ALKIŞ

Ertuğrul Özkök için...

Bu sitede "kaybedenlerin hırlaşmacılar", "kazanan ve alkışlananların ise uzlaşmacılar" olması tesadüfi değil...

Ertuğrul Özkök için...
Ertuğrul Özkök çok uzun zamandır sürekli "Uzlaşma" diyor, mesai arkadaşlarına da diğer gazetelerde farklı siyasi düşüncelerle yazan meslektaşlarıyla "uzlaşmalarını" tavsiye ediyor...
Tabii ki "28 Şubat davasından korkuyor da onun için uzlaşma arıyor" diyenler olacak...
Zaten sayıları az da olsa öyle söyleyenler de var...
Ama ben Özkök'ün samimiyetine inanıyorum...
Uzlaşmanın asla zafiyet olmadığını bizzat yaşayarak öğrenenlerdenim...
Mesleki rekabet duygusunun yerini mesleki hırlaşmaya terk ettiğinde tarafların neler kaybettiğini de yine bizzat yaşayarak öğrendim...
Bu sitede "kaybedenlerin hırlaşmacılar", "kazanan ve alkışlananların ise uzlaşmacılar" olması tesadüfi değil...
Bunu yaparken tek amacım var...
Benden nefret edilme pahasına da olsa herkesin birbirini eleştirmesi ama birbirini aşağılamaması gerektiğine ilişkin çağrılarda bulunmak...
Başarabiliyor muyum?..
(Şimdilik) Hayır...
Başarabilecek miyim?..
Görünürde çok zor...
Ama umutluyum...
Medyanın bir bölümü tarafından "28 Şubatçı" diye tanıtılan Ertuğrul Özkök ile medyanın yine aynı bölümü tarafından "28 Şubat mağduru" olarak anılan Nazlı Ilıcak gibi; "geçmişin gerginliklerinden gerginlik üretilmesine karşı duranların sayısı" arttıkça; umudum daha da pekişecek...
Gün gelecek köşelerde karşıklı, "falancanın şu noktada yanlışı var; filanca bşöyle diyor ama bence yanlış" tarzı yazıların içinde; "vatan haini, dönek, aptal, salak, hırsız" ve benzeri "hakaret" sözcükleri olmayacak...
Devam Özkök...
Uzlaşma çağrılarına devam...
Uzlaşma ne teslimiyettir, ne mağlubiyettir, ne zafiyettir...
Uzlaşma insaniyettir...

Ve Ertuğrul Özkök "Uzlaşma çağrısı" yapan makalesiyle alkışı hak etmiştir...
ÇOK OKUNANLAR