Özkök dünkü makalesinde empati zenginliğini örnekleriyle kanıtlıyor…
Meselâ…
İki gün önce yapılan operasyonlarda gözaltına alınanlar için “Adalet” istiyor…
Oysa…
İki gün önce yapılan operasyonlarda gözaltına alınanlar, son beş yıldır Ergenekon'da, Balyoz'da, Odatv davasında yargılananlar için; "Bunlar darbeci, cezalarını bulsunlar..." diye histerik çığlıklar atanların siyasi hısımları, aynı çıkar gurubu dostları…
Ama hayır…
Özkök onların yaptıklarını yapmıyor…
Said-i Nursi'nin Dördüncü Sual'ini hatırlatıyor:
"Bir tek suçsuzun cezalandırılması yerine 100 suçlunun serbest kalmasını tercih ederim."
Ve diyor ki:
"Yolsuzluk yapmışlarsa cezalandırılsınlar. Ama haksızlık etmeyin, adil yargılayın"
Ben de onun bu yüce adalet duygusunu ayağa kalkıp alkışlıyorum ve onun cümlesiyle haykırıyorum:
"Yolsuzluk yapmışlarsa cezalandırılsınlar. Ama haksızlık etmeyin, adil yargılayın" …
Not: Bugün başlığı ile yayımlanan makalesi de hepimizin, herkesin “empati” yapması gerektiğini anlatan nefis bir yazı…
