Ertuğrul Özkök için...
Ertuğrul Özkök meslek hayatı boyunca hem ayrıcalıklı olmanın tadını çıkardı…
Gazetecilik hem “Ayrıcalık”tır ve hem de “Aykırılık”…
Ertuğrul Özkök meslek hayatı boyunca hem ayrıcalıklı olmanın tadını çıkardı…
Hem de aykırı olmanın…
Her ikisi de bir gazetecinin mesleki değerini arttırır…
Ama…
Aynı zamanda; genelde çok sayıda başarısız ve beceriksizden oluşan sektörde; ayrıcalıklı ve aykırı gazeteciden nefret edilmesine, “Hasetler Ordusu” yaratılmasına da sebep olur…
Ertuğrul Özkök yine yaptı yapacağını…
Ayrıcalıklı olmanın, diğer meslektaşlarından birçoğuna tanınmayacak “gazetecilik yapma” haklarına sahip olmanın avantajının yanı sıra; aykırılık da yaptı…
Nasıl mı?..
Müslüman olduğu bilindiği halde ve hem de ibadet etme şartının neredeyse devlet zoruyla getirilmesinin düşünüldüğü bir süreçte Budistlerin ibadet ortamlarında, onların giysileri ve dua ediş duruşlarıyla görüntüler verdi…
Bunları Hürriyet’te yayımlamaktan da çekinmedi…
Ve yine düşman (Biliyorum o rakipleri için “düşman” sıfatını alsa kullanmaz ama rakipleri onu kendilerine “düşman” gördüklerini açıklamaktan da geri, kalmazlar) çatlatan, kendisinden çok daha genç (Yaş ve kıdem olarak) gazetecileri kıskandıran haberciliğiyle alkışı hak etti…
