MEDYA KÖŞESİ

Ertuğrul Özkök 'düşünce terörü' mağduruymuş!

Ertuğrul Özkök son gelişmelerin doğurduğu bir tehlikeyi kaleme almış bugün.

Ertuğrul Özkök 'düşünce terörü' mağduruymuş!

GAZETECİLER.COM

Ertuğrul Özkök RTÜK Başkanı Davut Dursun'un açıklamaları üzerine biraz eleştirel biraz analitik bir değerlendirme Ama asıl konuya yazının sonunda gelmiş. Hürriyet'in başyazarı  Oktay Ekşi'nin de benzer bir eleştiri yazdığı düşünülürse Hürriyet bugünü 'Yandaş' eleştirisine ayırmış. Hem de Doğan Grubu'nun maliye ile pazarlıklara başlayacağı gün!

Etiler’in ahlakı kimden sorulur

"RTÜK Başkanı Prof. Davut Dursun’un şu sözlerini, gazetelerin birinci sayfasındaki spotlarda okuyunca tahmin edemeyeceğiniz kadar öfkelendim.

Cümle aynen şöyleydi:

“Toplumun milli manevi değerleriyle, Etiler’de oturanların değerleri aynı mı?”

İşte “Hayat tarzı farklı insanların ahlaksız olduğunu düşünen bir kafa daha” dedim.

Ama bir dakika...

Prof. Dursun’a hemen haksızlık etmeyeyim.

Çünkü o cümlenin devamı da var.

“RTÜK’te 9 üye bir ahlaki ilke üzerinde uzlaşamıyoruz. Bütün toplumun ortak ahlaki ilkesini nasıl bulacağız?”

Bu iki cümleyi birlikte okuduğunuz zaman, birinci sayfa spotlarına giren ilk cümlenin yarattığı öfke düşmüyor mu?

Çünkü “Şu toplumun milli manevi değerleriyle, Etiler’de oturanların değerleri aynı mı” sorusunun mantıki bir temeli var.

Cümleyi tek başına aldığınız zaman bundan feci bir “ahlaki ayrımcılık” anlamını çıkarabilirsiniz.

Ama hemen onun yanındaki öteki cümleyle birlikte okuduğunuz zaman, yapılan işin zorluğunu anlatan bir “saptama cümlesi” haline geliyor.

Türkiye’nin üzerinde giderek artan tehlike: “düşünce terörü”

Ama aynı Türkiye’de, bir yandan da, askeri rejim dönemlerinde bile yaşamadığımız gaddarca uygulamaların başladığını görüyoruz.

Bu gelişmeler sırasında yeterince üzerinde durmadığımız çok tehlikeli ve baskıcı bir eğilim üzerinde durmalıyız.

Türkiye’nin üzerinde giderek artan bir “düşünce terörü” tehlikesi dolaşmaya başladı.

Buna bir “tarif istibdadı” da diyebilirsiniz.

Eğer gerçek anlamda bir demokrasiye sahip olmak istiyorsak, demokrasinin ortak kavramlarını, belli bir zümrenin “tarif istibdadından” kurtarmamız lazım.

Kendine liberal diyen bazı insanların “Demokrasinin tarifi budur, bunun dışında düşünen herkes Ergenekoncudur, askercidir, faşisttir” dediği bir “yeni güç nizamına” kusura bakmasın ama ben kendi payıma demokrasi diyemiyorum.

“Milli ahlak ve değerin” ne olduğunu sadece siz tarif edeceksiniz.

“Demokrasinin” ne olduğunu tarif etme hakkını sadece kendinizde göreceksiniz.

“Değişimin” ne olduğunu, nelerin ve hatta inanılmaz bir pervasızlıkla, kimlerin değişmesi gerektiğini “tek seçici” olarak sizler tayin edeceksiniz.

Sizin istediğiniz haberi vermedi diye öteki gazeteleri ve gazetecileri anında “Ergenekoncu” ilan edeceksiniz.

Ve bu hakkı da sadece kendinizde göreceksiniz.

Yani siz hep “hesap sorucu” ve “ihbar edici” olacaksınız.

Ve gammazcılık üzerine kurulu bu değişimin demokrasi olduğunu “iddia etme” hakkı da sadece sizde olacak.

Sizce bu rejimin adı nedir?

“Yeni demokrasi nizamı.”

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar