Ertuğrul Özkök '<font color='#FF0000'>uçkurunu</font>' bağladı

GAZETECİLER.COM - Ertuğrul Özkök "uçkurunu" bağladı, tüm medyaya da aynı çağrıyı yaptı... "Uçkur" deyince hemen belden aşağı düşünmeyin...
Bu uçkur "dil uçkuru"...
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısı bir "sağduyu" çağrısı...
Keskin lafları var...
O laflardan da herkesin payına düşen satırlar...

Medyaya diyor ki "zaman dilimizin uçkuruna hakim olma zamanı..."
Muhalefete diyor ki "zaman Başbakan Erdoğan'a öfkesi olanın öfkesini erteleme zamanı..."
Meclis Başkanı Şahin'e diyor ki "orduna dümdüz gideceğine dönde aynaya kendine bir bak"...
Başbakan Erdoğan'a diyo ki "Tamam aslansın, kahramansın da iktidarın Allah'ı sende ne yapacaksan yap"...
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na diyor ki "Kudüs namazını kazaya bırak da Mesud abi bu ne hal diye" bir telefon aç...

Özkök'ün yazısının son bölümü medya yönelik...
"Sonra biz" diyor ve şunları yazıyor;

"Benim gibiler, gazeteciler, aydınlar.
Yandaşa diyeceğim yok, çünkü umudum da yok.
Ya ben, biz?
Hiç saklamam, öfkeyse, bende var.
Kızgınlık, küskünlük, ziyadesiyle.
Ama bende akıl var. Bir de vatan sevgisi.
Memleketim, anavatanım, bana gidecek başka hiçbir yer bırakmayan bu son durağım...
İşte orası benim için kutsal.
Bendini aşmış öfke de, içimde kor halinde duran ateş de, o da bu da...
Vız gelir tırıs gider.
O belagat denen şey şehvete dönmüşse nefsime hâkim olurum, dilimin uçkurunu çözmem.
Diyorum ya, bugün o gün değildir.
Herkesin dilinin uçkuruna sahip çıkma günüdür.
Başlaması benden."

Dedik ya yazıda herkesin payına düşen satırlar var...
Erdoğan'ın da Davutoğlu'nun da muhalefetin de...
O satırları