Ertuğrul Özkök için...
Türkiye’de “En Başarılı dört gazeteci say” deseniz; yaşları yetmişi geçmiş Hıncal Uluç, Hasan Cemal, Yavuz Donat üçlüsüyle;
Türkiye’de “En Başarılı dört gazeteci say” deseniz; yaşları yetmişi geçmiş Hıncal Uluç, Hasan Cemal, Yavuz Donat üçlüsüyle; altmışlı yaşların ikinci yarısını yaşayan Ertuğrul Özkök’ün adını sayarım…
Sürekli hareket halindeki dört, “orta yaş üstü delikanlısı”…
Hıncal Uluç, hayatın her türünü bizzat yaşayarak anlatıyor…
Hasan Cemal haber için dağlarda geceleyecek kadar mesleğine âşık…
Yavuz Donat sürekli Türkiye turunda veya mecliste haber peşinde…
Anadolu’nun ne düşündüğünü, mutlu mu mutsuz mu olduğunu ondan öğreniyoruz…
Ertuğrul Özkök, bir gün Tibet’te, bir gün Silikon vadisinde, bir gün manastırda…
Geçtiğimiz hafta ise Göbeklitepe’de…
Yaşıtları ve çok daha gençleri oturdukları yerde ahkâm keserlerken bu dördü sürekli bizzat yaşayarak anlatıyorlar Türkiye’nin gerçeklerini…
Ne çok şey öğreniyoruz bu dördünden…
Ve…
Nasıl da güzel anlatıyorlar…
“Belirtti, ifade etti, iddia edildi, savundu” gibi klasik kelimeler yerine öykü diliyle…
Bugün bu dörtlüden Ertuğrul Özkök’ü alkışlayacağım…
Bayramda üç gün bizi Göbeklitepe’ye götürüp gezdirdiği için…
Ve…
Çok güzel anlattığı için…
Kendisini okuttuğu…
Bizleri bilgi sahibi yaptığı için…